YİNE BİR 'HUTBE', YİNE 'DİYANET' VE YİNE TEPKİLER !?


Diyanet'in 02 Mayıs 2025 günkü cuma namazı için yazdığı fetvada; "Kadın ve erkek arkadaşlığı zinaya gidebilir?" ifadelerini kullanmasına tepkiler sürüyor. SÖZCÜ TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Diyanet'e ateş püskürdü. Fatih Portakal, Diyanet'e; "Ülkede hırsızlık, şatafat, suistimâl var, onlara da hutbe yazsana, aklınız neye çalışıyor sizin!?" diyerek tepki gösterdi...

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan cuma hutbesinde; "Dostluk ve dertleşme gibi düşüncelerle başlayan kadın-erkek arkadaşlıkları, kişileri zina batağına çekmektedir!.." ifadeleri tepkilerin odağı oldu... Fatih Portakal şu ifadeleri kullandı: "Dostluk ve dertleşme gibi başlayan ilişkiler zinaya dönebilir diyorlar. Arkadaş ne kafadasınız siz ya!? Aklınız nerede yani? En güzel soru bu, aklınız neye çalışıyor? Aklınız hep oraya mı gidiyor?.. Mesela; Sinem arkadaşım karşımda benim, benden sonra yayını var. Arkadaşım ve yıllardır tanırım. Evli barklı kadın, dertleşiyoruz, konuşuyoruz. Bu zinaya mı dönecek yani!? Bunu mu demek istiyorsun? Senin kafa neye çalışıyor kardeşim? Neden hep böyle çalışıyor !?"

Bu hutbe konusuna en büyük tepkiyi kadınlar göstermesi gerekirken, en büyük tepkiler yine biz 'Erkek' milletinden geldi!.. Hani Yüce Meclis'teki hiçbir parti ayırt etmeden, bütün 'Kadın Milletvekilleri-Bakanları' neredesiniz!? Ne diye bu hutbeye tepkinizi göstermiyorsunuz!? Bu düşünce sahiplerinin ilk hedefi, her zaman olduğu gibi, yine siz kadınların Cumhuriyet ve Atatürk'le verilen 'Çağdaş Dünya Kadın Hakları' dır!.. Bu işin sonunda sizleri, yine eski karanlık günlerdeki gibi 'Kafeslerin' arkasına saklayıp, sadece gözünüz görünecek şekilde giydirmeyi amaçlıyorlar!.. Hâlâ bunu anlamıyor musunuz!? Devamında da sizi yine evlere hapsedip; okumanızı, memur-amir-işçi olmanızı engelleyip, sadece çocuk doğuran, yemek pişiren, erkeğine gülmeden ve sessizce hizmet eden ırkın mensupları olarak görüyorlar!.. Artık önce siz uyanın da, bu geri kafalıların hadlerini önce sizler bildiriniz!..

Yüce Tanrı bütün insanları, hayvanları ve börtü-böcekleri yaratırken hep eşit davranmış, bunların yarısını 'Dişi', yarısını da 'Erkek' olarak yaratmış... Bunların hepsi "Bir Elmanın İki Yarısı" gibi, birbirlerini tamamlayan, cinsel ayrımları dışında, aynı birbirinin benzeri olarak yaratılmışlardır!.. Her iki taraf da birbirine muhtaç ve birbirini tamamlarlar!.. Peki, şimdi çıkıp da; erkekleri göklere çıkarırken, dişileri yerin dibine batıran bu geri kafalılar, bu işleri 'Yüce Allah'ımızdan' daha iyi mi biliyorlar!? Ne hakkınız var bu ayrımları yapıp, sürekli 'belden aşağı' düşünmenin kime yararı var ki !? Biz erkekler gökten zembille, doğuştan torpille mi yaratıldık, nedir bu geri kafalılardan çektiklerimiz yahu !?

Ben de birçok okulda yıllarca Okul Müdürlüğü ve Yatağan'da Öğretmenevi Müdürlüğü yaptım!.. Okulda ve yönetimlerde erkek öğretmen arkadaşlarımız da vardı, bayan öğretmen arkadaşlarımız da vardı!.. Bunların içinde evli olanlar da, bekâr olanlar da vardı!.. Aradan yıllar geçti, hepimiz çoluk-çocuk sahibi olduk, emekli olduk, bu arkadaşlarımızla hâlâ dostluğumuz ve arkadaşlığımız devam ediyor!.. O zaman bizler de aynı yerde ve aynı çalışma ortamında bulunduk diye 'Zina Yapmış' mı sayılıyoruz yani !? Bu nasıl kafadır böyle!? Kadın ve Erkek konusu her gündeme geldiğinde, sizin aklınıza, 'Belden Aşağı Düşünceler' dışında bir şey gelmiyor mu kardeşim !? Bu ne saplantı, ne kadar sapıkça bir düşüncedir baylar !? Bu hutbeleri hazırlayanlar hâlâ oradaki görevlerinin başındalar mı acaba, çok merak ediyorum doğrusu !? Artık bunlara sinirlenmemek elde değil sevgili dostlar!.. 

Neyse, bir fıkrayla yazımızı bitirelim de, biraz gülümseyelim bari: Fıkra bu ya; Nasrettin Hoca ölüm döşeğindeymiş, ağrılarından ötürü inim inim de inliyormuş... Bir ara 40 yıllık eşine; "Hanım, çabuk git de, en güzel giysilerini giy, süslen de gel bakayım!.." demiş... Saf eşi; "Efendi, sen ölüm döşeğindeyken benim nasıl süslenmemi istersin, el-gün ne derler sonra?" deyince, Hoca esas niyetini açıklamış; "Yahu hanım, Azrail geldiğinde belki o halinle seni beğenir, benim yerime seni alır götürür, ben de senin sayende kurtulurum diye söylüyorum yahu" demez mi ?..                         Sakin KOŞAR...

YAZARIN DİĞER YAZILARI