NEREYE GİDİYORUZ DOSTLAR !?

               NEREYE GİDİYORUZ DOSTLAR !?

Altımızdan ve üstümüzden füzeler ateşlenmiş, gece-gündüz nereye gittikleri belirsiz, düştükleri her yere ölüm ve gözyaşı götürüyorlar!.. Son yıllarda iklimler değişti, her yere mevsimsiz don ve dolu zarar veriyor!.. Her yıl bir ürün bedelini umutla bekleyen çiftçiler çaresiz, elde edecekleri yeni ürünlerle borçlarını ödeyip, yeni yıla umutla girmek istiyorlar, bir türlü mümkün olmuyor!.. Elde kalan bir miktar ürünün fiyatları arş-ı alâya çıkmış, bir tek kirazın fiyatı '10 TL' olmuş, bir kilo kayısı '180 TL' den satılıyor, kimseler satın alamıyor!..

Ülkede hal ve gidiş böyleyken, yine hepinizin bildiği o meşhur 'Cübbeli Mahmut' denen adam çıkıyor, 16 Haziran günü Malatya'da bir camide; "...Toplumda ZİNA almış başını gidiyor!.. Alkol kullanımı had safhada... Ondan sonra 'Kayısılar Dondu' diye bas bas bağırıyorlar!.. Böyle yaparsanız donar tabii..." diyerek, koca bir kenti zina ve alkol kullanmakla suçluyor!..

Benim anlamadığım ise; hâlâ bu eğitimsiz, cahil, kendini bir halt zanneden, herkese akıl vermeye çalışan bu Ortaçağ artığı insanlara inananlar olmasıdır!.. Tamam, biz bir Müslüman ülke olarak bazı hatalar yaptık da, Yüce Allah bize ceza verdi diyelim!.. Peki, Müslüman olmayan ve bizim sadece bir Bölgemiz kadar olan Hollanda ve İsrail, neden bütün dünyaya ihracat yapıyor, bütün gelirini bu tarım ürünlerinden sağlıyorlar !? Orada zina yok mu, alkol yok mu!? Yüce Allah, neden bu Hıristiyan ve Yahudi olan iki ülkeye ceza vermiyor da, bize veriyor !? Bu Ortaçağ artığı Cübbeli Mahmut bu soruya da bir cevap verebilir mi acaba !?

Son yıllarda büyük devletlerin liderleri çok değiştiler; BM'yi, AİHM'yi, uluslararası anlaşmalara asla uymuyorlar!.. Menfaat, ticaret ve soygun için, mazlum ülkelerin topraklarına çökmek için olmadık bahaneler uyduruyorlar!.. Eskiden beri geçerli olan 'Ciddi Devlet Adamlığı' özellikleri, artık günümüzde kaybedilmeye başlandı!.. Herkes yalan söylüyor, basın önünde verdikleri sözlerin tam tersini yapıyorlar!.. İşte Başkan Trump'ın son günlerde İran hakkında söyledikleri... İşte Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı... İşte Güney Kore Lideri Kim Jong-un'un ülkesini yönetme şekli... İşte İsrail Başbakanı Netanyahu'nun patavatsız istekleri...

Eski yıllarda bir devlet ciddiyeti vardı... Yapılan çoğu antlaşmalar günümüze kadar gelmiş, herkes de onlara uymuştur!.. Örneğin: Osmanlı İmparatorluğu'nun İran ile taa 1639 yılında yaptıkları "Kasr-ı Şirin Antlaşması" bugün bile hâlâ geçerlidir... Nerede şimdi bu devlet ciddiyetleri ve komşu devletlere olan saygıları artık!..

İkinci defa seçilip gelip de, ABD Başına geçen Donald Trump; geldiği günden beri adeta 'ekmek ister gibi' Panama Kanalını, Grönland'ı, koskoca Kanada Devleti'ni satın alıp, 51. Eyaleti yapacağını söyleyip duruyor... Devlet adamlığı ciddiyeti bu mu !? Hangi hak ve yetkiyle eloğlunun yerlerine çökmek istiyorsun!? Bu dünya sana, babandan kalan bir çiftlik mi kardeşim!? Üç gün önce hakaret ettiği bir lideri, beş gün sonra göklere çıkaran açıklamalar yapıyor; kimin dostu, kimin düşmanı olduğunu kendisi de karıştırmış vaziyette!.. Böyle tutarsız devlet adamlığı ve böyle liderlik mi olur !?

Bugün İsrail'in İran'a saldırısının 7. Günü... Bir barış ve anlaşma umudu yeşeriyor gibi görünüyor? Herkes de biliyor ya; "En kötü Barış, en iyi Savaştan evlâdır" derdi büyüklerimiz... Yıllarca süren acılı ve gözyaşı bol savaşlar sonrası atalarımızın sözüdür bu; tecrübelerden süzülüp gelen bir özlü sözdür ve çok da doğrudur!..

Yazımızı, Orhan Veli üstadın 1938'de yazdığı bir şiirden alıntıyla bitirelim bari: "Hiçbir şeyden çekmedi dünyada/ Nasırdan çektiği kadar/ Hatta çirkin yaratıldığından bile/ O kadar müteessir değildi!../ Kundurası vurmadığı zamanlarda/ Anmazdı ama Allah'ın adını/ Günahkâr da sayılmazdı/ Yazık oldu Süleyman Efendi'ye !.."                   Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI