Basında yeni çıkan bazı haberlere göre, Afganistan'daki şeriatçı 'Taliban Yönetimi' her gün yeni yasaklar ve cezalarla dünya gündemine geliyor!.. İşte bunlardan bazıları: "Afganistan'ın Helmand Vilayeti' nde, 'sakal tıraşı oluyorlar' diye, tam 281 tane Polis görevlerinden atıldı!.. Taliban Yönetiminin yeni bir fermanı ile berberlerin artık sakal tıraşı yapması tamamen yasaklandı!.. Bir yılda halkın elinde yakalanan tam '21.328 müzik aleti' meydana yığılıp; (keman, cümbüş, saz, darbuka, davul, kaval, ney, zurna, piyano) halk önünde topluca imha edildi, çalgı sahiplerine 100'er kırbaç cezaları verildi!.. Kadınların tek başına yola çıkmaları ve Kız çocuklarının okula gitmeleri yasaklandı!..
Yıl 2024 olmuş, elin Hıristiyan-Musevi-Ateist-Putperest insanları Ay, Mars, Jüpiter, Satürn gezegenlerine çağın en modern uydularıyla giderken; oralarda yeni yerleşimler ve yaşam koşulları; su, değerli madenler ararlarken, şu bizim Müslüman ülkelerde yapılanlara bir bakınız!? Hiç bu yasakların akılla, mantıkla, gelecekle, dinle, imanla bir alâkası var mı Allah aşkına!? Sevgili Peygamberimiz; "İlim Çin'de de olsa gidiniz ve öğreniniz!" diye buyurmuşken, şu 'Taliban' gibi bitli ve örümcek kafalı yöneticilere ne oluyor acaba?
Dünyaya şööyyle dikkatlice bir bakar mısınız; bizim kurtarıcımız ve kurucumuz Büyük Atatürk'ün kurduğu 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında çağdaş, bilime ve hukuka dayalı bir Müslüman Ülke yönetimi var mı? 101 yıldır yönetildiği 'Cumhuriyet Yönetimi' ile (bazıları uymasa da) 'Anayasası' ile 'Mahkemeleri-Baroları' ile diğer Müslüman ülkelerden çok farklı ve yüzü 'ileriye dönük' tek ülke değil mi? En küçük köy ve mahallerinde Muhtarlarını, Belediye Başkanlarını, Milletvekillerini, en büyük makam olan 'Cumhurbaşkanı'nı halkımız seçiyor, beğenmeyince de ilerideki seçimde bunları değiştiriyor değil mi? Atatürk'ün bize armağanı olan böyle bir ülke, bu bölgemizde başka nerede var!? Artık etrafımıza bir bakıp, bunun ve Atalarımızın kıymetini bilmeye başlayalım!..
21. Yüzyılda berberlerin sakal tıraş etmelerini yasaklamak, yasağa karşı gelenleri kırbaçlamak, asmak veya kurşuna dizmek hakkını size kim veriyor!? Sakal tıraşı olan Polisleri görevden atmak ne demek!? Size ne bundan? Beden kıllarını yıllarca kesmeyip de, insan vücudunda bit ve pirelere davetiye çıkarmanın bu devirde manası nedir!?
Yüce Tanrı bu dünyadaki insan türünü yaratırken, 'Kadın-Erkek' diye iki cins olarak yaratmıştır!.. Nesillerinin devamı da, bu iki türün sağlıklı olmasına bağlıdır; biri olmazsa, diğer cins neslini devam ettiremez, insanlığın sonu demektir bu!.. Yine bu iki cins yaratılırken, 'birbirlerini tamamlasınlar' diye yaratılmışlardır!.. Birinin, diğerinden 'üstün veya alçak' tarafı yoktur!.. Dünya ülkeleri nüfuslarına bir bakınız; Yüce Tanrı kadın ve erkek sayısını % 50 ve % 50 olarak dengelemiştir!.. Ama salgın hastalıklar, savaşlar, beslenme zorluğu veya iklim koşulları yüzünden, bazı ülkelerde bazen erkekler, bazen de kadınların nüfusu öne çıkabilir, bu da çok doğaldır ve zaman içinde yine bu eşitlik sağlanır!.. Bilimde, sanatta, teknolojide ileri gitmiş tüm ülkelere bir bakınız; hepsinde iki cinsin eşit olduğunu görürsünüz!.. Sadece bizim Müslüman ülkelerde bu ölçü sapıyor, çünkü bu ülkelerde 'Kadının Adı Yok' demokrasi yok, eğitim yok, bilime saygı yok!.. Onun için şimdi bir daha soruyorum; sizler Türkiye'de mi, yoksa Taliban'ın katı şeriatla yönettiği o bitli Afganistan'da mı yaşamak isterdiniz !?
Neyse, konuya uygun bir fıkrayla yazımızı bitirelim: Adamın biri karısını havaalanında kaybetmiş, telâşla aranırken, kendi gibi de biri daha etrafta aranıyormuş... Adama; "Hemşerim, sen niye telaşlısın?" diye sormuş? Adam kan-ter içinde; "Karımı kaybettim de, bulamıyorum!" demiş... Öteki hemen; "Yahu ben de karımı kaybettim, bulamıyorum!" demiş... Karşıdan gelen bu sefer; "Karın nasıl biriydi, belki ben görmüş olabilirim!?" deyince adam; "Kısa saçlı, sarışın, mavi gözlü, 1.80 boyunda, 90-60-90 vücut ölçülerinde bir mankendi!.. Peki, seninki nasıldı?" deyince, öteki adam yüzünü buruşturup; "Boş ver şimdi benimkini, önce seninkini bulalım, benimki bulunmasa da olur!" demiş... Sakin KOŞAR...