CÜBBELİ AHMET'İN İDDİASINA SORUŞTURMA !?

 

                 CÜBBELİ AHMET'İN İDDİASINA SORUŞTURMA !?

Ahmet Mahmut Ünlü, CNN TV'deki 'Tarafsız Bölge' programında, kendisini İsmaili Tarikatı'nın bir üyesi olarak tanıtıp, bazı tarikatların tehlikeli olmaya başladığını, 2.000 civarına yaklaşan selefi derneklerin de bazılarının silâhlandığını, ha deyince saldırıya geçebileceklerini, Savcılar kendisini çağırırsa, hemen kendi tespit ettiği 150 derneğin de isimlerini verebileceğini söylemişti...

Aradan 15 gün kadar geçtikten ve bazı muhalif yazarların tepkisi sonrasında, nihayet İçişleri Bakan Yardımcısı sayın Mehmet Ersoy'dan bir ses duyuldu!.. Sosyal medya hesabından duyuru yapan Mehmet Ersoy mesajında; "Bir kısım derneklerin silahlandığı iddiası, ya da ihtimaline karşı kayıtsız kalmamız mümkün değildir!.. Paylaşılan ilk demeçten sonra da, derhal 'Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Denetçileri, terör ve istihbarat birimlerimiz tekrar tahkikata başlamıştır!.. İdari ve adli süreçler işletilecektir!" demiş...

Son olarak birkaç tarikat ve şeyhlerinin yedikleri haltlar, üzerlerindeki devasa mal-mülkler ortaya çıkınca, toplumda büyük bir telaş ve korku oluşmuştu!.. Eğitimde, orduda, emniyet güçleri arasında FETÖ'nün daha dün yaptıkları ortada dururken ve henüz bunların kolları tam olarak ayıklanmamışken, böyle yeni bir iddia herkesi kuşkuya düşürdü!..

Cübbeli Ahmet'in o TV kanalında konuşması, 150 derneğin silahlandığını ve isimlerini de verebileceğini söylemesi herkeste bir kuşku uyandırdı ve insanlar şunları söylemeye ve sormaya başladılar: "Peki, Cübbeli Ahmet söylemeseydi, bu konu üzerine gidilecek miydi?.. Bu devletin istihbarat birimleri, haber alma kaynakları yok mu, neden bir tarikat hocasının konuşması beklendi?.. Bir tarikat mensubunun bildiği, en az 150 derneğin şu anda silâhlanmış olduğunu, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Milli İstihbarat Teşkilâtı (MİT) bilmiyor muydu!? Biliyor ise neden şimdiye kadar gereğini yapmadı!? Bilmiyorlar idiyse, bu MİT elemanları ne işe yarıyorlardı!? Bizim vergilerimizden maaş alan bu görevliler, halkın en çok korktuğu bu dinci derneklerden bizi niye yeterince korumuyorlar!? Daha önce de dikkatli olunsa ve yeterli görev yapılsaydı, FETÖ başımıza belâ olabilir miydi!?"

Ne deseler, bu vatandaşlar haklı değiller mi? Anayasamıza, devrimci kılık-kıyafet ve çağdaş yasalarımıza göre bu kuruluşların hepsi yasak ve suç unsurları değil midir!? Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in neresinde bu vasıfsız adamların kurdukları çağ dışı, körü körüne Şeyhlik ve Müritlikler var!? Kutsal kitabımızda en büyük suç olan rüşvet ve kul hakkı yemeden, kim bu kadar kısa zamanda mal-mülk zengini olabilir!? Maşallah bakıyoruz, bu uyduruk Şeyhler iyice köşeyi döndükten sonra dişlerine kan değiyor, bir yerleri kalkıyor, elin çocuklarına ve mahremlerine göz dikmeye başlıyorlar!.. Şimdiye kadar Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz, Adnan Oktar, Fatih Nurullah, Adana - Konya - Sakarya'da birçok tarikatın Kur'an Kursu Hocaları bu ahlâksızlıkları yapmadılar mı!? Ne zaman akıllanacağız bizler!?

Bir ülkenin insanları on kere aldatılmaz!.. Tipler aynı, yöntemleri aynı, dini ve saf insanlarımızın inançlarını kullanarak, iletişim araçlarının çok geliştiği şu günümüzdeki devirde bile biraz uyanın gari yahu!.. Biz gazeteciler bunların haberlerini yapa yapa bunaldık, ama birçok insanımız hâlâ gözü açılmadık sığırcık yavruları gibi bön bön bakıyorlar!.. Çocukları tacize ve tecavüze uğramış ailelerin, anne-babaların feryatlarını görmüyor, duymuyor, anlamıyor musunuz!? "Ya benim çocuğuma da bunu yaparlarsa?" diye hiç empati yapmıyor, hiç endişe duymuyor musunuz? Ben daha ne diyeyim size!?          Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI