"Siz Müteahhidin Değil, Bizim Askerimizsiniz!.."

 

        "Siz Müteahhidin Değil, Bizim Askerimizsiniz!.."

26 Nisan 2021 tarihli 'Cumhuriyet Gazetesi' manşetinde yer alan bu söz, biz duyarlı okuyucuların kalplerine bir ok gibi gelip saplanıverdi!.. Bu duygusal ve çok dokunaklı söz nerede ve neden söylenmişti?

Yeşil doğasıyla, en çok yağmur alan Karadeniz İlimiz Rize'nin İkizdere'deki "İşkencederesi Vadisi"nde bir taş ocağı açmak isteyen ve AKP'ye yakınlığı ile bilinen "Cengiz İnşaat"ın doğayı mahvedecek bu girişimine direnen köylü kadınlar; bu direnişe engel olmak için gözlerine bibergazı sıkan, ceza kesen, onları gözaltına almaya çalışan 'Jandarmaya' karşı söylemişler!..

Hepsi toprak sahibi köylü, hepsi kadın, hepsi birer 'ANA' olan bu kadınlarımızın, belkide çoğunun oğlu da oradakiler gibi vatanî görevindeki 'Askerdi' kim bilir!? Bir adam para kazanacak, bir şirket kâr edecek diye, oranın esas sahibi köylülerin karşı çıkmasına rağmen, bu kişinin uğruna halkın üzerine askerin salınması doğru bir davranış mıydı acaba? İşte o köylü kadınlarımızın bu duygu yüklü acı sözleri, bizi böyle düşüncelere sevk etti!..

Ellerindeki pankartların birinde; "Dinamit Sesi Değil, Kuş Sesi!.." yazılı, bir diğerinde de; "ÇAY MI? TAŞ MI?" diye soruyorlardı... Yüzyıllardır oranın sahibi olan kadınlarımız bunları soruyor ve bu taş ocağının yapılmasına karşı iseler, şimdi bu işte kim haklı!? Hangi vicdan, dışarıdan bir şirket sahibinin oraya gelip de, ortalığı cehenneme çevirmesine onay verir!? Bu halk, yarın sandığa oy vermeye gittiğinde, bu onayı veren partiden hesabını sormaz mı!? Sizleri bilemem, ama bu haber benim yüreğimi sızlattı, moralimi bozdu, aklımı sersemletti!..

Zati şu günlerde çok nazik ve belirsizlik dolu haberlerle her gün sarsılıyoruz, bir de kendi iç sorunlarımızla birbirimize düşmememiz gerekmiyor mu? Dost ve müttefik bildiğimiz ABD, artık her yerde yalama olan şu sözde Ermeni soykırımını tanıdı!.. Geçtiğimiz 10 Nisan 2021 tarihinde sayın Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın; "Stratejik Ortak" diye övgüyle bahsettiği Ukrayna'nın İçişleri Bakanı Arsen Avakov da, 1915 Ermeni olaylarının 'Soykırım' olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi, iyi mi!? Son yıllarda bizimkiler kime 'Dost, Kardeş' dedilerse, en büyük ihaneti de onlardan görmeye başladık; bu bir kader mi, yoksa dış siyasette büyük bir iş bilmezlik mi, varın da gerisini siz söyleyin gari...

ABD Başkanı Joe Biden'ın 'Soykırım' açıklaması üzerine, "AKP İnsan Hakları Başkanlığı"  bir çalışma yaptı; "ABD'nin Soykırım Karnesi" başlıklı açıklamada bulundu: ABD'nin 70 milyon Kızılderiliyi katlettiği, 35 milyon Afrikalıyı köleleştirdiği, Kore-Küba-Kongo-Arjantin-Vietnam-İran ve Irak savaşlarında milyonlarca sivil halkı yok ettiği açıklandı... Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, C. Sözcüsü İbrahim Kalın, C. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, AKP Sözcüsü Ömer Çelik açıklama yaptılar ama, üç gündür sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bu konuda hiçbir açıklama duyamadık!.. ABD'nin Başkanı bize karşı bu suçlamayı yaptığına göre, ilk tepki de bizim Cumhurbaşkanlığımızdan gelmesi gerekmez miydi!?

Aynı ABD, bizim en haklı davamız olan "1974 Kıbrıs Çıkartması" sonrasında hemen ambargo koymuş, bizim hükümet de 1975 yılında ABD'ye tanınan bütün imtiyazları kaldırmış, tüm ABD bayrakları indirilmiş, 5.000 ABD askeri yurttan çıkarılmış, bütün ABD üslerine de el konulmuştu, hatırladınız mı? İşte tepki böyle olurdu!.. Söz değil, eylem görmeliydik!..

Neyse, bakalım önümüzdeki günlerde neler yapılacak, hep beraber göreceğiz... Ben size bugün bir fıkrayla veda edeyim bari: Bizim Dursun, av tüfeği bayisi Temel'den kaliteli bir çifte tüfek satın almış... Günlerce ava gitmiş ama hiç bir av vuramamış!.. Bir öfkeyle ve elinde tüfekle Temel'in dükkânına gelip; "Ula Temal, çok kalitelu deyu ha elima bir tüfek verdun, avlarda hiç bir şey vuramadim daa!.. Ula kaziklayacak başka adam bulamadin mu sen Temal, geri al şu tüfeğinu !?" deyince, Temel daha çok kızmış, hemen namluya bir fişek sürüp, yoldan geçen rastgele birine ateş etmiş, adam iki seksen uzanıp oracıkta ölmüş!.. Temel, adamı Dursun'a gösterip; "Ula sen acemi avcu isen ben ne yapayum Tursun, aha işte bu tüfek bal gibi de avu öldiriyi işte, gördin mu!?" demiş...                      Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI