Bir ülkede her Allah'ın günü ayrı şeyler mi tartışılır, her gün aslında bizi alâkadar etmeyen olaylar mı yaşanır, her gün gündem değişir de, 85 milyon insanın başı mı döndürülür yahu !? Geçen yıllarda 'Rusya-Ukrayna Savaşı' gündemimizden çıkmıyordu!.. Geçtiğimiz günlerde 'Genel ve Yerel seçimlerle' meşguldük!.. Yedi aydır hararetle 'Hamas-Gazze-İsrail' konusu tartışıldı durdu!.. Bunun yanında, haftanın yedi günü 'Enflasyon, İşsizlik, Eğitim, Sağlık, Emeklilerin Durumu, Kadın Cinayetleri, Anayasa Tartışmaları, İktidar-Muhalefet Kavgaları' konuları sıkça yer değiştirerek, bir gün sonra da bütün söylenenler unutularak, başka bir konuya eviriliyor, yandaş basın yardımıyla 'Savruluyor' artık gerçek sorunlarımızla uğraşacak halimiz de kalmıyor!.. Biz farkında değiliz ama, biz Türkiye olarak büyükçe bir 'cam kavanoz' içinde, dış dünyadan koparılmış vaziyette, birinin elleri arasında çalkalanıp duruyoruz da, bundan zerre kadar haberimiz yok!..
Halbuki kendimizi bir süreliğine bu 'cam kavanoz' dışında tutup da, halimizi biraz uzaktan seyredebilsek var ya; tarım ve hayvancılığımızın bittiğini, üretimi asgariye indirip, elin oğullarının ürettiklerini hazırca satın almaya alıştırılmış, tembel ve hazırcı bir toplum haline getirildiğimizi, başımızdaki ekonomik sorunların ve işsizliğin de bütün sebebinin bu olduğunu anlayacağız!.. Ama 22 yıldır başımızdaki iktidarın % 90'ını ele geçirdiği kiralık 'Medya' çığırtkanları yüzünden, TV kanalları, gazeteler ve radyolar, günün 24 saati 'Bremen Mızıkacıları' gibi göz ve kulaklarımızı meşgul ediyorlar, bizim doğruları algılama ve düşünme becerilerimize sürekli engel oluyorlar!.. İktidarıyla, muhalefetiyle bütün 'Siyasilerimiz' 22 yıldır açıkoturumlara çıkıp da, ekran ve halk önünde bu sorunları tartışmıyorlar!.. Birer birer ortaya çıkıp, sadece kendi düşünceleriyle 'havanda su dövüyorlar!..'
Eyy muhalefet partileri; '14 ve 28 Mayıs' Genel Seçimlerinde uğradığınız hezimetten sizi, '31 Mart' Yerel Seçimlerinde şu gariban 'Emekliler ve Çiftçiler' kurtardılar, verdikleri destekle birçok Belediyeyi iktidarın elinden alabildiniz!.. Bu başarının gereğini yapacağınıza, siz kalkıp -hiç de yeri ve zamanı değilken- Anayasa tartışmalarına daldınız, iktidarla uzlaşarak, siyaseti yumuşatarak, güya bu sorunları beraberce çözmeye kalkıştınız!.. Ama hiç düşünmediniz ki; bu hırçın siyasetin esas müsebbibi kimdi, bu kötü ekonominin gerçek suçlusu kimlerdi!? Bu sorunları siz hâlâ kimlerle çözmeye kalkışıyorsunuz ki !?
İktidarın Yerel Seçim hezimeti sonrasında bir vatandaş kendi sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşmış ve aynen şöyle demişti: "İktidar partisi içkilere aşırı zamlar yapınca, millet bunları içemedi ve artık iyice ayıldı; bu 31 Mart hezimeti de bundan ötürü yaşandı!.." Tamamen espri için yazılmış olsa da, bu sözde birazcık gerçeklik payı yok mu sizce!? Sıkça içki-sigara içenlerin bir tanesi bile, bu kadar aşırı içki zammı sonrası iktidar partisine oy vermiş midir!? Sizleri bilemem, ama biz 'vermemiştir' diye düşünenlerdeniz!?
Yine 2024-Nisan Ayı enflasyon rakamları açıklandı: TÜİK'e göre % 69.80, ENAG'a göre % 124.35, İTO'ya göre ise % 78.81 olmuş... Şimdi biz yine kime inanacağız !? Bu rakamlar sonrasında tıpkı eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gibi, DİSK Yöneticileri TÜİK'in kapısına dayandılar!.. Kapalı kapılar önünde dediler ki; "Bir devlet kuruluşu olan sizler, her uyduruk enflasyon rakamlarını açıkladığınızda, biz emekçilerin sofralarından bir dilim ekmek çalıyorsunuz, her maaş zamları öncesinde yalan söylüyor, maaşların düşük verilmesine sebep oluyorsunuz, yeter artık sizden çektiğimiz, kapatın bu kurumu da, biz de rahat nefes alalım!.." diye bağırdılar...
Bu sefer utanırlar mı, bu sefer hesap yaptıkları sepeti açıklarlar mı, fiyat aldıkları kuruluşları söylerler mi bilemem!? Ancak, devletin ipi uzundur; bir gün bunların tüm hesaplarını birer birer bize vereceklerini söyleyebilirim!.. Sakin KOŞAR...