KLEOPATRA VE JÜL SEZAR !?


Antik Mısır Medeniyetinin son Kraliçesi, son Firavunu olan, aslında 'VII. Kleopatra' ünvanlı olan bu zeki ve ünlü tarihi kadın, tam yedi dil biliyordu. O zamanlar Mısır'ın Başkenti olan İskenderiye'de Milâttan Önce (M.Ö.) 69 yılında doğdu, yine M.Ö. 30 yılında, daha 39 yaşındayken öldü!.. Doğuştan çok güzel ve alımlı olan bu kadın, hem fiziksel ve hem de zekâsıyla, kendisini gören her erkeğin hemen âşık olduğu, sırlarla dolu yaşamı sonunda genç yaşta sırlarıyla göçüp gitmişti.

Önceleri ölüm nedeni olarak, kendisini Sarayındaki bir 'Kobra Yılanına' ısırtarak öldüğü söyleniyordu!.. Son yıllarda yapılan araştırmalarda ise; Jül Sezar'ın öldürülmesinden sonra âşık olduğu ve sığındığı Romalı Komutan Antonyus'un, Roma Valisi Oktavyus'a yenilmesi sonucu Mısır'a kaçıp, oradan da Kleopatra ile Tarsus'ta bir süre saklandıktan sonra, İskenderiye'ye geri döndükleri, Roma baskısı sonucu buradaki Sarayında beraberce bir zehirle intihar ettikleri açıklandı!.. Bunca nefret şuradan geliyordu: Oktavyus'un kız kardeşiyle evli olan Antonyus; gidip de Kleopatra'ya âşık olunca, eşine ve bu aileye ihanetle suçlanmış, Roma'nın düşmanı olarak ilân edilmişti!..

Tarihçilerin ve Bilim insanlarının hep ilgi odağı olan Mısır ve Roma tarihi, yaşanan bu garip olayların sebepleri her gün birer birer gün yüzüne çıkıyor!.. Yıllardır süren bu hummalı araştırmalar, daha yüzyıllar boyunca da süreceğe benziyor, çünkü tüm dünya insanları bu konularla her zaman yakından ve merakla ilgileniyorlar!..

Yeni bulgulara göre, M.Ö. 44 yılında başlayan çok vahim olayların nedeni olarak, İtalya'da patlayan bir volkanın, hava koşullarını etkilediğini, bu yüzden yağışların azalıp, bereketli Nil Nehri'nde taşkınlara sebep olmadığı, toprakların bu yüzden alüvyonsuz kalıp, yıllarca buğday verimi alamadıklarını, kıtlıkların başladığını, topraklarını bırakıp şehir merkezlerine hücum eden insanların salgın hastalıklara sebep olduğunu tespit ettiler!.. Yine aynı yıl, Roma Senatosu'ndaki Senatörler, içlerinde Sezar'ın evlâtlığı Brütüs'ün de bulunduğu gurup, Roma İmparatoru Jül Sezar'ı hançerleyerek öldürdüler!.. Saldıranlar arasında oğlunu da gören Sezar, artık direnmeyi bırakıp, o ünlü; "Sen de mi Brütüs!?" sözünü sarf etmişti.

Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın en büyük destekçisi ve bir çocuğunun babası Sezar'ı kaybetmesi, Mısır için çok büyük endişe yaratmış, zaten kıtlık çeken halkın sık sık isyan etmesine sebep olup, kendilerini artık her türlü saldırıya açık ve korunmasız hissetmeye başlamışlardı!.. Kleopatra'nın o kıtlıklar, Roma baskısı, salgın hastalıklar karşısında zekice aldığı tedbirler, M.Ö. 30 yılına gelindiğinde yetmez olmuş, devletin tüm gücü zayıflamış, bütün halkının güvenini yitirmiş hale gelmişti!.. O yıllara kadar bütün dünyaya buğday satan, herkese yardım eden zengin ve medeni Mısır tükenmişti!.. Sarayından çıkamaz hale gelen Kleopatra ve yanındaki sevgilisi Antonyus, çok çabuk etki gösteren bir zehirle, beraberce intihar etmişler!..

Bilim insanları diyorlar ki; "Biz Kutuplardaki buzulları inceledik, bu buzullar içindeki bazı uzantılardan, dünyada ne zaman bir volkan patlaması oldu ise, havanın ısındığını, yağışların durduğunu, dünyadaki kıtlıkların ve salgın hastalıkların da bu volkanik patlama yılları sonralarında meydana geldiğini hayretle gördük!.. M.Ö. 44 yılında Roma ve Mısır'da peş peşe görülen bu olumsuzlukların sebebi de, meğerse buymuş" diyorlar.

Demek ki, yine her zaman olduğu gibi; insanoğlu doğal olaylara engel olamıyor, kötü etkilerinin sebeplerini bilemedikleri için de; bunların sebebi olarak Tanrıları, korktukları güç odaklarını ve başlarındaki o zamanki yöneticilerini suçlayıp duruyorlar!.. Bizler çağdaş insanlar olarak her zaman boşuna mı "Bilim, Eğitim, Bağımsız Düşünce!" diye bağırıp duruyoruz ki; bütün sebebi bu tür gerçekler işte!..                Sakin KOŞAR.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI