BUNLAR BİZİM BİLDİĞİMİZ 'ANADOLU İNSANLARIMIZ' MI !?


Kurtarıcımız ve Kurucumuz Yüce Atatürk ve silah arkadaşlarının, bin bir zahmetle kurdukları 'Gazi Meclis'te, 16 Ağustos 2024 Cuma günü önemli bir olağanüstü toplantı vardı!.. Hatay halkının seçtiği bir TİP Milletvekili olan Av. Can Atalay, iktidarın Meclis çoğunluğu baskısıyla Milletvekilliğinden düşürülmüş, Anayasa Mahkemesi ise, Meclis'in bu kararını "YOK HÜKMÜNDE" kabul edilerek, Can Atalay'ın derhal Milletvekili olarak yemin etmesine hükmetmişti... Bize bu ülkenin bütün okullarında öğretmenlerimiz; "Anayasa hükümleri kesindir, herkesin bu hükümlere derhal uyması gerektiği, aksi takdirde ağır suç işlemiş sayılarak yargılanacakları" öğretilmişti... Ülkemizin en ünlü Hukukçuları ve Anayasa Profesörleri de hep aynı şeyi söylüyorlardı...

Şimdi şu olanlar sonrasında oturup da düşünüyoruz: Yıllardır bize yanlış hukuk bilgileri mi öğretmişlerdi!? Bize yasalar üzerinden yalan mı söylemişlerdi!? Hukukta Yargıtay mı daha yetkili, yoksa Anayasa Mahkemesi mi!? Anayasa'nın bu kesin hükmünün hiçbir caydırıcılığı yok mu!? Bu kararı uygulamayanlar için biz kime başvuracağız!? Nedir bu son yıllardaki uygulamalar ve yapılanlar Allah aşkına !?

16 Ağustos'taki olağanüstü Meclis oturumunda bir Vekil kürsüde konuşuyor -tabii ki onun söyledikleri de tartışılır ama- o kürsünün bir dokunulmazlığı var, Meclis iç tüzüğüne göre, orada söylenenler için hiçbir cezai işlem yapılamıyor!.. O sırada kafası yerine kasları ve yumrukları çalışan bir iktidar Vekili, kürsüdeki Vekili darp ediyor, ortalık karışıyor!..

Bu olay üzerine "Adnan Menderes Üniversitesi Spor Bilimleri Dekan Vekili Prof. Dr. Savaş Duman" isimli -sözüm ona bir bilim insanı (!)-sosyal medyadan bir mesaj paylaşıyor ve diyor ki: "Çok şık oldu, eline sağlık Alpay Özalan!" diyor, iyi mi? Ardından da, "AKP İnsan Hakları Başkan Yardımcısı ve MKYK Üyesi" olan Ceren Tuncer isimli bir hanım da; "Gereğini yaptı Kral Alpay, anlayana anladığı dilden" diye yazmış, saldırgan Alpay Özalan'ı haklı bulmuş!.. Zati bunlara da böylesi yakışırdı, 'İnsan Hakları' ancak böyle korunurdu, değil mi Ceren Hanım, bravo size (!?) 'Köpek Katliamı' kararı da zaten bu kafalardan çıkmamış mıydı!?

Her zaman gurur ve saygı duyduğumuz, ülkemiz dışında dünyaya da nam salmış, insan sevgisiyle yanıp tutuşan, vicdanlı ve sabırlı Hz. Mevlânaların, Şeyh Edebalilerin, Nasrettin Hocaların, Yunus Emrelerin torunları olarak, son yıllarda bize neler oldu!? Neden bu kadar iktidar yanlıları kendilerini Kaf Dağı'nda sanıp da, diğer insanları hep hor görür oldular!? Kimsiniz sizler!? Ne hakla ülkenizin diğer insanlarını 'Ev Zencileri' gibi görür oldunuz!? Yarın iktidarınız yıkılınca, bu yaptıklarınızın hesabının sorulmayacağını, hepsinin yanınıza kâr kalacağını filân mı sanıyorsunuz!? 'Adaletin ve devletin ipi uzundur' bayanlar-baylar, geç de olsa bir gün adalet tecelli eder ve hak ettiğiniz yaptırımlar size toptan ödetilir!.. 

Bu 'şiddet yanlısı' tiplere tepki göstereceğinize, böyle sözlerle işledikleri suçu ve ayıbı ayyuka çıkarırsanız eğer, bunlar bir fırsatını bulur, bir fırsatını bulur sizi de döverler, örneklerini çok gördük çünkü!.. Bakınız, Alpay Özalan'ın istifa eden danışmanı 'Murat Sarıca' diyordu ki; "O milletvekilinde vefa yoktur, çok nankör ve saygısız biridir" diyordu... Bunu biz değil, en yakınında görev yapmış Danışmanı diyordu, başka söze gerek var mı?

Neyse, bugünkü yazımızı bir fıkrayla bitirelim:

İki erkek yolda giderken hararetle sohbet ediyorlarmış, biri diğerine sormuş: "Suudi Arabiyya neden bu kadar zengin biliyor musun?" deyince, arkadaşı hemen; "Petrolden ötürü tabii" demiş... Soruyu soran hemen; "Yok canım ne petrolü!? Oranın kadınları para harcayamıyorlar, araba kullanamıyor, tek başlarına alışverişe gidemiyorlar ya? Sırtlarında bir kara çarşaf, vücutlarına sürdükleri de sadece gül suyu, masrafları yoktu yani!.. Ama şimdi orada da kadınlara her şey serbest olmuş, Suudi Arabiyya da iki sene içinde iflâs etmezse, gel de beni bul kardeşim!.." demiş...                

YAZARIN DİĞER YAZILARI