Yeni aldığımız bir habere göre, 'Ruanda Cumhuriyeti Devleti' ile bir "Turizm Antlaşması (!)" imzalamışız, iyi mi? Ruanda denen devlet, bir Afrika ülkesi; 13 milyon nüfusu var, 26.300 Kilometrekare toprak büyüklüğü olan, nüfusunun tam % 30'u da, bu devirde bile hâlâ okuma-yazma bilmiyor!.. Ülkede kişi başı milli gelir, sadece '800 Dolar' kadar!.. Bu ülke, bizim Sivas İlimiz kadar bir yer, artık ne turizm meselesi ise bu !..
Bu ilginç haber ortaya çıkınca, ilk tepki açıklamaları Zafer Partisi Genel Başkanı sayın Ümit Özdağ'dan geldi... Diyordu ki; "...İngiltere'nin para karşılığında Ruanda Devleti'ne postaladığı mülteciler, AKP tarafından güya adı 'Turizm Antlaşması' adı altında, bazı krediler karşılığında Türkiye'ye getirilecek!.. 66 Uçak ile ilk seferler, 02 Haziran 2024 Pazar günü yapılacak, bu uçakların 5 tanesi de THY uçakları olacak" dedi...
Bu açıklama üzerine CHP'den Utku Çakırözer; "Turizmin 'T'si ile alâkası olmayan, hâlâ 'Kabile Savaşları' yapılan Ruanda ülkesiyle ne turizm anlaşması yapılacak ki!? Bu bir 'Mülteci Turizmi' olmasın sakın!?" diyordu... İYİ Partili Kürşad Zorlu da, hemen Meclis'e bu konuyla ilgili bir 'soru önergesi' verdi!.. Bunun üzerine Turizm Bakanlığı Başdanışmanı olan Tayfun Topal; "Bu anlaşmanın amacının turist çekmek değil, Ruanda yönetimiyle bizim onlara 'turizm eğitimi vermemiz' amaçlanıyor, böylece o bölgede Türkiye'nin etkinliği de bir hayli artacak!" demiş, yerseniz tabii... Peki, böyle önemli bir konuda niye sayın Turizm Bakanı'nın kendisi konuşmuyor da, işi danışmanına havale ediyordu acaba !?
Yahu, bize bu bitli ve cahil Mültecileri kakalayacak olan İngiltere de kim oluyor!? Biz onları M. K. Atatürk ve silah arkadaşları önderliğindeki 1915'teki Çanakkale Savaşı'nda, 1919 yılı işgali sonrasında verdiğimiz Milli Mücadele ile bu topraklarda kesin şekilde yenmiş, bu işgalciler ve beslemelerinin hepsini kovmuş bir ülke değil miyiz!? 29 Ekim 1923'te biz Laik, Bağımsız bir Hukuk Devleti olan 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmadık mı!? Yoksa bize bu tarih yanlış mı öğretildi!? Şu anda 85 Milyon nüfusu olan bu koca ülke, bazı devletlerin istediği işi yaptırdığı 'Bağımlı' bir devletiz de, bundan bizim haberimiz mi yok!?
"Ruanda'ya turizm dersi' verecekmişiz? Ba ba baaa... Yapmayın yahu, sanki kendimiz 'Dünya Turizmi' hakkındaki her şeyi biliyor, bütün gereklerini yeterince yerine getiriyoruz da, bir de kalkıp, elin Afrikalı cahillerine turizm dersi verecekmişiz, öyle mi!? Afrika'nın ortasındaki bu Yamyamların ülkesine kim turist olarak gelecek de, biz onlara turizmi öğreteceğiz, ha!? Kendileri turist olarak gelecek halde, maddi imkânları uygun yapıda değiller, alt tarafı yıllık '800 Dolar' kadar milli gelire sahipler, siz kimi bunlarla kandırıyorsunuz ki!? Sizler, yine bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz, yeter ama yahu !?
Ruanda denilen bir avuçluk Orta Afrika ülkesinin Kuzeyinde ve Doğusunda 'Uganda' var, Güneyinde 'Burundi' yer alıyor, Batısında Zaire Devleti var, denize kıyısı olmayan, cehalet ve pislik kokan bir kara ülkesi, orada turist ne arasın ki !? Eski Liberal Parti lideri sayın Cem Toker de soruyordu: "Dünyada yüce Türk Devleti dışında, Ruanda ile 'Turizm ve Kültürel Antlaşma' imzalayan, dünyada başka bir ülke var mı acaba?" diye alaylı şekilde soruyordu? Sahi, var mıydı acaba? Yoksa bu dünyanın en akıllıları bizimkiler mi!?
Neyse, bugün de bir fıkrayla size veda edelim bari:
Ülkenin Diktatör lideri ve ailesi özel uçakla seyahat halindeyken, Diktatörün minik oğlu gelip, bir devlet adamıyla konuşan babasından para ister, çocuğu tersleyen Diktatör; "Şimdi benim işim var, git o parayı annenden iste!.." der... Kös kös geri giden çocuk, annesinden para ister, annesi de bu özel uçakta parayı ne yapacağını sorar, çocuk sevinçle: "Parayı aşağıya atacağım, bulanı sevindireceğim anne!" deyince, annesi çocuğun kulağına eğilip; "Evlâdım o parayı bulan sadece bir kişi sevinir, gel şu Diktatör babanı aşağıya atalım da, bütün millet sevinsin, bu daha iyi olmaz mı!?" der... Sakin KOŞAR...