Ortalık dolandırıcılardan geçilmez oldu yine, yeni nesil gençlerimiz pek tanımazlar ama, 1950-1960'ların ülkemizde 'Unutulmaz Dolandırıcılarından' biri ve en ünlüsü idi!.. Yaptığı zekâya dayalı bu işler üzerine romanlar, piyesler yazılmış, merhum Kemal Sunal da filmini yapmıştı... Sülün Osman, bir kitabında kendisine hakaret edildiği savıyla, ünlü yazarımız 'Aziz Nesin'i de dava etmiş, tazminat istemişti!..
Tam da ülkemiz ve Cumhuriyet'imizin kurulduğu 1923 yılında İstanbul'da doğmuş, asıl adı da "Osman Ziya SÜLÜN' imiş... İlk dolandırdığı kişi; 1948 yılında İstanbul-Fatih'te kiraladığı evinin sahibini dolandırarak işe başlamış... 1950 ve 1960'lı yıllar, DP'nin tek başına iktidar olduğu yıllarda, ilk kez "Köyden Kentlere" göçlerin başladığı yıllar olduğu için, tıpkı bugün Suriyeli-Afganlı mültecilerden şikâyetçi olan Kentli insanlar, o yıllarda da yükünü sırtlayıp, Kentlere göç eden kendi köylülerimizden şikâyetçiydiler!.. Çünkü onlar Kent Yaşamını, giyinmeyi, tramvay ve vapurlara binmeyi, yeterli vücut ve çevre temizliğini bilmiyor, davranışları uymuyor, tıpkı köydeki "Yavaş ve Saf" yaşamlarını burada da sürdürmeye çalışıyorlar, bu da Kentlileri deli ediyordu!..
Ancak, bazılarının cepleri hayli dolu olarak geliyorlar, çünkü köyde neleri var-neleri yoksa satarak göçüyorlardı!.. Bu durum da, 'Sülün Osman' gibi zeki ve bedavadan yaşamak isteyenlere malzeme oluyorlardı!.. Sülün Osman bu 10 senede şehirdeki saat kulelerini, köprüleri, tramvayları, vapurları defalarca bu cebi dolu köylülere satıp veya kiraya vererek, ceplerinde ne varsa söğüşleyip, kayıplara karışıyordu!.. Emniyet güçleri ve yöneticiler de bu işe çok bozuluyor, sürekli birbirlerini suçluyor, kaç kişiyi bu yüzden görevden atmışlardı!.. Gazetelere haber, kitap ve piyeslere konu olunca, ünü birden artmıştı!.. 1962 yılında bir zengine 'Galata Kulesi'ni satmak isterken yakayı ele verdi, hapse düştü!..
Hapisteyken, "Alın teri ile yaşamak" konulu konferanslar verdi... Merhum Aziz Nesin, bir kitabında Sülün Osman'ı yazdı, kendisine hakaret edildiğini iddia ederek, Sülün Osman hemen dava açtı, tazminat da istemişti!.. 1984 yılında da, sürekli kaldığı otelde geçirdiği kalp krizi sonrasında 61 yaşında öldü, sessizce defnedildi ve macerası son buldu...
Tabii, bizim dünya boş kalır mı hiç? Çekoslovak asıllı "Victor Lusting" isimli Fransız vatandaşı olan bu kişi, 1890 doğumluydu... Okulunda başarılı ve çok zeki bir çocuktu... Gençliği yıllarında Amerika'dan gemilerle Paris'e gezmeye gelen zengin kadınların parası, takıları ile işe başladı.. Kısa zamanda çok parası oldu, çok pahalı giysileriyle lüks mekânlarda yaşar, ağına düşürdüğü paralı kişileri söğüşlerdi!..
1914 yılında I. Dünya Savaşı çıkınca, bu ABD'den zenginler Paris'e gelmez oldu, Victor Lusting'in işleri bozuldu, daha büyük vurgun yapmak için, gözünü "Eyfel Kulesi"ne kestirdi, tamir ettirmek maksadıyla bu devasa yapıyı satılığa çıkardı!.. Savaşı da bahane ederek bunu devletin yerine kendisinin yapacağını iş adamlarına inandırdı ve devasa paralarla bu kuleyi sattı, Amerika'ya kaçtı... Orada da boş durmadı, Teksas Şerifini ve ABD'nin en büyük mafya lideri olan 'Al Capone'u da 50 Bin Dolar dolandırdı, iyi mi? Ama Teksas Şerifi peşini hiç bırakmadı, uzun yıllar sonra Paris'te onu FBI Ajanlarına yakalatıp, yargılattı ve 20 yıl hapse attı, orada öldü!..
Şimdi düşünüyorum da, "Bizim Sülün Osman, bu adamın yaptıklarını bir yerlerden öğrenmiş de, bunu bizde de mi uygulamıştı acaba?" diye düşünmeden edemiyorum!? Arkadaşlarla sohbette yine adı geçince, bu adamı yeni nesil gençlerimize yeniden anlatmak, eskilerin bir daha hatırlamalarını istedim, sürç-ü lisan eyledik ise affola efendim!.. Sakin KOŞAR...