Kaç gündür haber kanallarımızda "Yenidoğan Çetesi, Ordudan Atılacak Teğmenler, Yeni Atanacak Kayyumlar..." gibi, haberlerden geçilmezken; ABD uzun süre nazlandığı ve çok özel olan "Amerikan ATACMS Füzelerini" Rusya'ya karşı kullanması için Ukrayna Devletine teslim etti!.. Bunun üzerine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, hemen bu savaşta "Rus Nükleer Silahlarını" kullanmak için parlamentosundan gerekli izinleri aldı, iyi mi!?
Evet, bütün dünya gözünde Sağlık Bakanlığı'nın ve SGK'nın yeterli denetimi yapmadığı ve Özel Hastanelere ödedikleri paralar, şimdilik bilinen 10 bebeğin para için öldürüldüğü, mahkemede çete artıklarının ifadelerinden, dinlenen telefonlarından ve sosyal medyadaki manyakça yaptıkları aşağılık yazışmalarla anlaşılmış bulunuyor!.. Çete üyeleri arasındaki; "Şimdi maç seyrediyorum, biraz sonra öldürürüz... Onu iki gün daha yaşatacakmışız... İlâcı daha fazla yabana götürme, o bebeğin fişini çekiver artık..." şeklindeki konuşmaları duyunca, inanın ki, bu dünyada yaşayan bir insan olarak kendimden ve çevremden utandım!.. Tanrı'nın vicdanla yarattığı; konuşabilin, gülebilen ve şaka yapabilen tek canlı türü olarak, bu sözleri duyunca hemen; "Şurada bir kabir bulsam da girsem, hayat artık bize haram!.." demekten kendimi alamadım!..
Doktoru, hemşiresi, şoförü ve sevk memuru olan bu 'Yenidoğan Çetesi' mensupları gerçekten bu ülkenin kayıtlı insanları mı!? Onların da bizler gibi anneleri-babaları-kardeşleri-çocukları var mı acaba!? Bunlar nerede büyüdüler, nerede eğitim gördüler, nerede iş bulabildiler; bunların gerçekten devlette resmî kayıtları var mı!? Şu yaptıklarını bakınca, ben bunların 'Yapay Zekâ' ile bir insan kılığına girmiş 'ROBOTLAR' olduğunu düşünüyorum!? Yoksa, bizim gibi etten-kemikten-sinirden oluşmuş, Tanrı'nın en güzel yarattığı türden olduklarına asla inanamıyorum!? Hani kalkıp da; "Bunu hayvanlar bile yapmaz; vahşi Aslanlar, Kaplanlar, Kurtlar, Leoparlar, Ayılar bile yapmaz!" diyeceğim, ama bu bile o hayvanlara hakaret sayıldığı için, bir türlü diyemiyorum!.. "Namussuzlar, Haysiyetsizler, Alçaklar!.." diye bağırasım geliyor, yine diyemiyorum!.. Neden? Eee, 'Alçağın' bile belli bir yüksekliği vardır; çukur ulan bunlar, ÇUKUR!..
Gelelim başka bir meseleye... Koca Rusya asker bulamamış gibi, Güney Koreli askerleri Ukrayna Cephesine sürdü!.. İsrail, son günlerde asker bulamadığı için, başka din ve ırktan askerleri ordusuna katmaya başlamış, ülke halkı bu duruma isyan ediyormuş!.. Dünyada durum böyleyken, oralardan "3. Dünya Savaşı" nın ayak sesleri duyulurken; biz ise uyduruk bazı suçlamalarla, dönem birincisi olmuş Teğmenlerimizi ordudan atmaya uğraşıyoruz!.. Halkın seçtiği bazı Belediye Başkanları yerine, atanmış devlet memurlarını 'Kayyum' olarak o görevlere getiriyoruz!.. Yani 'elin oğlu gidiyor Mersin'e, biz gidiyoruz hep tersine, tersine!..'
Peki, ülkede etkili ve yaratıcı bir muhalefet var mı? Bunca tepki gösteriyorlar, bunca mitingler ve oturumlar düzenliyorlar, halkı arkalarına alabildiler mi? Neden? Çünkü muhalefet liderlerinde bir merhum Demirel, Ecevit, Erbakan... gibi muhalefete can katan yeni imajlar ve yaratıcılıklar yok!.. Bu ülkede daha neler olmalı da, bizim mevcut muhalefet partileri, artık yosun tutmuş eski 'Oy Oranlarını' nasıl parlatıp da arttıracaklar acaba!? İktidarın keyfini bozacak hiçbir yaratıcılık yapamadıkları için; başarısız da olsalar, o koltuklarda rahatça oturmaya devam ediyorlar işte!.. Demokratik ülkelerin çoğunda, bizde olanların onda/ biri kadar şeyler olsa, çoktaaannn 'erken seçime' giderler, başarılı olan iktidar partilerinden biri veya birkaçı çoktan iktidara gelirdi!..
Evet, üzerimizde bir 'ölü toprağı' var, boş vermişlik ve vurdumduymazlık tavan yapmış durumda!.. Sonuçta da yönetim değişemiyor işte!.. Aslında bu gidiş, gidiş değil, korkarız ki 'koca gidiş' ama, bakalım önümüzdeki günler neler getirecek??? Sakin KOŞAR...