DÜNYA TERSİNE DÖNMEYE BAŞLADI, HABERİNİZ OLA !?
---Yunanistan'dan gelen haberi duyunca öylece apışıp kaldım, ne düşüneceğimi ve ne diyeceğimi bilemedim!.. Haber aynen şöyleydi: "Yunanistan'ın turistik 'Paros Adası'nda bütün ada halkı ellerinde pankartlarla sahillere indiler, şezlonglara el koyan halk, hep bir ağızdan 'Turistlere Hayır!.. Artık Burada Turist İstemiyoruz!' diye saatlerce bağırdılar!.." şeklindeydi, iyi mi? Turistler yüzünden hiçbir yerde ücret ödemedikleri bir şey kalmayan halk, bu ada halkının yerine turistlerin geçtiğini asla hazmedemediklerini söylemişler!.. Yani, bir nevi dövizin hatırına 'İşgale' uğradıklarını düşünmeye başlamışlar!..
Halbuki, o turistleri oralara getirebilmek için, Yunan Hükümeti ve de diğer Akdeniz Ülkeleri az mı reklâmlara devasa paralar harcanmış, bugünlere öyle gelinmemiş miydi? Kültür Bakanlıkları ne tanıtımlar yapmışlardı oysa!? İşin buralara geleceğini akıllarının köşesinden bile hiç geçirmişler miydi acaba? Şimdi bu durumda kim haklı; ada halkı mı, hükümet mi? Yaşanan olayı düşününce, bizim Nasrettin Hoca'nın Kadılık yaparken, hem davacıyı ve hem de davalıyı dinledikten sonra söylediği o ünlü sözü aklımıza geliveriyor: "Evet sen de haklısın, aslında sen de haklısın!.."
---ABD'li Rapçı Cardi B.'nin Las Vegas'taki konserinde, bir seyirci bayan sanatçının üzerine bir bardak içki serper!.. Cardi B. De sahnede koşarak gider, o adamın kafasına elindeki mikrofonu atar!.. Bu olay sonrasında, sadece 600 Dolar değerindeki bu mikrofonu 'Ses Sistemleri Şirketi' sahibi bir süre saklar, bir gün bunu müzayede yaparak sosyal medyadan satacağını ilân eder... Sadece 600 Dolar değerindeki (16.200 TL) mikrofon, tam '100 Bin Dolara (2.700.000 TL)'ye satılır, ya bu nasıl?
Yahu, bu olayın aslı nedir? Sarhoş bir seyirci kızıp, galeyana gelip, bir sanatçıya içki ile ıslatıyor, sanatçı da elinde atabileceği tek şey olan mikrofonu, aynı kızgınlıkla adamın kafasına atıyor, olayın eni-boyu bu!.. Şimdi bunu duyan birçok seyirci sahneye içki savurup, sahnedekiler de bunlara kızıp, bilmukabele 'mikrofon-ayakkabı-cep telefonu-şapka-gitar-gırnata' filân atarlarsa, bunun önüne geçilir mi? Bence bu satış anında durdurulmalıydı!?
---İngiltere'nin ilk 'Loto Milyoneri' olan kişi, "Boya-Badana Ustası Lee Ryan" adında biriydi... Yıl 1996 yılı idi... İkramiye tutarı '6,5 Milyon Paund' (yani 224 Milyon TL.) idi... Tabii, parayı kullanmasını bilmeyen, halk diliyle "sonradan görme-dininden dönme" birine bu para çıkarsa ne olur? Aynı bizim buradakilere benzedi ve bu adam kısa zamanda bu parayı bitirdi, şimdi evlere günlük yevmiyeci - boyacı olarak sadece 55 Paund'a işe gidiyor, iyi mi?
---Eskiden ormanlarımızı korurdu değil mi? Nerede ormana zarar veren birini görsek, en yakınımızdaki Ormancıya 'Orman Bakanlığı ve Jandarma' veya Jandarmaya koşar, dal-budak kesenleri bile ihbar eder, onları yakalatırdık!.. Peki, 2023'ün Temmuz-Ağustos aylarında Milâs-Akbelen Ormanında neler oldu? Ağaçları kestirmek istemeyen halkın üzerine TOMA ile sıkılacak suyu Orman Bakanlığı tankerleri getirdi, 100 yıllık ağaçları elektrikli testere ile kesenleri de halktan Jandarma korudu!? Aslında bu iş tam tersi olmalıydı değil mi, ama olmadı? Neden? E canım, biz sabahtan beri burada Nöbetçi Çavuşun Beygirini mi Yellendiriyoruz kardeşim!? Dünya yakında tersine dönmeye başlayacak, güneş Batıdan doğup, Doğudan batmaya başlayacak gibi görünüyor!?
Neyse, bugün de size Orhan Veli'nin 'Yaşamak' şiiriyle veda edelim bari:
"Biliyorum, kolay değil yaşamak/ Gönül verip, türkü söylemek yâr üstüne/ Yıldız ışığında dolaşıp geceleri/ Gündüzleri gün ışığında ısınmak/ Şöyle bir fırsat bulup yarım gün/ Yan gelebilmek Çamlıca Tepesi'ne/ Bin türlü mavi akar Boğaz'dan/ Her şeyi unutabilmek maviler içinde!..// Biliyorum, kolay değil yaşamak/ Ama işte/ Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak/ Birinin saati işliyor kolunda/ Yaşamak kolay değil ya kardeşler/ Ölmek de değil/ Kolay değil bu dünyadan ayrılmak!.." Sakin KOŞAR...