AŞK-I ZÜHRE

MUTLU KÖŞE                                                                                                          TURGAY MUTLU


Bir adım Aşk, öbür adım Zühre

Zühre'yi bilir misin? Doğan bir yıldızdır

Şafak sökmezden önce!

Seherin habercisidir Zühre; umudun

Zaferin habercisi.

Aşk, Zühre de saklıdır, Zühre Aşk'ta

Marifet ne Zühre'yi sevmekte ne de

Aşk'ı bulmakta

Marifet, Zühre'yi Zühre yapan sırra

Vakıf olmakta!!

          Yukarıdaki güzel anlamlı şiir, bu sene Aydın Kitap Fuarında yan yana kitaplarımızı imzaladığımız sevgili yazar -şair arkadaşım Hatice Noyan'ın on yıl boyunca emek verdiği 'Aşk-ı Zühre' adlı eserinden alıntıdır. Gerçek yaşam öyküsünden yola çıkarak yazdığı iki ciltlik romanını okuyunca çok etkilendim. Zühre'nin çektiği acıları yüreğimde hissettim. Diyarbakır'ın kırsal bölgesinde yeşil bir köyde dünyaya gelen Zühre'nin yaşam öyküsü; yürek burkan, acılarla dolu, geleneksel yaşam kültürünün açmazları içinde sürüp giderken, umudun ve sevginin kapılarının da aralandığını anlatıyor. Büyük bir heyecan ve merakla soluk soluğa bu harika eseri okudum. Çaresizliği büyük bir cesaretle kabullenmeyen, inatla sabreden ve bu girdaptan çıkacağını inanan genç bir kızın yaşam öyküsüdür aynı zamanda bu roman. Nitekim çıkmışta. Hayatının ilk değişikliğini dikiş nakışla başlangıcını yapan Zühre, aynı zamanda özgürlüğünün de kapısını aralıyor. Gece gündüz demeden yoğun bir şekilde çalışıyor.  Ünlü bir moda evinin sahibi oluyor. Defileler ve sergiler düzenleyerek genç kızların okuması ve okula gitmesine destek veriyor. ''Kız çocukları mutlaka okumalıdır'' diyor. Noyan Yayıncılık tarafından basımı yapılan bu güzel eseri mutlaka okuyunuz tavsiye ediyorum. Kalemi çok güçlü ve akıcı. Severek okuyacağınıza eminim. Sabrın ve çalışma azminin mükafatını göreceksiniz. Çok etkileyici bir roman.

             'Gecenin karanlığı; Zühre'nin ışığına engel olabilir mi!?

             Aksine, Zühre'nin varoluş sebebidir; gecenin zifiri karanlığı!'

           ''Hayat sana hep gülümser, gülmesini bil yeter'' başlığıyla bu güzel eseri bana imzaladığında soyadım gibi çok mutlu olmuştum. Ben de kendisine iki güzel eserimi imzalayarak hediye etmiştim. Kitaplaşmak güzel bir bilgi aktarımıdır. Kitabının tanıtımını yapacağımın sözünü vermiştim. Yerel ve yeni yazarlara her daim destek veriyorum, vermeye de devam edeceğim.

        Şimdi de yazarın kendi ifadesiyle neden bu eseri yazdığının öyküsünü anlatalım:

Ben Zühre! Burada; gerçek yaşam öykümü anlattım sizlere.

Satırlarım; beni gönül gözü ile okuyan duyan, tüm yüreklere.

Niye mi anlattım? Bilmem ki, belki senelerdir kanayan yaralarıma merhem olur iyileştirir diye, kim bilir; belki de okuyan ruhlarda şifa taşır diye.

Ne kinim ne isyanım ne de bedduam var, beni bu hikayede üzenlere!

Biliyorum ki, hepsinin bir görevi vardı, ben, ben olma yolunda ilerlerken menzile.

Evvela kendimi, sonrada onları affediyorum

Yaptığım tüm hataları, çektiğim tüm acıları geçmişe gömüyorum.

İçimdeki beni, seni, onu, herkesi, dostlarımı, hatta düşmanlarımı kutsuyorum.

Bana kattıkları için, onlara sonsuz teşekkür ediyorum. Ruhumu kinle değil, sevgi ile besliyorum.

Ben; bir sevgi çeşmesiyim, sonsuzluğa akıyorum.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI