"ISPARTA-GÖNEN"İ İZLEME HEVESİMİZ KURSAĞIMIZDA KALDI !?

 "ISPARTA-GÖNEN  İZLEME  HEVESİMİZ  KURSAĞIMIZDA  KALDI !?

Gönen İlköğretmen Okulu mezunu ve sınıf arkadaşım olan, şu anda da 'Fethiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatifi Başkanı" olan İsmail Başoğlu, 29 Ocak akşamı arayıp; "Yarın sabah saat 10.00'da Halk-TV'den Serhan Asker, 'Görkemli Hatıralar Programı'nda bizim 'Gönen Köy Enstitüsü'nü tanıtacak, mutlaka izle!" dedi...

O kadar sevindim ki, hemen civarımda kaç tane Gönen mezunu öğretmen varsa haberdar ettim!.. Öyle ya;  1969-1970 dönemi mezun olduğum bu ünlü okulumu tam '51 Yıl' sonra tekrar görecek, orada geçen 6 yıllık anılarımı tazeleyecektim!..

Program başladı, sunucu Serhan Asker, masada oturan dört konuğu takdim etti: Isparta'nın tek CHP'li Gönen İlçe Belediye Başkanı Osman Kesmen, Gönen Köy Enstitüsü mezunu Tarihçi Tali Özdemir, ünlü sanatçı Selda Bağcan'ın sanatçı yeğenleri Serenat ve Sonat Bağcan...

Sayın Serhan Asker söze başlamadan önce dedi ki; "Arkadaşlar, biz bu programı Gönen Köy Enstitüsü içindeki ünlü salonundan yapıp, okulun bugünkü halini size gösterecektik, ancak Okul Müdürü, 'Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'na danışıp, izin istemiş ama vermemişler!.. Demişler ki; 'Oradan sadece TRT çekim ve gösterim yapabilir, diğer TV kanalları oraya giremezler' dediklerini söyledi!.. Biz de bu yayını Gönen Belediye Düğün Salonu'ndan yapmak zorunda kaldık, kusura bakmayınız" dedi, iyi mi?

İnanın elim-ayağım buz kesti, yine burnumdan solumaya başladım!.. Bu ülkede bu yasaklar, bu keyfi uygulamalar, bu aydınlık çabalardan korkular daha ne kadar devam edecek!? Hani bizi yöneten iktidar "3 Y" yi, yani "Yasaklar, Yokluk ve Yolsuzlukları" kaldırmak için milletten oy istemişti!? Halkın ortak malı olan bir okula, yine bu halkın kurup da, bizim vergilerimizle yaşayan TRT gibi, devletten tek kuruş almadan, her yıl vergisini veren TV kuruluşları ne diye çekim yapamazlarmış!? Kim bu yasağı koymuş, hangi yasa buna engelmiş, bize de bir anlatsa o YÖK denilen ve her olumlu işe karşı çıkan kuruluşun yöneticileri de, biz de bir anlasak!..

Türkiye Cumhuriyet tarihinde, 'eğitimde-aydınlanmada-üretimde' çığır açan tam 21 'Köy Enstitüsü' vardı!.. Bunların içinde Ankara-Hasanoğlan, Isparta-Gönen, Antalya-Aksu ve Aydın-Ortaklar Köy Enstitüleri, ilk başı çeken, en başarılı 4 okuldu!.. 1948 yılına kadar çok başarılı işler yaptılar, Anadolu köylerine gönderilen bunların binlerce mezunu öğretmenler; tarımda-üretimde-sağlıkta-değişimde çok büyük katkılarda bulundular!.. Ancak bu değişim ve aydınlanma, büyük toprak ağalarının uykularını kaçırmaya başladı, CHP içinden bile tam 146 Milletvekili bu değişimden rahatsız oldu, bu güzelim okulları 'Komünistlikle, Dinsizlikle ve Ahlâksızlıkla" suçlamaya başladılar!.. Bu isimlerden bazıları şunlardı: Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, Yahya Kemal Beyatlı, Adnan Menderes ve tüm Toprak Ağaları...

Demokrat Parti (DP) kurulunca, bütün toprak ağaları bu partiyle pazarlık edip, 'Köy Enstitüleri'ni kapatma karşılığında kendilerine oy vereceklerini söylediler!.. Doğu'da 200 köyü olan 'Kinyas Kartal Ağa', başta Eskişehir ağalarından Gün Sazak olmak üzere, bütün ağalara mektup yazıp, bu gizli pazarlığı onlara da anlattığını bizzat kendisi söylemişti!.. Köy Enstitülerine neden bu kadar karşı olduğunu ise şöyle anlatmıştı: "Benim 200 köyüm var, oradaki herkes bana bağlı, her şeyi bana sorar, hepsi benim dediğimi yapardı!.. Geçen yıl benim köylerime 5 öğretmen gönderdiler, o köylüler beni arayıp-sormaz oldular!.. Ben bu okulların 'dinsiz, komünist, ahlâksız' olduğundan değil, işte sırf bu yüzden kapatılmasını istedim!" demişti... Tabii, başta ABD olmak üzere, gelişmemizi istemeyen dış güçlerin baskılara fazla direnemeyen, bir çözüm bulamayan 'İsmet İnönü' de, bu okulların kapatılmasına sessiz kalarak kusur işlemiştir!..

Başta yazar Fakir Baykurt, Özay Gönlüm, saz üstadı Ahmet Yamacı, eğitimci Niyazi Altunya ve naçizane bendeniz de bu Isparta-Gönen mezunu insanlarız!.. Ne olurdu sanki bu yayın okulumuzun içinden yapılsaydı!? Bir yandaş medya TV'si gelip, lüzumsuz bir 'Yemek Programı' yapmak için müracaat etse idi, aynı YÖK onlara da 'Hayır!' der miydi! acaba? Hiç, ama hiç zannetmiyorum!.. İşte ülkenin hal ve gidişi bu...            Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI