İYİ Parti GİK Oylaması = 35 HAYIR, 14 EVET !..

İYİ Parti GİK Oylaması = 35 HAYIR, 14 EVET !..
Evet, 04 Aralık 2023 günü ülkemizde çok ilginç ve geleceğimizle ilgili olaylar meydana geldi!.. Öncelikle TÜİK yine şaşırtmadı, tam da 'memur-işçi-emekli' maaşlarının hesaplanıp, 5 aylık enflasyon ortalaması oranına göre belirleneceği sırada, yine evlere şenlik ve hiçbir vicdanın kabul etmediği 'Kasım Ayı' enflasyon rakamlarını açıkladı veee: "% 61, 98" dedi, iyi mi? Daha sonra da, İYİ Parti GİK (Genel İdare Kurulu) oylaması sonucu, CHP ile iş birliği kapılarının kapanması olayı, peş peşe gelişti...
Tabii, en iyisini yine kendileri bilirler ama, bu kararın sonunda, yapılacak 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde hiçbir başarı elde edemeyecekleri gibi, bu kararın tamamen iktidar partisine, yani 'Cumhur İttifakına' yarayacağını yolun çocukları bile biliyorlar!.. Peki, İYİ Parti bundan ne kazanacak? Düşündükleri tek şey şu olsa gerek: "Yerel Seçim sonucu oluşacak CHP küskünü partililer, ilk seçimde gelip de İYİ Parti'ye oy verecek, onlar da CHP'nin boşluğunu dolduracaklar" diye düşünüyorlar? Ama çok beklerler!.. Siz bu hayalleri bırakın da, bundan sonra İYİ Parti'den peş peşe gelecek istifa haberlerine şimdiden kendinize alıştırın, olur mu? 
Zati İYİ Parti içinden kaynıyor, 132 Milyon TL'nin nasıl buhar olduğunu hâlâ tartışıyor!.. Geçende GİK Üyesi ve eski Genel Başkan Yardımcısı olan sayın 'Arzu Önşen' e, sayın Genel Başkan Meral Akşener ne demişti o; "Sen her şeyi çok biliyorsan gel de karşıma aday ol, senin içinden geçerim kadın, sakın bu konuyu Genel Kurulda dile getirmeye kalkmayın, hepinizi perişan ederim" demiş, Arzu Hanım da dava açmıştı... "Senin içinden geçerim" sözü, 'Argo' bir söylem olup; "Seni deler geçerim, seni oyarım..." filân demektir, bu söz hiçbir kadın ağzına da asla yakışmazdı ya, neyse... Yani, İYİ Parti cephesi hayli karışık...
Gelelim öbür konuya: ENAG, Kasım Ayı enflasyon oranını "% 129,27" olarak açıklamış, İTO ise '% 73,89' idi...Herkes Pazar fiyatlarına bakarak, bu oranları doğru kabul etmişti!.. TÜİK'in verdiği oran ise, bu rakamların yarısı bile değildi, yazıklar olsun!.. Sizleri bilemem, ama devlete vergi veren bir emekli vatandaş olarak, ben bu TÜİK çalışanlarının devletten aldıkları maaşları asla 'Helâl' etmiyorum!.. Bu kaçıncı maaşlar öncesi yapılabilecek zamlara engel olmak dostlar, bu kaçıncı hak ihlâli, bu kaçıncı uyduruk piyasa rakamları arkadaşlar!?
Bakınız, durduk yerde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), durduk yerde Başkent Ankara'dan İstanbul'a taşındı!.. Tamam, büyüklerimiz böyle uygun gördülerse, böyle olsun!.. Ancaaakkk... İstanbul'a taşınan bu kurumun uzman memurlarına, "İstanbul'da hayat şartları çok pahalı" diyerek, adam başı maaşlarına 45 Bin TL'ye kadar zamlı maaş kararı verirseniz, tabii ki böyle kıyamet de kopar, oradaki diğer memurlarda bu zammı aynen isterler!.. Devlette hak, adalet, eşitlik ancak böyle sağlanır!.. Yoksa; 'biri yer, biri bakarsa, kıyamet de orada kopar' tabii... Bir de bu ayrıcalıklı zam demek, iktidarın da ülkedeki pahalılığı resmen kabullendiği anlamına gelmiyor mu, ha !? Bu olaya neresinden baksan, devlet işlerinde asla yapılmaması gereken 'ayrıcalık' değilse, ya nedir sizce bu !?
Biliyorsunuz ki; hani şu meşhur "Emeklilere 5.000 TL Yüzüncü Yıl İkramiyesi" meselesi vardı, "Çalışan Emeklilere" bu parayı vermemek için dokuz dereden su getirip, şeytanın aklına bile gelmeyen sebepleri yandaş medya günlerce, utanmadan yazmıştı ya!? Sonra da kendi içlerindeki tepkiler üzerine bu parayı kuzu kuzu ödeme kararı almışlar, sonradan işin asıl doğrusunu yapmışlardı ya!? Hani yeterli kaynak yoktu? Hani bu ilk karar doğruydu? Ne diye ödeme kararı aldınız o zaman? Neden BDDK uzmanlarına 'ayrıcalıklı' olarak 45 Bin TL veriliyor!? O aynı İstanbul'da, öteki memurlar da aynı pahalı koşullarda yaşamıyorlar mı? Böyle devlet uygulaması dünyanın hangi hukuk ve demokratik ülkesinde görülebilir!? Bu konuda başka bir diyeceğim yoktur efendim, NOKTA... Sakin KOŞAR...
YAZARIN DİĞER YAZILARI