24 ARALIK'TA, YİNE ESKİ 'ANKARA-ÇUBUK FİLMİNİ' SEYRETTİK !?
Hani bundan 4 yıl önce, "21 Nisan 2019" tarihinde, Ankara-Çubuk İlçesi'nin 'Akkuzulu Mahallesinde şehidimiz 'Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı'nın cenazesine katılan eski CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, o yöreden olan ve meşhur bir "İnek Hırsızı" olduğu olay sonrasında ortaya çıkan, cenazede hiç yeri ve gereği yokken, üstelik bu adamın üzerine hiç de vazife değilken, adının 'Osman Sarıgün' olduğu belirlenen tezgâhçı, kalabalıkta Kemal Beye yaklaşıp, bir yumruk atmıştı ya!? Olaydan birkaç gün sonra, bir partinin Milletvekilleri -her ne hikmettense- hiç ceza görmeyen bu adamın evine gidip, onun sırtını sıvazlayarak çok samimi sohbetler ettikleri haberleri yayımlanmıştı ya!?
27 Ekim 2021 tarihinde de, yine hiç gereği yokken, sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis Genel Kurulu'nda bu yumruk görüntülerini tekrar videodan göstererek; "11 yıldır hep bizden yeniliyor, ama bunlardan hiç ders almıyor!" diye CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile alay etmişti ya!? Bazıları bu olanları unutsa da; bizler, arşivler, gazete sayfaları bunları asla unutmuyor!.. Bu gösteri sonrası eski CHP ve SHP Genel Başkanları Savcılığa gidip, sayın Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı, hatırladınız mı?
Peki, bütün bunlar olmuştu da, sonuç ne olmuştu!? Hiiççç... Her şey yapanın yanına kâr kalmış, bütün tepkiler zamanın İçişleri Bakanı olan sayın Süleyman Soylu'ya yönelmiş, sadece sosyal medyadaki yazışmalarla bu olay geçiştirilmiş ve unutturulmuştu!.. Yine hatırlatırız ki; o tarihte Milli Savunma Bakanı sayın Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı da, bugünkü MSB olan sayın Orgeneral Yaşar Güler idi!.. Bunca yüksek düzeyde yönetici ve güvenlik arasında bu olay olmuş, neredeyse Kemal Kılıçdaroğlu'nu korumak için götürdükleri evin içinde onu diri diri yakacaklardı, zırhlı bir araba ile son anda kurtarılabilmişti, ya bunu da hatırladınız mı!?
Yine aynı tarihlerde seçim turları sırasında Kemal Bey, Doğu Karadeniz gezisi sırasında PKK hainlerinin silahlı saldırısına uğramış, ölen ve yaralananlar olmuş, sürekli "PKK'lı Bay Kemal" diye suçlanan Kemal Bey ölümden zor kurtulmuştu!.. Bu ne yaman çelişki, ne müthiş ve akılsızca bir yalandı da, aziz halkımızdan bazıları bu yalanlara inanmışlardı ki!?
Şimdi CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel de, iki günde tam 12 şehit verdiğimiz günlerde, Gaziantep'teki şehit cenazesine çelenk gönderiyor, yine bazı aziz halkımız tarafından bu çelenk parçalanıp, cenaze evinden dışarı atılıyor ve yine Özgür Özel de "PKK'lı Olmakla" suçlanıyor!? Sonra anlaşılıyor ki; bu çelengi parçalayanın AKP Gaziantep 2018 yılında Milletvekili aday adayı olan biri yapıyordu!..
Kendi memleketi Manisa'daki bir şehit cenazesine bizzat katılıyor, yine bazı aziz halkımız insanları tarafından 'PKK'lı diye suçlanarak, cenazede yuhalanıyor!.. Doğma-büyüme Manisalı olan Özgür Özel'in, PKK hainleri ile ne yakınlığı olabilir, ne gibi bir çıkarı olabilirdi ki!? Şehidimizin babası ve amcası çıkıp, bu yuhalayanları tanımadıkları, dışarıdan gelen bazı kişiler olduğunu söylüyordu, iyi mi? Sakın o görüntüleri kaybetmeyin, bunlar bir bir ileride ortaya çıkar, hesapları da bir güzel sorulur!.. Bu işlerin bir merkezden yönetilen yeni tezgâhlar olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerek var mı!? Aynı teraneler, aynı nakaratlar, aynı tezgâhlar!.. Siz bu boş işlerle uğraşacağınıza, öncelikle "bunca şehidin nasıl ve neden verildiğini" bu halka bir açıklayın da, eski filmleri çevirmeyi sonraya bırakın, olur mu!? Yerel Seçim günü yaklaştıkça, daha neler görüp de duyacağız bakalım!?
Sahi; Suudi Arabiyya Kralı öldüğünde, İsrail'in Gazze'de öldürdüğü Filistinliler için "Üç Günlük Milli Yas" ilân edenler, kendi asker çocuklarımız şehit olduğunda niye Milli Yas ilân edilmedi!? Sürekli muhalefette olan, alınan kararlarda hiçbir yetkisi-dahli-kabahati bulunmayan CHP Liderlerine saldıran aziz halkımız, bunu niye başımızdaki yetkililerden sormazlar!? Neden onlara tepkilerini göstermezler!? Yoksa bu tepkiler gerçek halktan değil de, bir merkezden mi yönetilmekte!? Tam seçim yaklaşınca 'niye şimdi' diye bunu da sormamız gerekmiyor mu? Bunları sizlere hep bizler mi hatırlatıp duracağız, daha önceleri de neler görüp yaşamıştık, biraz da sizler düşünün bakayım gari !.. Sakin KOŞAR...