Tam da bizim TBMM'nin tatil dönüşü açıldığı gün, '01 Ekim 2024 Salı Günü' akşam saatlerinde İran, Balistik Füzeleri olan "Hipersonik Fettah-1" füzelerini İsrail'in Başkenti Tel Aviv yakınlarına fırlattı!.. İsrail ve ABD açıklamalarına göre; "Bu füze sayısı 180 kadardı, çoğu havada imha edildi' denilirken, İran kaynaklarından da; "200 füze attık, bu bir uyarıydı, İran'a saldırmak akılsızlıktır!.." diye açıklama yapıldı... Kimse doğruları söylemediği için, yıllardır biz de hangisine inanacağımıza hep şaşırır olduk...
'Hipersonik Füze' demek; "Hızı en az '5 Mach' yani en az ses hızından 5 kat fazla, 1.225 Km/ Saat demektir!.." Bu balistik füzeleri İran ilk defa kullanıyordu... Genellikle Tel Aviv'in sivil halkından uzak çevresine, mühimmat depolarının üzerine ve Lübnan'a karadan girmeye çalışan İsrail Tankları üzerine attıklarını söylediler... Bunun sadece bir uyarı olduğunu, İsrail'in tekrar saldırısı olursa, bundan sonra çok daha büyük ve yıkıcı füze saldırısı yapacaklarını, artık Netanyahu'nun ve ABD'nin akıllarını başına toplamasını, çünkü İran'a asla saldırılamayacağını herkesin öğrenmesi gerektiğini söylediler...
Ancak sabah çekilen görüntülerde, havada vurulan bazı füzelerin metal kalıntılarını 3-5 kişinin kaldırıp götürebildiği, atılmazdan önceki ağırlıklarının 500-600 Kg. civarında olduğu sanılan küçük çaplı ve tahribatı fazla olmayan, yangına sebep olmayan füzeler olduğu anlaşılıyordu... Ancak, oraya kadar giden bu füzelerin, istense idi, sivil yerleşim yerlerine de atılıp, çok daha fazla tahribat yapılabilirdi, belki de İran'ın dediği gibi, sadece bir 'Uyarı' atışlarıydı bunlar, belki de "Turpun Büyüğü Heybededir" kim bilir !?
İran Dini Lideri Hamaney ve İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, nereden yaptıkları belirtilmeden, bu saldırı sonrasında birer açıklama yaparak, yine ABD'ye ve İsrail'e restlerini çektiler, derhal Kara Birliklerini Lübnan'dan geri çekmelerini, yoksa dünyayı başlarına dar edeceklerini açıkladılar!.. Zaten Rusya Hükümet Sözcüsü olan Dimtry Peskov, bu saldırıdan bir gün önce bir açıklama yapıp; ABD ve İsrail'e, Lübnan saldırısından uzak durmalarını, iki tarafa da derhal 'Ateşkes Antlaşması' yapmaları konusunda uyarıda bulunmuştu... Bu açıklamadan anlaşılıyordu ki, İran önceden bu füze saldırısını Rusya'ya haber vermiş gibi görünüyordu?..
TBMM açılışında 5 yıldır ilk defa, başta Genel Başkan Özgür Özel olmak üzere, bazı CHP'lilerin de ayakta, TİP'lilerin salona bile girmediği, DEP'lilerin de yine oturdukları yerden karşıladıkları sayın Cumhurbaşkanı, kürsüde yaptığı konuşmada ilk kez çok ilginç görüşlerini dile getirdi: İşgalci İsrail Başbakanı Netanyahu'yu, yine 'Adolf Hitler'e benzeterek, sonunun da aynen Hitler gibi olacağını belirttikten sonra; "Gazze ve Lübnan işgalinden sonra, kendilerine 'Vaat Edilen Topraklar' içinde, bizim Anadolu'nun vatan toprakları da var!.." dedi... Bizim bilmeyip de, sayın Cumhurbaşkanı'nın bir yerlerden duyup-öğrendiği bir şeyler mi vardı acaba?
Ancak, herkesin unuttuğu bir konu var: Biz Türkler, İsrail'in her gün dövdüğü 'Araplara' pek benzemeyiz!.. Eskiden beri şu Suudi Arabiyya, Irak, Suriye, Lübnan... defalarca işgale uğramışlar, bunların yarısı her defasında vatan toprakları için savaşacakları yerde, komşu ülkelere kaçmışlar, işgal bitince de geri dönmüş korkaklardır!.. İşte, daha dün Suriye'de aynı şey oldu, bizim buralar 10 Milyon genç Suriyelilerle doldu!.. Şimdi duyuyoruz ki; Lübnanlı korkaklar da bize gelmeye başlamışlar, bakalım onlar kaç Milyon olacaklar!?
Müslüman ülkeler arasında Türkler ve İranlılar, öteki korkaklara hiç benzemezler!.. Her karışı şehit kanıyla alınan bu topraklar, hiçbir zaman işgale uğramamış ve asla da uğrayamazlar!.. Çünkü bizde kahraman atalarımızdan beri süregelen hep iki seçenek vardır: "Ya İstiklâl, Ya Ölüm!.." Böyle bir milletle uğraşılır mı? Sakin KOŞAR...