BAY KEMAL KILIÇDAROĞLU'NDAN YENİ İNCİLER !?

Uzun zamandır sustu sustu, kayyum atanacağını umarak bekledi bekledi, işler istediği gibi gitmeyince, pek arayıp-soranı, geleni-gideni de kalmayınca, Ankara'da kiraladığı ofisini de kapatıp, dün bir yerlerden zırt-pırt çıkıp, aynen aşağıdaki metni sosyal medyasından paylaştı!.. En öz eleştiri de, Bolu Belediye Başkanı sayın Tanju Özcan'dan geldi, dedi ki; "13 yıl boyunca koynumuzda yılan beslemişiz de, haberimiz yokmuş!" dedi... Noktasına-virgülüne bile dokunmadan size aktardığım bu metni yavaşça, dikkatle ve ibretle okuyunuz lütfen:

"Değerli dostlarım, cefakâr yol ve dava arkadaşlarım ve bu ülkenin yurtsever evlatları; Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu partisidir. Aynı zamanda devleti ve cumhuriyeti koruma iradesinin de ta kendisidir. Cumhuriyet Halk Partisi sıradan bir parti değildir. Partimizin kodları, geleneği ve iki büyük misyonu vardır.

Birincisi siyaseti temiz tutmak ve hesap sormaktır. Hesap sorabilmek için de hesap vermekten kaçınmamak gerekir. Hesap vermek her bir CHP'linin namus borcudur. Her siyasi parti ve her siyasetçi savrulabilir, geri durabilir, rüşvet ve yolsuzluk sarmalına bulaşabilir ve hatta ihanet zincirine de tutunabilir. Ama, Cumhuriyet Halk Partisi rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, bunlarla bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddialarıyla yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi aziz milletimizi ahlaki uyanışa davet eden bir parti olmalıdır.

İkincisi Cumhuriyet Halk Partisi devlete istikamet çizer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Ortadoğu'dan, Asya'ya, Kafkaslardan, Avrupa'ya, Altaylardan Tuna'ya söyleyecek sözü vardır. Türkiye Cumhuriyeti at sürdüğü ve şehit verdiği coğrafyalarda sıkışamaz. Gönül bağı kurduğu kardeş milletler sofrasında sıkıştırılamaz, sıkışıklığa gelemez. CHP, Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasını bertaraf etmek ve devletin âli menfaatleri için sürecin içinde olmak zorundadır. Risk almalıdır ve konuya siyaset üstü bakarak elini taşın altına koymalıdır. Milletimizin CHP'den beklentisi kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir. Tarihin doğru tarafında yer almak çoğu zaman cesaret ve kararlılık gerektirir. Tarih önünde aziz milletimizle, hak hukuk ve adalet yürüyüşümüze devam etmekteyiz. Sağlıcakla kalın."

Bu metne ilk tepki, eski Genel Başkanlardan sayın Hikmet Çetin'den geldi, dedi ki; "Sayın Özgür Özel ile Kılıçdaroğlu'nun hemen bir araya gelerek, baş başa bu sorunu aralarında çözmeleri gerekiyor, bunun için ben elimden geleni yapacağım" dedi...

Bence buna hiç lüzum yok efendim!.. Adam zaten peşin peşin yeni CHP yönetimini kendi kafasında yargılamış, suçlu bulmuş ki, aynen şöyle diyordu: "...CHP rüşvetlerle, yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz!.. Bu iddialarla yol alamaz!.. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir" diyor...

Yöneticilerin 'Arınması' için, suça bulaşmış olmaları gerekir, yani 'Kirli' olmaları gerekir değil mi? Bay Kemal zaten onları şimdiden 'Kirlenmiş' görüyor da, 'Arınıp da gelsinler' diyor ya? Bu adamla buluşunca ne konuşulur, nasıl anlaşılır; hem anlaşsalar bile, bundan hangi hayırlı sonuç çıkar efendim !?

Daha önce de kaç defa yazdım; bu eski Genel Başkan Bay Kemal, partinin kuruluş yıldönümüne katılmadı, Ankara'daki çok önemli olan mitingine katılmadı, yeni yapılan tüm seçimler sonrasında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bütün seçim sonuçlarını onayladı, bu adam bir defa olsun CHP'nin yeni yöneticilerinin yanına gelip veya telefonla arayıp, hiç birisine bir kere 'Hayırlı Olsun' demedi, kendisinin adamı olduğunu söyleyen yüzsüzün biri gelip, kayyum olarak 'İstanbul CHP İl Başkanı' olduğunu iddia ederek, İl Binasına 31 adamıyla çöreklendi, bir defa olsun ona da; "Senin orada ne işin var, YSK seçim sonuçlarını görmedin mi, derhal o binayı terk et!" bile demedi, kiralık ofisinden olanı-biteni gülerek izledi...

Bütün olanlardan ve bu en son yazdıklarından sonra, bir kere daha söylüyorum, bana göre yapılacak tek bir iş var; hemen Bay Kemal'i 'CHP Yüksek Disiplin Kurulu'na -kesin ihraç talebiyle- sevk etmek!.. Yeter ama yahu, bunlarla daha ne zamana kadar uğraşacak bu parti! ?          Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI