KÖFTEYE 'DOMUZ ETİ' KARIŞTIRAN FİRMA KİM !?

 

        KÖFTEYE 'DOMUZ ETİ' KARIŞTIRAN FİRMA KİM !?

Artık bu ülkede fırttırmaya az kaldı dostlar!.. Devletin 'Tarım ve Orman Bakanlığı' bir denetim yapıyor, ünlü bir köfte firma zincirinin, köftelerinde 'Domuz Eti' kullandığı resmen tespit ediliyor, o lânet olası firma hemen Avukatlarına talimat verip, mahkemeye dava açarak, isminin açıklanmasını devletin mahkemesine yasaklatıyor, iyi mi !?

Bu son yıllarda böyle yaşadığımız kaçıncı haber ve olay dostlar!? Mahkeme bu kararı verirken, bu halkın sağlığını mı daha önemli görüyor, yoksa o lânet olası hileci firmanın itibarını mı daha önemli görüyor!? Bir Müslüman ülkede, Müslüman geçinen satıcıların, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in yasakladığı 'Domuz Etini' millete yedirmesi, haberinin ise yine Müslüman halkın Mahkemesi tarafından nasıl engellenebilir!?

Haber ortaya çıkınca sosyal medya mesajları çıldırdı!.. Derhal bu firmanın adının açıklanması istendi!.. CHP Erzincan Milletvekili sayın Mustafa Sarıgül çıkıp; "Bana gelen bazı duyumlar var, bilgileri teyit ettirmeye çalışıyorum; eğer siz bu firmanın adını hemen açıklamazsanız, halkımıza ben açıklayacağım!.. Siz bu ahlâksız firmanın itibarını mı, yoksa halkın sağlığını mı koruyorsunuz?" dedi...

Neymiş efendim; "Kendilerine et sağlayan kasap bu yolsuzluğu yapmış da, bu Köfteci Firması da onları mahkemeye vermiş de, sonuç açıklanıncaya kadar isimlerin gizli kalması sağlanacakmış!.." Bana ne iki firma arasındaki alışverişten, etleri satın alırken denetimini yaptırsaydınız!.. Ben müşteri olarak bu 'domuz etli köfteyi' yiyip, size parasını ödedim mi kardeşim, benim muhatabım sizsiniz, o kasaplar değil !.. Bana ne sizin açtığınız davadan !?

Canlı yayında haber sunan birçok TV Kanalını arayan ünlü firmalar da; "Bunu yapan biz değiliz, derhal bu suçu işleyenleri açıklayınız, biz köfteci esnafını töhmet altında bırakıyorsunuz, bu ne biçim mahkeme kararı?" diye açıklamalarda bulunmuş... Gerçekten dürüst iş yapan bütün bu tür esnaflar haksız mı yani, sonuçta bunlar aynı adamlar çıksa da yani?.. Eğer bu firma o suçu işlediyse eğer, sonuçlarına da sonuna kadar katlanacaktır, böyle yasaklama ve halkı bilgilendirmeden yoksun bırakmaya kimin hakkı ve yetkisi olabilir ki !? Diğer firmalar bu tür feryatlarında haksız mı yani? Suçlu kimse açıklansın kardeşim!..

Son yıllarda böyle olaylara çok sık şahit olmaya başladık!.. Suç işleyen kişinin adını saklamak, yolsuzluk yapan ve rüşvet veren iş yeri isimlerini gizlemek, cinayet işleyen katillerin ailelerin saklamak, üyelerini deşifre etmemek, sanki 'Moda' oldu!.. Örneğin: Aylardır bütün failleri içeride iken, 8 yaşındaki küçücük yavrumuz Narin'in kendi baba evinde boğazı sıkılarak öldürüldüğü kesin ortaya çıkarılmış iken, bir türlü 'Katili' bulunamadı ve açıklanamadı!.. Ama ailesi şimdi çıkmış; "Ailemiz hakkında yalan beyanlarda bulunan gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz!" diyebiliyor!.. Bre utanmazlar, siz önce bu yavrumuzun katili kimdi, nasıl öldürdünüz, gazetecilerden önce bunu açıklayın da, sonra başkaları için suç duyurusunda bulunun, e mi !? Hepsi bir yana da, Narin'in babası niye hâlâ susuyor, ya bunu anlayabileniniz var mı !?

Ülke olarak bindirildik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete!.. Devlet terbiyesi, devlet ciddiyeti diye bir şey kalmadı!.. 'İsrail'le ticaretin devam ettiği'  iddiaları sonrasında, Allah için söyleyiniz, şimdilerde bizim hiç değişmeyen ve hep inandığımız; "Devlet Yalan Söylemez!" sözüne artık kaçınız inanıyorsunuz bakayım!?

Neyse, bir fıkrayla yazımızı bitirelim: Bizim Temel askerdeyken, babası Hasan ölür... Komutanı bu haberi Temel'e nasıl söyleyeceğini bir türlü bulamaz, aklına Temel'in arkadaşı Dursun gelir... Hemen Dursun'u çağırıp, konuyu anlatır, Dursun da; "Ondan kolay ne var komutanım" deyip, Temel'e koşar... Hemen ona; "Senin anan var midur Temal?" der, Temel hemen; "Vardir ula" der... "Peçiii, abin var midur?" der. Temel yine; "Vardir ya ula!" der... Dursun bu sefer; "Ula senun baban var midur?" deyince, Temel kızar; "Babam Hasan da vardir, sen bilmeyi misun ula!?" diye çıkışınca, bu sefer Dursun bağırır; "Nah var gari baban, ula baban Hasan dün öldü ya!?" diye ağzından kaçırıverir...                 Sakin KOŞAR...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI