"YENİDOĞAN ÇETESİ" NİN YEDİĞİ HURMALAR?..
Hepinizin bildiği gibi, 2023 yılından beri sürekli CİMER'e şikâyetler gidiyor, "Yenidoğan Çetesi" adındaki özel hastane çetesinin en az 12 bebeğin ölümünden sorumlu olduğu haberleri yapılıyordu... Nihayet halkımız da işin ciddiyetine varmış olmalıydı ki, basında ve sosyal medyada da bu olay yoğunlukla gündeme gelince, sonuçta Sağlık Bakanlığı da harekete geçti ve 2023 yılında başlatılan soruşturma, Adalet Bakanlığı tarafından '18 Ekim 2024' tarihinde 1.400 sayfalık iddianame hazırlandı; 19 Özel Hastane suçlandı, 582 yıl hapis istemiyle 47 şüpheliden 22 tanesi tutuklanabildi...
Bu sırada olaya bakan Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığında bu soruşturmayı yürüten bir Cumhuriyet Savcısı bu çete tarafından tehdit edildi!.. Tespit edilen 8 zanlıdan 5'i tutuklandı, 3'ü de denetimli serbestlikle salıverildi... Sırtını iktidara dayamış görünen Özel Hastane sahiplerine öyle güveniyorlardı ki, bir Savcı'yı bile tehdit edebilme cüretini gösterebiliyorlardı!..
Çete Lideri olan Dr. Fırat Sarı ifadesinde demiş ki; "Ben daha Tıp Fakültesi'nde okurken, 'PKK Örgüt Üyeliğinden' tam 5 sene hapis yattım!.. Hapisten çıkınca okulumu bitirip, doktor oldum" demiş... Herhalde bu "12 Bebek Katili Doktor" görevine başlarken, öncelikle ve tek görevi insanı yaşatmak üzerine yapılan "Hipokrat Yemini" de etmiş, ama bu yemini ederken, çaktırmadan bir ayağını havaya kaldırmış olmalıydı, değil mi? Görüyor musunuz ne kadar da hayırlı biriymiş bu devletimizin işe aldığı doktor kılıklı adam (!?) Bunlar işe alınırken hiç mi araştırma yapılmıyor, 'MİT' bile hiç bunlarla ilgilenmiyor mu Allah aşkına!? Son yıllarda ne kadar da sahipsiz bir millet olmuşuz biz yahu !?
Bu acı olay üzerine Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı sayın Esmaül Hüsna Aslan, bu olayda en fazla ihmali olan Sağlık Bakanı sayın Kemal Memişoğlu'nu istifaya davet ederek; "Bu 12 bebeğin ölümünde en büyük ihmal sizindir, hâlâ o Bakanlık koltuğunda ne diye oturuyorsunuz !? Bebeklerini kaybeden ailelerin feryatları hiç vicdanınızı sızlatmıyor mu !? Biz Zafer Partisi olarak 81 İlimizin meydanlarında bu olayı kınayacağız, bütün halkımız da davetlidir" dedi...
Bu olay üzerine en etkili tepkiyi, İYİ Parti Grup Başkanvekili sayın Op. Dr. Turhan Çömez gösterdi!.. Kendisi de doktor olan sayın Çömez; "Öncelikle bu öldürdükleri 12 masum bebeğimizi ne tür bir sağlık şikâyetiyle Özel Hastanelere sevk ettikleri, bu bebeklerin ilk doğduklarındaki kiloları, sağlık raporları, -varsa- sağlık şikâyetleri hemen araştırılıp, bu doktor ve hemşire kılıklı 'Bebek Katilleri' hakkında rapor hazırlanmalı, hangi sebebe dayanarak bu masum bebekleri oralara gönderdikleri tespit edilmelidir!.. Bunu yapamayacaksanız eğer, bana görev verin bu işi ben yapayım, ileride bu olay da sümen altına sürülüp de, acılı ailelere ve halkımıza unutturulmasın!" dedi...
Ülkemizde bitmez-tükenmez trafik kazaları, trafikte 'yol vermeme' kavgaları, bir türlü önlenemeyen kadın-çocuk tacizi ve cinayetleri, özellikle Afgan ve Suriyeli Mülteci akını sonrası patlama gösteren 'uyuşturucu kullanma' yaşının 10'lara kadar düşmesi, işsizlik, pahalılık, yüksek ev kiraları, kat kat artmış eğitim masrafları, yoksulluktan beslenememe ve çok artan sağlık ve tedavi giderleri, gecelerden sonra gündüz vakti hırsızlıklar-gasp-darp-kapkaç vakaları, dolandırıcılık, boşanmalar tavan yaparken, evlenenlerin sayılarının dibe vurması, bütün gençlerimizin yurt dışına kaçmaya çalışması... gibi konular ayyuka çıktı!.. Bunlara artık hiçbir çözüm üretemeyen iktidarın, hâlâ başımızda kalmaya ısrar etmesi, artık size hiç akıllıca bir davranış gibi geliyor mu?
Hepsinden kötüsü de şu; bunca olumsuzluğa rağmen, başta Anamuhalefet Partisi olmak üzere, küçüklü büyüklü Muhalefet partilerinin bu iktidarı bir 'Erken Seçime' götürmek için çözümler üretemeyişi, çok daha da vahim bir durumdur!.. Sırf bu yüzden olsa gerek, son anketler gösterdi ki; "% 25,3 oranla 'Ülkenin En Güvenilmez Kurumu' Siyasi Partiler" olarak gösterilmiştir!.. Başka söze gerek var mı bilemiyorum artık!? Sakin KOŞAR...