"K A N D I R I L D I K !?"


08 Temmuz günü; Gelecek Partisi'nden itiraf gibi açıklama geldi: 'Kandırıldık!..'                                          
   
CHP listelerinden milletvekili seçilip, önce 'Gelecek Partisi'ne geçip, sonra da ardından AKP'ye katılan, ama hayatında duymadığı kadar eleştirilip de alay edilen (Prof. Dr.) Serap Yazıcı Özbudun'un yaptığı son açıklamaların ardından, Gelecek Partisi sosyal medya hesabından dikkat çeken bu paylaşım geldi...

CHP listesinden seçilip AKP'ye geçen Serap Yazıcı Özbudun; geçtiğimiz günlerde TBMM'de yaptığı basın toplantısında dikkat çeken ifadeler kullandı. CHP'li vekiller hakkında hazırlanan fezleke ile ilgili bir metinde de imzası bulunan Özbudun, kendisini eleştiren muhaliflere basın mensupları aracılığıyla verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:

"--Aldığım oylar alın terimle alınmış oylardır, ben seçmenlerimi hiç yanıltmadım!.."                                                                   
 
"--Seçmenlere ne vaat ettiysem, aynı vaatlerimin yine arkasındayım. Ben herhangi bir siyasetçi değilim, profesörüm!.."

Sosyal medyada gündem olan bu açıklamanın ardından Serap Yazıcı Özbudun'un daha önceki adresi olan Gelecek Partisi de sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı: "Allah bizi affetsin, kandırıldık!.."

Hani, eskilerin anlattığı ibretlik bir fıkra vardır: Değirmenci bir baba, şımarık ve gözü yükseklerde olan oğluna sık sık; "Sen adam olmazsın!" der dururmuş... Babasına inat, oğlu da boş durmamış, günün birinde Padişah'ın gözüne girmeyi başarıp, ülkenin 'Sadrazamı (Başbakanı)' oluvermiş... Hemen adamlarına emir vermiş; "Derhal şu köydeki falanca isimli yaşlı değirmenciyi hemen buraya tiz getirin!.."

Sadrazamın adamları koşup, yaka-paça ihtiyar değirmenci babasını alıp huzuruna çıkarmışlar!.. Neye uğradığını bilemeyen baba, karşısında süslü kıyafetlerle oğlunu görünce şaşırmış? Sadrazam olan oğlu büyük bir kasıntıyla; "Baba, bana yıllardır 'Sen Adam Olmazsın' deyip durdun, ama bak ben bu ülkenin Sadrazamı oldum, gördün mü?" deyince, yaşlı baba başını sallayıp; "Ben sana 'Sadrazam Olamazsın' demedim ki; 'Adam Olamazsın' demiştim!.. Görüyorum ki, çok da haklıymışım!.. Eğer sen 'adam' olsaydın, yaşlı babanı böyle yaka-paça huzuruna bir suçlu gibi getirtmez; sen babanın ayağına gider, bu haberi orada kendin verirdin!.." demiş, oğlunu yine rezil etmiş ya?..

Bu Profesör-Doktor olmuş hanımefendi de, birilerinin yardımıyla CHP listesine girmiş, 'Milletvekili' seçilmiş, yemin töreni sonrası Gelecek Partisi'ne katılmış, bilmediğimiz bir sebeple de, oradan iktidar partisi AKP'ye kapağı atıvermiş!.. Şimdi de kalkmış, kendisini eleştirenlere karşı; "Aldığım oylar alın terimle alınmış oylardır. Ben seçmenlerimi yanıltmadım... Seçmene ne vaat ettiysem, aynı vaatlerin arkasındayım. Ben herhangi bir siyasetçi değilim, profesörüm" diyebiliyor...

Ba ba baaa, görüyor musunuz başımıza geleni !? Peki hanımefendi, madem Prof. Dr. olmayı bir şekilde becermişsiniz, ben de şimdi soruyorum; "Alın terinle (!) bu seçimi kazanırken, seçmenlerine bir sürü vaatler verirken, bir defa olsun onlara doğruyu söyleyip de; 'Beni siz CHP'liler seçiyorsunuz ama, ben aslında 'Sağcı' biriyim, önce Gelecek Partisi'ne kısa bir süre park edip, sonra kapağı iktidar partisi AKP'ye atacağım, bunu da biliniz!' dediniz mi, demediniz mi? Başka sorum yok, bu soruma doğru yanıt vereceğinizi biliyorum; çünkü siz 'herhangi bir siyasetçi' değil, büsbüyük-koskoca Profesörsünüz ya hanımefendi... "

Ben bu tür insanların yaptıklarını hiç de çok görmüyorum, bu tiplerin örneklerini çoookk gördük çünkü!.. Benim esas derdim, bu tip insanları gökten zembille, CHP gibi Atatürk'ün partisine nasıl 'Kandırılıp' da indiriveriyorlar? İşte benim tam otuz yıllık üye olarak, esas kızgınlığım ve öfkem de o tip yöneticileredir, ha bunu da bilesiniz!..             

YAZARIN DİĞER YAZILARI