SİYASETTE "VEFA" YOKTUR, "ÜSKÜDAR" VARDIR !?


Son Amerikan Başkanlık seçimlerinde, birdenbire dünyanın en zengin insanı olan Elon Musk ortaya çıkıp, sırtında küçük oğluyla beraber siyasete atıldı ve bu seçimlerde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ı destekleyeceğini söyledi!.. Aynı seçimlerde 'Milyon Dolarları' savurdu ve 'Trump' bu seçimi ikinci kez kazandı, Elon Musk'ı da, 'Başkan Yardımcısı' olarak, 'Bakanların' üzerinde bir denetim görevi verdi, hatırladınız mı?

Peki, bu seçimler üzerinden daha üç ay bile geçmeden bu iki ünlü arasında anlaşmazlıklar çıktı, Elon Musk çıkıp; "2025 - Mayıs ayında görevi bırakıyorum, kendim bir parti kurup, iktidara gelmek için çalışacağım" demeye başladı, Başkan Trump'tan da duymadığı hakaret ve tehdit kalmadı, ama sonuçta dediğini de yaptı...

Yakın tarihi bilenler, İngilizlerin kahramanı olan 'Winston Churchill'i de bilirler... II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı idi... Çok zekice taktiklerle, 1945 yılında Almanların yenilmesine ve teslim olmalarına en büyük katkıyı veren siyasetçiydi!.. Hatta bizi ilgilendirmeyen bu savaşa Türkiye'yi de sokmak için defalarca İsmet İnönü'nün ayağına kadar gelmiş, ama onu ikna edememişti, bunları da hatırladınız mı? Peki, sonra ne oldu biliyor musunuz? Savaş kahramanı olan bu adamı, İngiliz halkı ilk seçimlerde 'Milletvekili' bile seçmemişlerdi, ya bunu da hatırladınız mı!?

Sayın Meral Akşener Başkanlığındaki İYİ Parti, (anlaşmalı olarak) CHP'den istifa edip de gelen 15 Milletvekili sayesinde Meclis'te grup kurabildi ve seçimlere öyle katılabilmişti değil mi? Peki, daha sonra muhalefet partilerinin CHP önderliğinde kurulan o meşhur "Altılı Masayı" kim devirip de gitti, bu yüzden Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedilmedi mi? Eee, hani 'Vefa?'

Biliyorsunuz, Zafer Partisi lideri sayın Ümit Özdağ da uyduruk sebeplerle hapse atılmış, uzun süre burada yatırılan Ümit Özdağ'ı sık sık ziyaret edip de, dışarı çıkması için en çok çalışanlar ve sonunda salıverilmesine en çok sevinenler CHP'liler değil miydi? Eee, 01 Temmuz'daki CHP'nin Saraçhane'deki o müthiş mitingine gitmemeleri için partililerine emir veren de o aynı Ümit Özdağ değil miydi, hani vefa nerede !?

Son yıllarımızın en ünlü siyasetçisi olan merhum Süleyman Demirel ne diyordu: "Silâh satan, hiç Barış ister mi? İlâç satan, Sağlık ister mi? Din tüccarı, hiç İlim ister mi? Hırsız olan da, hiç Hukuk ister mi gardeşim !?" Aynı merhum Demirel, bizim aziz halkımız tarafından çok sevildiği halde, "Altı defa gidip, yedi defa geri gelmedi mi?" Bu da vefasızlık değil miydi?

Sayın R. T. Erdoğan, "16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu" sonrasında, bu sonuçlara ve mühürsüz oyların kabulüne itiraz edenlere ne demişti, hatırlayınız: "Atı alan ÜSKÜDAR'ı geçti haberiniz yok" demişti değil mi? Evet, bizdeki siyasetin özeti de işte budur; yani siyasette 'Vefa' yoktur, 'Üsküdar' vardır!.. İleride şaşırıp kalmamak için, bu işe giren herkes de önceden bunları bilmek zorundadır!.. Tarihten verdiğim bunca örnekten sonra, kalkıp da bu siyasete katılanlar, bunun böyle sonuçlarına da hazır olmalı, çünkü 'sonraki pişmanlık pek fayda etmiyor' sevgili dostlar!..

Bendeniz emekli dallama da, Ekim-1995'te pek hevesli olduğum siyasete girdim... 1997'den itibaren 10 yıl yönetimlerde çalıştım, ikinci Yatağan CHP İlçe Başkanlığı görevim sırasında canıma tak dediği için, 26 Ağustos 2007'de; (Tam da sayın Abdullah GÜL'ün Cumhurbaşkanı seçildiği gün) görevimden istifa edip, sadece 'Üye' olarak devam ettim!..

Siyaset, bizim gibilerin neyineydi sanki !? Ulan emekli olmuşsun, tam dinleneceğin, eğleneceğin, gezip-tozacağın sırada, bu belâlı işe girmenin ne lüzumu vardı sanki!? İçkiye o zaman başladım, herkese olmayacak işlerin sözlerini o sıralarda verdim, gazetelerdeki 'Siyasi-Mizah' yazılarıma bu sırada başladım, Muğla Gazeteciler Cemiyeti'ne üye olup, iki dönem orada da Yönetici olarak, yine bu sıralarda başladım!.. Yani, insan olarak benim 'şakulümün' kayıp gitmesi de o zamanlara rastladı işte!..                Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI