"MUHARREM İNCE CHP'YE DÖNERSE, BİZ GİDECEĞİZ !?"

Evet, başta CHP'nin sayın yeni Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere, partinin yeniden toparlanması ve güçlenmesi için güzel bir çağrıda bulundular!.. Ama bu çağrıda bazılarının CHP'ye karşı işledikleri affedilemez suçlar belirtilmedi!.. Nedir bu affedilemez parti suçları?

Demokrasinin olduğu iddia edilen ülkelerde, herkes bir partiye gönül verme, gidip oraya üye olma, oradan kendine uygun gördüğü görevlere aday olma, seçme ve seçilme özgürlüğüne sahiptir!.. Buna kimse bahane uyduramaz, eleştiremez ve engel de olamaz!.. Ancaaak, bir kişi partisinden ayrılıp da, o partisinin sırlarını herkese ifşa edip, her uygulamasını eleştirip, O'nu ülkenin en yüce makamına aday gösterip de, her türlü maddi-manevi desteği verdiği halde,  o makama seçilemeyince de, kendisinden başka herkesi suçlayan, verilen milyonlarca TL'lik desteğin de, seçim sonrasında hesabını veremeyen biri, kalkıp da eski partisi karşısına parti kurup, en önemli seçimlerde eski partisi adaylarını kaybettirmek için elinden geleni yapıp, ezeli rakiplerinin kazanmasına sebep olmuşsa, işte o kişi asla eski partisine dönemez, dönmemelidir!.. İşte Muharrem İnce böyle bir eski partiliydi!..

"Baba Ocağına Geri Dönün!" teklifi öne sürülünce, sosyal medya adeta yıkıldı, CHP içinden disiplin suçuyla ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı sayın Tanju Özcan için kimse bir şey demezken, 'Muharrem İnce-Mehmet Sevigen-Mehmet Ali Çelebi' gibiler için ise, aynen yazı başlığındaki sözleri söylüyorlardı!.. Haksızlar mıydı!? Belki ben de onlar gibi düşündüğüm için rahatça söylüyorum; "Yerden göğe kadar da haklılar" diyorum!..

Son seçimi şöööyle bir hatırlayınız: Bıçak sırtında olduğu belli olan bu son 'Genel Seçimlerde' seçim kazanma oranının 'Seksen Beş Milyonda/Bir' olduğunu yolun çocukları bile tahmin ederken, bu 'İnce' arkadaş; sırf CHP ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu kaybettirmek için 'Cumhurbaşkanı Adayı' oldu, aslında çok 'Kalın' olduğunu gösterip yapacağını da yaptı, herhalde o akşam sürekli içtiği rakıdan bir 'büyük şişe' devirmiş, sabahlara kadar da keyfinden gülmüştür belki, ne bileyim ben ?..

Geçenlerde gazeteci Saygı Öztürk'e konuşan Muharrem İnce, CHP'ye geri dönme konusunda aynen şöyle demiş: "...Benim CHP'ye geri dönme gibi bir derdim yok, zaten oradan bir teklif de gelmiş değil, ancak 'ilkeli ve çıkara dayanmayan' her türlü ittifaka kapımız açıktır!.." demiş, iyi mi? Son seçimde yaptıklarından sonra, zati onu biz CHP parti üyeleri de asla istemiyoruz!.. Bu önümüzdeki yerel seçimlere de tek başına girsin, bir daha boyunun ölçüsünü alsın, Yüzde/ Sıfırlı rakamlardaki oy oranı ile siyasi tarihin çöplüğüne güle güle gitsin, biz de yürekten bunu istiyoruz!..

CHP denilen 'Koca Çınar' 100 yıllık geçmişinde defalarca böyle içinden bölünmeye çalışıldı, karşısındaki sağ partiler bu bölen parti milletvekillerini "Cephe Hükümetlerinde" ve bazı seçim ittifaklarında kullandılar, sonra da hepsini silkeleyip bir kenara attılar, bugün ne kendilerinin ve ne de kurdukları partilerinin isimleri bile hatırlanmıyor!.. Atalarımız "İt ürür, kervan yürür!.. İnsanlar bir süre yol alır, ama bu Gök Kubbe ebediyen bakî kalır!" diye boşuna mı demişler? Zaman zaman parti bölenler çıktı, ileride de yine çıkacaktır, ama Koca Çınar CHP yoluna aynen devam edecektir!.. Siyasiler de önemli bir karar verecekleri zaman, bir süre oturup da bu 'hayat süzgecinden geçip de söylenmiş' Ata Sözlerini düşünseler kendileri için iyi olur!.. Adımız Hıdır, son diyeceğimiz de budur!..

Bugün size Orhan Veli'nin 'Pazar Akşamları' şiiriyle veda edelim bari, bu yazıya uygun düşeceğini sanıyorum:

"Şimdi kılıksızım, fakat/ Borçlarımı ödedikten sonra/ İhtimal bir kat da yeni esvabım olacak/ Ve ihtimal ki sen/ Yine beni sevmeyeceksin!.. // Bununla beraber Pazar akşamları/ Sizin mahalleden geçerken/ Süslenmiş olarak/ Zannediyor musun ki ben de sana/ Şimdiki kadar kıymet vereceğim !?"                   Sakin KOŞAR...

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI