CHP'YE AÇILAN "MUTLAK BUTLAN DAVASI" REDDEDİLDİ !?
Şimdiye kadar çoğumuzun hiç duymadığı bu cümle de siyasi hayatımıza girmiş oldu!.. Peki, aslında nedir bu "Mutlak Butlan" demek: "Borçlar hukuku, ticaret hukuku, idare hukuku, medeni hukuk gibi alanlarda sıkça kullanılan bir terim olmakla birlikte, bir işlem veya olayın gerçek dünyada (sosyal yaşamda) gerçekleşmiş olsa bile, taşıdığı şartlar gereği hukuken hiç gerçekleşmediğini ifade eder..." Meselâ; "Aklî dengesi yerinde olmayan birinin evlenmesi... Eşler arasında kan hısımlığı bulunması (Kardeş/ hala/teyze/yeğen evlilikleri...)" konularının geçersizliği gibi... (Bu işin CHP seçimleriyle ne alâkası vardı ise?..)
Davayı açanlar kimlerdi? CHP'nin 2023 yılında yapılan 38. Kurultayı'nda Genel Başkan adayı olan sayın Özgür Özel, toplam delegelerin "812 Oyunu", Bay Kemal Kılıçdaroğlu ise, delegelerin sadece "536 Oyunu" alabilmiş, Genel Başkanlık seçimini tam '266 oy farkıyla' 'mutlak ve kesin' şekilde Genel Başkanlığını kaybetmişti!.. Ve o tarihe kadar CHP'nin oyları % 23 ile % 29 arasında gidip-gelirken; Özgür Özel Başkanlığındaki CHP, kısa zamanda oylarını arttırıp, % 37'lere kadar çıkartarak, tarihinde ilk kez iktidar partisini geçerek, ülkenin "Birinci Partisi" olma başarısını göstermiştir!..
Peki, sonra neler oldu? CHP'nin bu yükselişini hazmedemeyen iktidar partisi yandaş medyasının gazeteci kılıklı insanları, emir aldıkları patronlarının teşvikiyle, seçimi kaybeden Bay Kemal'e usulca yaklaşarak, onu programlarına çıkartarak O'na gaz vermeye, kışkırtmaya başladılar!.. Partisinin Kuruluş Günlerine, Mitinglerine, Ankara Törenlerine bütün eski Genel Başkanların tümü geldikleri halde, Bay Kemal ısrarla gelmedi, bütün resmî davetleri de birer bahaneyle geri çevirdi, muhalif medyanın davetlerine ise hep 'Ret' cevapları verdi...
'Durumdan vazife çıkaran' ve CHP'deki eski önemli konumlarını kaybeden bazı Bay Kemal taraftarlarından "Gürsel Tekin, Berhan Şimşek, Barış Yarkadaş, Lütfü Savaş" gibi isimler, uyduruk bahaneler ve temelsiz iddialarla CHP aleyhinde davalar açmaya başladılar, YSK'nın oluruyla yapılan Kongrelerin sonuçlarının, yine 'YSK Tasdikli' sonuçlarının iptal edilmesini istediler!.. Tabii, mahkemelerden birer birer de reddedildiler!.. Bu arada Gürsel Tekin 5 Bin polisle gelip; "Ben Kayyum İl Başkanıyım" diyerek 31 yandaşıyla İstanbul CHP İl Binasını işgal etti... Berhan Şimşek parti aleyhinde demediğini koymadı!.. Lütfü Savaş dava üstüne iptal davaları açtı, hızını alamayıp, bir de sayın Özgür Özel'den tazminat davaları açtı!.. Gazeteci kılıklı Barış Yarkadaş desen, yandaş medyanın müsaade ettiği kadar ortalarda görünüp, aynen 'boş teneke' gibi ötüp-bağırıp durdu...
Nihayet 24 Ekim 2025 Cuma günü gelip çattı: Kuytu bir köşede veya çök ünlü mütevazı mutfağının içinde sessizce ve ellerini ovuşturarak havadan bir "Genel Başkanlık" bekleyen Bay Kemal; "CHP'nin mutlak butlan davasını" mahkeme reddedince, herhalde mütevazı mutfağında, kolları sıvalı olarak ters köşeye yatmıştır, kim bilir !? İyi de, koca Atatürk'ün partisini aylarca meşgul eden ve suçlayan bu adamlara karşı 'İftira ve Hakaret Davaları ile Tazminat Davaları' açılmayacak mı? Bu yaptıkları yanlarına kâr mı kalacak yani, hak ettikleri cezaları verilmeyecek mi!?
Bakınız; CHP'de Niğde Milletvekili olan bir Ömer Fethi Gürer var, her gün çiftçilerin yanında, tarlasında, onların dertlerini dile getirir durur... CHP Zonguldak Vekili Deniz Yavuzyılmaz, Meclis'e getirdiği yolsuzluk dosyalarıyla ünlüdür... Mersin Vekili Ali Mahir Başarır, Malatya Vekili Veli Ağbaba, Meclis'teki mücadeleleri ile ünlüdürler... Peki sizler; eski CHP Milletvekillerinden Gürsel Tekin, Berhan Şimşek, Barış Yarkadaş'ın; halk, basın ve sanat için yaptıkları bir tane başarılarıyla anıldıklarını hiç duydunuz mu? Geldikleri gibi gittiler, şimdi de oturdukları yerden ballı emekli Vekil maaşlarını yiyorlar!.. Yiyin, yiyin; her gün bunları sağlayan partileri aleyhine de çalışıyorlar, afiyet şeker olsun-yarasın baylar!..
Neyse, bunlar partiden YDK kararıyla atıldılar ama, turpun büyüğü heybede duruyor: Bay Kemal ne zaman istifa edecek, etmezse O'nun için ne düşünülüyor acaba? "Eden bulmalı" değil mi? Baksanıza, Fransa bile eski Cumhurbaşkanları Sarkozy'i hapse attı, ettiklerinin karşılığını gördü değil mi? Benim başka bir diyeceğim yok, NOKTA... Sakin KOŞAR...