S A D A K A T S İ Z !?

 

             Son yıllarda seviyesi iyice düşen televizyonlarımızda, Ekim ayı ortalarında Kanal-D TV'de yeni bir dizi başladı, adı 'Sadakatsiz!..' Başrolünü sayın Cansu Dere'nin oynadığı bu dizide, gerçekten Cansu Dere hanım, rolünün tam hakkını vererek, belki de hayatının en güzel sanatını bizlere yansıtıyor!..

Frekmanlarında da sık sık izlediğimiz gibi; kocası Volkan'la bir genç kızın 2 yıldır birlikte ve o kızın da 'davetçi evin' kızları olup, kocasından hamile kaldığını, kızın anne-babasının evlerindeki yemek davetinde, onların kendi yüzlerine karşı nasıl açıkça söylediğini, başına hızla vurulmasına rağmen hiç tepki göstermeyip, sofralarından kalkarken; "Hepinize afiyet olsun!" demeyi de ihmal etmeyen mağrur ve sakin hali, yıllarca hiç hafızalarımızdan çıkmayacak!..

Arapçadan dilimize giren Sadakat demek; "İçten bağlılık, sağlam, güçlü dostluk" demektir... Sadakatsiz ise; "Sadık olmayan, aldatan" demektir...

Filmin senaryosuna göre; Uzman Doktor olan Asya (Cansu Dere) ve iş adamı kocası Volkan'ın 12 yaşlarında bir oğulları, çok da mutlu bir evlilikleri vardır... Annesinden fazla, baba-oğul çok daha samimi ve birbirlerine çok düşkündürler... Kocası Volkan, eşi Dr. Asya'yı çok seviyor, onsuz yapamıyordur, ama Derin adında bir genç kıza da âşık olmuş, iki yıldır gizlice beraberdirler!.. Hamile kalan kız Derin, son günlerde Volkan'ın boşanıp, daima kendi yanında olmasını ister, Volkan da ona yakında boşanacağını, Derin ile evleneceğini söyler durur...

Nihayet Dr. Asya, kocasının kendisini bir kızla aldattığını fark eder, takip ettirir, kanıtları toplar ve kimseye söylemeden boşanmaya karar verir... Ancak, oğlundan ayrı kalmaya, oğlu ile babasının arasındaki aşırı bağı düşünerek, bunun hiç de kolay olmayacağını da bilir ve çok çaresizdir!? Bütün arkadaşlarının bu ilişkiyi önceden bildiklerini öğrenince, buna daha çok üzülür, ama kimseye belli etmez!..

Olayların sarpa sardığı bir gün, Dr. Asya'nın hastaneden arkadaşı Dr. Özge, arkadaşının kocası Volkan'ı çağırıp; "Bu Derin denen kızı bırakacaksın değil mi? Evliliğini bitirmeyeceksin değil mi? Ne sen Asya'sız yapabilirsin, ne oğlunsuz; ne de Asya sensiz yapabilir, bu kız yüzünden böyle bir yuva yıkılmaz, son kararın nedir?" diye sorar... Ama iş adamı Volkan'dan istediği olumlu cevabı alamaz, Volkan çok daha bilinmez duygular içindedir!..

Dr. Özge'ye şöyle der: "Siz beni anlamıyorsunuz!.. Bir erkek, iki çocuğunu birden sevebiliyor da, iki kadını birden niye sevemiyor!? Ben Asya'sız da yapamam, Derin'i de çok seviyorum, kalbime söz geçiremiyor, ikisinden de vazgeçemiyorum!.." deyince, Dr. Özge ona gelenekleri, çevrenin tepkisini, Medeni Kanun'u hatırlatıp, bu işe bir son vermesini, artık birini tercih etmesini ısrarla izah eder, ama Volkan ikisinden de vazgeçemez...

Şimdi kalkıp da bana; "Ulan ihtiyar dallama, dünya kadar sorunu olan bu ülkede yazacak bir şey bulamadın da, bula bula bir dizinin tahlilini yapmaya mı kalktın!? Elin dizisinden, elin senaryosundan sana ne!?" filân diyenler olabilirler... Bu ülkenin ekonomik bozulmasından, bu gibi ahlâki ve ailevi olaylar hayli artmaya, olan da çocuklara ve kadınlarımıza olmaya başladı... Bendeniz de bugüne kadar bir hayli senaryo yazıp, birçok okul sahnesine epeyce piyesler koyan biri olarak, biraz sanattan ve edebiyattan anladığımı sanarak, bunu da zamanı gelmişken yazmak istedim, hepsi bu!.. En son çalışmalarımdan olan, şimdilerde bazıları rahmetli olan tam 53 gencimizle, üç ay çalışarak 'iki defa' sahneye koyduğum 'Bozüyük Gençlik Geceleri'ni ve toplanan bağışlarla 'Bozüyük Ortaokulu'nu oraya diktiğimizi bilenler bilir!..

Yine de, herşeye rağmen bu konuda hata yaptığımı hâlâ düşünenler var ise, bilmeden yaptığım bu sürç-ü lisan ve bu kabahatim yüzünden, kusurumun affını dilerim!..                                  
YAZARIN DİĞER YAZILARI