İkinci defa seçildiği ve 20 Ocak 2025 tarihinde görevi devraldığından beri ABD Başkanı Donald Trump ve destekçisi olan 'Dünyanın En Zengin Adamı Elon Musk' hiç siyaset ve magazin basınının dilinden düşmez oldular!.. İkisi de çok havalı, herkese tepeden bakan, bir devlet adamı ciddiyetine hiç yakışmayan şekilde kameralar önünde birden oynamaya başlamaları, tehditleri, akıl almaz istekleriyle herkesin nefretini kazanmaya başladılar...
Tabii ki 'ekonomi dünyası' bunların şımarıklıklarına seyirci kalmamış olmalı ki; Elon Musk'ın şirketlerinin hisse değerleri düşmeye, varlığından '100 ile 150 Milyar Dolar' kadar para kaybettiği ortaya çıktı, bunun üzerine 2025-Mayıs ayında görevinden ayrılacağı, artık kendi şirket işlerine geri döneceği söyleniyor!.. İyi olur, dünya da bir belâdan kurtulmuş olur!..
05 Nisan 2025 Cumartesi günü dünya ajanslarına çok önemli bir haber düştü, deniliyordu ki; "Başkan Donald Trump'ın üç aylık Başkanlık kararları ve uygulamalarından ötürü, başta Çin, Almanya ve İngiltere olmak üzere, hem dünya ülkeleri ve hem de kendi halkı tepkilerini göstermeye başladılar!.. ABD'nin '50 Eyalet' insanları sokağa döküldüler ve Başkan Trump'a tepkilerini gösteriyorlar!" deniliyordu...
Bilindiği üzere Başkan Trump isteklerini sıralamış ve; "...Gazze bizim olacak, oraya turistik tesisler yapacağız!.. Panama Kanalı da bizim, Kanada'yı 51'nci Eyaletimiz yapacağım!.. Grönland'ı Amerikan topraklarına katacağım, güvenliğimiz için çok önemli!.. Ukrayna'nın yeraltı zenginliklerini biz işleteceğiz!.." demişti... Yahu kardeşim, sen bir devlet adamı mısın, yoksa bizim Sultan Ahmet Camii önünde dilenen profesyonel bir dilenci misin !? Bu dünya babanın çiftliği mi, öteki devlet adamları ve insanları senin 'Marabaların' mı yahu !? Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Jelenski'ye neler etmiştin, İngiltere ile nasıl dalga geçmiştin öyle !?
Bugün dünya ekonomistleri kendisini uyardılar ve ; "ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin küresel ticaret politikasında 80 yıllık geleneği bozarak, yüksek gümrük vergileri uygulamaya başladı... Bu zamansız hamlenin ise, küreselleşmenin tabutuna çakılmış 'son çivi' olabileceği" şeklinde açılamada bulundular... Evet, şimdi biz bu ünlü ekonomistlere mi inanacağız, yoksa tepeden bakmaktan artık önünü bile göremeyen, güç şımarıklığı yaşayan Başkan Trump'a mı inanacağız !? Kendisi, ülkelerinden sürülecek Filistinli mültecileri Lübnan ve Ürdün'ün kabul etmesini tavsiye ederken; ABD'ye gelmiş olan Meksikalı ve savaş kaçkını Ukraynalıların derhal sınır dışı edilmesi talimatını veriyordu !.. 'Dünya Sağlık Örgütü'nden ve 'Dünya Çevre, İklim, Doğayı Koruma' örgütünden de çıktı, kim inanır bu adama artık!..
Sizleri bilemem, ama bendenizin naçizane düşüncesine göre; "Bu Başkan ve Yönetimi bu tutumunu devam ettirdiği sürece, asla 4 yıllık görev süresini tamamlayamaz, Amerikan yasaları bu maceracılara daha fazla müsaade etmez" diye düşünenlerdenim !? İşte görüyorsunuz, ülkenin zati mevcut olan '50 Eyaletinin' tamamı sokağa çıkmış durumda, siz hiç tüpünden dışarı çıkan macunun, aynı şekilde tekrar geri konulduğuna şahit oldunuz mu !? Zati Demokratlar da 'Yeniden Seçim' demeye başladılar bile...
Neyse... Bir Karadeniz fıkrası ile yazımızı bitirelim bari:
Bir gün Temel'in azı dişi fena ağrımaya başlamış, ne yaptıysa ağrıyı kesememiş, ertesi günü de yanağı davul gibi şiş halde kahveye gelmiş... Bunu gören komşusu Dursun, yanağının neden şiş olduğunu sormuş, Temel de; "Ula bu dişum 40 yıldir yaptiğu eyiluğu, bir günde çıkardi ula Tursun!" demiş... Dursun arkadaşına bir akıl vermiş; "Ula Temal, ha benim dişum ağridi mu, hemen karim Dursel'un kucağına yatar, orada hemen bütün ağrilarum geçer ula!" deyince, birden Temel'in gözleri parlar ve Dursun'a; "Ula Tursun; böyle şeylerde ha benim Fadima'nun heç faydası olmayu daa, karın Dursel evdeysa, gidip ben de heman kucağına yatayum ula, dünden berü hiç uyuyamadım daa" demez mi ?.. Sa