BİRAZ SUS ARTIK SAYIN KILIÇDAROĞLU, YETER !...


30 Mayıs 2024 Perşembe günü sabah, ünlü gazeteci-yazar Yılmaz Özdil kendi sosyal medya hesabından açıkladı, ama şimdilik isim vermedi, dedi ki: "...Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan iken, CHP kasasından ve bazı CHP'li Belediye bütçelerinden, 'Besleme Gazetecilere' paralar verdi, kendi medyasını böyle oluşturdu!.. Şimdi de, yeni Kurultay'da delegeler aday gösterirse eğer, yeniden aday olabileceğini söyledi... Bence şansı sıfır, çünkü artık parası yok, dolayısıyla medyası da yok!.." dedi... Böyle konuları daha önce, danışmanlarının kimler olduğunu 'Oda-TV' de haber yapmış, gazeteci-yazar Soner Yalçın da 2023 yılında yazmıştı...

Geçende durduk yerde, ortada CHP'nin yeni bir 'Kurultay' haberi filân yokken, "delik dondan çıkar gibi" demeyeyim, ayıp kaçar da; 'bir yerlerden çıkıp gelip birilerinin beslemesi TV'ye çıkarılıp', yine bir yandaş TV tezgâhına düştüğünün hiç farkına varamadan; "Eh işte, partimiz delegeleri aday gösterirlerse, yine aday olabilirim" falan demiş...

Yahu son Kurultay 4-5 Kasım 2023 tarihinde yapıldı, Özgür Özel'in aldığı  '812 delege' oyuna karşın, siz sadece '536 delege oyu' alarak seçimi kaybetmiştiniz, unuttunuz mu!? Sizin zamanınızdaki sayısız seçim kaybına rağmen, daha ilk Yerel Seçimlerde yeni Genel Başkan sayın Özgür Özel ve ekibi, CHP'yi tam 50 yıl sonra, yeniden ülkenin 'Birinci Partisi' yapmayı başardı, ya bunu da unuttunuz mu!? Şu günlerde biz CHP'lilerin bir Genel Başkan derdimiz yok, sizin yaptıklarınızı öğrendikten sonra, artık bir köşenize çekilip de, sessizce oturmasını bilmenizi istiyoruz!.. Çünkü, o meşhur 'Altılı Masanızda' hiç olmayacak partilere onlarca Milletvekilliği hediye ettiğinizi, Cumhurbaşkanı olabilmek için sayın Ümit Özdağ ile imzaladığınız gizli anlaşmaları, tuttuğunuz paralı gazetecileri filan hep öğrendik, edebinizle köşenize çekiliniz, bizi ve partimizi de rahatsız edip durmayın, akıl vermeye de kalkışmayın, çünkü yeni yönetimin, sizin aklınıza hiç ihtiyaçları yok, bari bunu anlayın gari!..

Bir olay oluyor, parti yönetimine bir suçlama oluyor, hemen siz ortaya çıkıp, kendi sosyal medya hesabınızdan veya kandırıldığınız bir 'Yandaş TV Kanalı' yoluyla hemen açıklamalar yapıyorsunuz!.. Yahu, bu CHP'nin artık bir yeni Genel Başkanı, Yönetimi, Kadın ve Gençlik Kolları var!.. Bir açıklama yapılacaksa, çıkıp onlar yaparlar, ya size ne oluyor kardeşim!? Kendinizi hâlâ bu partinin Genel Başkanı filân mı zannediyorsunuz, ne !?

Ülkenin en büyük İlleri olan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları sayın Ekrem İmamoğlu ve sayın Mansur Yavaş için; "Sırtımdan Hançerlediler!" suçlaması neyin nesiydi öyle? Siz Cumhurbaşkanı adayı olduğunuzda, bu iki ismin halktan alacağı oylar, sizinkinden hep 10 ile 15 puan önde görünüyordu!.. Siz bu gerçeğe rağmen, Genel Başkanlıktan gelen gücünüzle zorla dayattınız ve kendiniz aday oldunuz, bizim partiye bu çok önemli seçimi kaybettirdiniz, hâlâ bunun ayartına bile varamadıysanız, biz size ne diyelim ki!? Çok uyumlu ve yumuşak başlı görüntünüzün altındaki hiddeti, şiddeti, hırsı, artık bizler görüyoruz, anlıyoruz ve size olan güvenimizi iyice sarstınız!.. Çekin artık ellerinizi ve açıklamalarınızı da, CHP Yönetimini ve bizleri rahat bırakınız!.. "Geçti Bor'un Pazarı, sür eşeğini Tunceli'ye" Sayın Bay Kemal !.." Bizim yapacak çok işlerimiz var, sizin gibilerin zırvalarıyla geçirilecek bir dakikamız bile yok, hadi güle güle artık!..

İlçemiz Yatağan'da yaşanmış gerçek bir fıkrayla yazımızı bitirelim: 'Yatağan Gazetesi' sahibi merhum Çetin Erim ağabeyimiz, 1970'li yılların sonunda "50 Yataklı İlk Devlet Hastanesi" haberini, büyük sevinçle manşetten duyurmuştu!.. Ancak, gazete çalışanı gençler manşeti matbaaya dizerken, akıl almaz bir hata yapmışlar; "50 YATAKLI" diye yazarken, kelimedeki 'T' harfi yerine, yanlışlıkla 'R' harfini dizince olanlar olmuş, bu hata fark edilmeden gazeteler dağıtılmıştı... Kısa sürede fark edilen bu hata üzerine, Gazete çevresinde bulunan tüm çocuk-çoluk ve tanıdıklar seferber edilip, hemen gazeteler toplatılmış, gazete yeniden basılmıştı... Sayın Tarcan Oğuz, Şakir Karadağ ve Mustafa Gök bu olayın yakın tanıdıklarıydı...                                               Sakin KOŞAR...                

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI