14 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİSİNE ÂŞIK OLMAK !?

 

Bugünkü yazımıza iki fıkra ile başlayalım:

---Bayan Öğretmen sınıfta; hayatta başarılı ve kimseye eyvallah etmeden yaşayabilmek için iyi bir eğitim almak, saygın bir meslek seçmek ve çok çalışmak gerektiğini anlattıktan sonra, öğrencilerinden Osman'ı ayağa kaldırıp; "Peki Osman, bütün bu bilgiler ışığında, sen büyüyünce ne olmayı düşünüyorsun?" diye sorar... Osman hemen; "Ben çok zengin bir Sarraf olacağım, evlendikten sonra karıma ve çocuklarıma her istediklerini satın alacağım!.." diye bağırır... Bu sefer Öğretmen, arka sıralarda oturan kız öğrenci Menekşe'ye aynı soruyu sorar, Menekşe omuzlarını silkerek; "Benim çalışmama ne gerek var öğretmenim, ben büyüyünce Osman'ın karısı olacağım, istediğimi ona aldıracağım!.." demez mi?

---İki bastonuyla zar-zor yürüyerek doktora giden yaşlı kadın, sadece ağzını ve dilini doktora muayene ettirir, rahatsızlığının ne olduğunu doktora sorar? Doktor gözlüğünü çıkararak; "Hatice Ninem, senin dilin paslanmış, onun için konuşma zorluğu çekiyorsun" demiş... Hatice nine başını iki yana sallayarak pişmanlığını gösterir: "Gelinimle küstük de, onunla bir aydır ağız tadıyla hiç kavga edemedik, herhalde ondan olmuştur?" deyince, Doktor hemen; "Bu hastalığın ilâcı yok Nineciğim, sen en iyisi gelininle hemen barışmaya bak" demiş...

Fıkralara gülümserken, şimdi de İstanbul'da bir "Özel Orta Okulda 29 yaşındaki Bayan İspanyolca Öğretmeni B.N.C." adlı hanımefendinin, 14 yaşındaki erkek öğrencisini sosyal medya yoluyla baştan çıkararak, kendi evine çağırdığı, daha 14 yaşındaki öğrencisi M.A.'yla 'cinsel ilişkide' bulunduğu haberine bakalım:

Çocuğun babası durumu fark edip, hemen şikâyette bulununca gözaltına alınan Özel Okulun Bayan İspanyolca Öğretmeni, 4 ay tutuklu kaldıktan sonra Yerel Mahkeme tarafından tam '14 yıl 7 ay' hapis cezası verilmiş... Karar üst mahkemece onanırsa, bayan öğretmen yeniden cezaevine konulacakmış... Yüzü buğulanmış vaziyetteki Basında çıkan fotoğraflarına bakınca, Bayan Öğretmenin sarışın, bakımlı, adeta defileye çıkan mankenler gibi çok açık-saçık elbiseler giyen, havalı biri olduğu görülüyordu...

Hani büyüklerimizin her zaman; "Para varsa, çare vardır!" dedikleri gibi, bir Özel Okul Öğretmeni olarak cebi dolu olmalıydı ki, böyle 'yüksek sosyete' hayatı yaşıyordu zaar? Mahkemedeki savunmasında demiş ki; "Sosyal medyadaki konuşmalarımızda, bana hep 16 yaşında olduğunu söylüyordu ama..." diyesiymiş...

Günümüzde 'Eğitim-Öğretimin' getirildiği hallere mi bakarsınız, bir sürü böyle liyâkatsiz ve kendini eğitimci zannedenlere mi üzülürsünüz, yoksa birkaç 'gelecek genç neslimizin' bunlar elinde hayatımızdan kayıp-kaybolup gidişlerine mi yanarsınız!? Biz çok zengin bir ülke haline ne zaman geldik de, ülke çapında bunca 'Özel Okul' türedi acaba? Adam gibi eğitim veren o güzelim "Köy Enstitülerini" bir çırpıda kapatan o zihniyetin bugün devamı olanlar, eğitim ve öğretim yaşamımızın içine ettiler, bu tür duymak istemediğimiz ve bizi uçuruma götüren böyle hadiseler de, basınımızda çok sıkça yer alır oldu!.. Sözüm yabana; bu öğretmen müsveddesi bayan diyor ki; "Bana sosyal medyada hep 16 yaşında olduğunu söylüyordu ama" diye ifade vermiş... Orada öğretmen olmayı başardın da, bu okulun öğrencilerinin yaşlarının, oradaki resmî kayıtlarda olduğunu öğrenemedin mi, niye oraya bakmadın!? Hem bu çocuk 14 yaşında olsa ne olacak, 16 yaşında olsa kaç yazacak!? Sonuçta bu yaşlardakilere yasalarımızca 'Çocuk' denildiğini bugüne kadar hâlâ belleyemedin mi !? Kendi evine çağırıp da, öğrencinle orada ilişkiye girecek kadar nasıl alçalabildin!? Kudurdun mu be kadın!?

Bu konuda benim yazabileceğim sözcükler artık burada bitti!.. Yazımızı Orhan Veli'nin 1941'de yazdığı 'SÖZ' şiiriyle bitirelim bari:

"Aynada başka güzelsin/ Yatakta başka!../ Aldırma söz olur diye;/ Tak takıştır/ Sür sürüştür/ İnadına gel Piyasa vakti/ Muhallebiciye!..// Söz olurmuş;/ Olsun!../ Dostum değil misin!?"     Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI