Bazı okuyucularım çıkıp da; "Yani bu ülkede her sorun bitti de, sıra Yüce Meclis Lokantası fiyatlarına mı geldi!? Senin başka işin kalmadı mı kardeşim, tam seçim arifesinde 'boğazlar meselesinin' şimdi sırası mı, bu ülkenin başka ciddi sorunu kalmadı mı, iki günde bir gelen petrol zamlarını yazsana yahu" diyenleriniz çıkabilir?
TBMM Başkanı sayın Numan Kurtulmuş, 09 Şubat 2024 günü bir TV kanalındaki söyleşide, Meclis Lokantası yemek fiyatlarının çok ucuz oluşundan halkın şikâyetçi olduğu söylenince bakın ne demiş: "...Efendim, Meclis'teki birçok Milletvekilimiz tek maaşlı, başka hiçbir gelirleri yok, sabahlara kadar Meclis'te çalışıyorlar, işleri zor, bazen evlerine bile gidemiyorlar!.. Bu konuyu sık sık gündeme getirip de, arkadaşlarımızın çalışma morallerini bozmayalım!.. Seçim bölgelerinden çok misafirleri geliyor, tabii bu da masraflı oluyor!.. Biz bunlarla değil, orada yaptıkları daha önemli işlerle meşgul olmalıyız..." demiş...
Sayın TBMM Başkanımıza sormak isteriz; "Acaba kaç Milletvekilimiz tek maaşlı, lütfen bunların tam sayısını kamuoyuna bir zahmet açıklar mısınız? Bir Milletvekili kaç TL maaş alıyor, bir 'Asgari Ücretli' çalışanımız kaç TL maaş alıyor? Bunların ikisi de ev ve aile geçindiriyorlar, hepsinde de bir 'boğaz' var!.. Neden arada bu kadar fark var efendim!?"
Ben size hemen rakamları vereyim: Bir asgari ücretli çalışan ayda '10 Bin TL' alırken, bir Milletvekilimiz tam '110 Bin TL' civarında maaş alıyor!.. Yani, asgari ücretli çalışanın tam '11 Katı' kadar!.. Asgari ücretli vatandaş, mahallesindeki bir lokantada bir porsiyon 'Döner' yese, lokantacıya '180 TL' öderken, Milletvekilleri Meclis Lokantasında döner yiyince sadece '30 TL' ödüyor!.. Yani, vatandaş 6 katı kadar fazla ödüyor!.. İşte size diğer Meclis Lokantası fiyatları: Çorba-5 TL... Kadayıf- 16 TL... Salata - 5 TL... Dana Kavurma - 22 TL... Kuzu Kavurma - 25 TL... Bir Porsiyon Tavuk- 15 TL... Vallayi 1990 yılının değil, 2024 yılının fiyatları bunlar!..
Aynı ülkede yaşıyoruz, aynı havayı soluyoruz, aynı yasalarla yönetiliyoruz, aynı vergileri veriyoruz, kişi olarak aynı haklara sahibiz de, bu kadar fiyat farkı, bu kadar ayrımcılık ve haksızlık niye!? Hani bu ülkenin hukuku, hani adaleti nerede!?
TBMM Başkanımız sayın Numan Kurtulmuş, bunca fiyat farkını ve adaletsizliğe örnek verirken; "Bazı Milletvekili arkadaşlar tek maaşlı" diyerek bu sorundan 'kurtulmuş' mu oluyor acaba? Kaç kişi buna inandı, kaç kişinin içine sindi bu yanıtları!? Et, tavuk, fasulye, pirinç, nohut, mercimek, şeker, sebze, yağ fiyatları ortadayken, bu yemeklerin fiyat farkları, yani 'zararı' yine bizim vergilerden oluşan 'Hazineden' mi ödeniyor acaba? Peki hangi adalet, hangi eşitlik duygusu ve hangi hakla!?
Size bir ilginç bilgiyi daha vereyim: Daha önce de yazmıştım, yazılarımı sürekli okuyanlar hatırlayacaklardır: Hani bizi çok kıskanan, kıskançlığından ötürü süper-zengin olan ülkelerini hep bizden fukaraymış gibi gösteren şu 'Almanya' var ya!? Nüfusu bizden fazla olmasına, her yıl bütçeleri 'Fazla' vermesine rağmen; bu ülkede kaç tane "Makam Aracı" var biliyor musunuz; sadece '9 Bin Tane!..' Ya borcu paçasından akan bizde kaç 'Makam Aracı' varmış duydunuz mu; sadece "125 Bin Tanecik!.." Evet, bunlar bizim devletin resmi rakamlarımızdan alınmıştır!.. Böyle bir saltanatla, bu ülkenin iki yakası bir yere gelir mi!?
Neyse... Yazımızı Orhan Veli'nin 'Sevdaya mı Tutuldum?' şiiriyle bitirelim:
"Benim de mi düşüncelerim olacaktı/ Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım/ Sessiz sedasız mı olacaktım böyle/ Çok sevdiğim salatayı bile/ Aramaz mı olacaktım/ Ben böyle mi olacaktım?.. (Nisan-1939...)" Sakin KOŞAR...