MADELET


                                        MADELET

               Ünlü piyanist Gülsin Onay sayesinde tanıdım Madelet'i. İyi ki tanıdım,  iyi ki tanıştık. Eylül ayı sonunda Gülsin Onay ile Türkiye'de İz Bırakanlar adlı kitabım için Bodrum'daki evinde söyleşi yaptım. Söyleşi sonrası ''geliniz sizi Türk Kızlarına örnek olan değerli bir arkadaşımla tanıştırayım'' dedi ve birlikte yazlıktaki yan komşusu Hüseyin Başusta'nın evine geçtik. Hoş sohbet, güler yüzlü tanışma ve ağırlama sonrası TRT'de 40 yıl prodüktör ve yönetmen olarak çalışıp emekli olan Hüseyin Başusta, eşi Madelet'in hayat hikayesini romanlaştırdığı, kaleme aldığı

'' Dünyaya Göklerden Bakan Kız Madalet ve Bulutlara Dokunmak '' adlı iki eserini adıma imzalayıp hediye etti. Yazar eşinin hayat hikayesini ustalıkla kaleme almış. Kutluyorum. Büyük bir keyifle inatçı ve savaşçı kız Madelet'in hayat hikayesini okudum. Etkilenmemek elde değil.Türk Kızları adına da gurur duydum, soyadım gibi mutlu oldum.  Madelet Grabbe Başusta kelimenin tam anlamıyla tam bir

''Cumhuriyet Kadını''dır. Ulu Önder Atatürk'ün hayalindeki Türk Kadını.Bu günkü ve gelecek nesillerin örnek alacağı Türk Kadını.Madelet, Adalet demekmiş. Ailesi bu ismi bilinçli olarak vermiş.

                    Madelet, Osmanlı İmparatorluğunun Tanzimat Döneminde ''Jön Türkler'' olarak adlandırılan aydın bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra ailesi, Atatürk'ün yanında yer alarak milli mücadeleye destek verdi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında büyük gayretler gösterdi. Madelet hanım ise, Türk gençlerine örnek ve rol model olacak biriydi ve oldu da.50 yıl önce ''Kadından pilot olur mu?'' diye şaşkınlık içeren sorular sorulurken, o 13 yaşında pilot olmayı başarabilen ve göklere adını yazdıran, yazan bir kadındır. O, yaşadığı devirde kızlar için hayal edilmeyecek bir yolu seçerek, paraşütle atlamada dünya ikincisi olan bir kadındır. O, kadın pilotların da savaş uçağı kullanabilmesi için yetkililere müracaat eden ve izin isteyen yiğit bir kadındır.

                   Madelet, Amerika'ya Boston'a Flatcher'a kadar uzayan eğitim hayatını zirvede tamamlamış; genç yaşlarından itibaren iki yabancı dili öğrenmiş bir kadındır. O, ziyaret için gittiği Almanya'da, kısa bir süre sonra konut sektörü dalında Almanya'nın en büyük inşaat şirketlerinden birini kuran bir kadındır. Almanya'da Bremen Türk Alman Kadınlar Birliğini kuran maddi manevi destekleyen ve Türk kültürünün Almanya'da yayılmasını sağlayan; oraya işçi olarak giden eğitimsiz Türklere sahip çıkan, onların karşılaştığı problemlerin çözümünde onlara destek olan bir kadındır. O, yaptığı büyük hizmetler karşılığında Alman Cumhurbaşkanlığınca çok az sayıda insana verilen liyakat madalyası sahibidir. Madelet, Türkiye Cumhurbaşkanlarının çoğu tarafından, ülkeye yaptığı hizmetlerden dolayı ödüllendirilen bir kadındır. 1999 Adapazarı depreminde de ilk günden itibaren halkın içinde yer alan, Adapazarı'ın da kurulan en büyük çadır kentine bir TIR dolusu ilk yardımı ulaştıran ve acı içindeki insanlara kol kanat gererek onların acılarını dindirmeye çalışan; kendi parasıyla çaresizler için '' kimsesizler yurdu'' açan bir kadındır. O, Türkiye için önemli hizmetler yapan; asıl kalkınma ekonomiyle değil, eğitimle olur diyerek, çok sayıda yetenekli ve zeki öğrenciye burs vererek onların ileri düzeyde eğitim almalarını sağlayan, bu konuda projeler hazırlayan ve yürüten bir kadındır. O, Dünya İş Kadınlarının fahri üyesidir. O, kelimenin tam anlamıyla ''Türk Kadını''dır. O, doğduğunda ismi ''Madelet'' olsun dediler. O, yaptıklarıyla '' Madelet'' ismini tarihe geçirdi. Ömrü uzun olsun. Sevgili okurlar, Mona Yayınevi basımı bu güzel kitabı mutlaka okuyunuz. Vatanına sevdalı örnek kadın Madelet'i benimle tanıştıran ünlü piyanist Gülsin Onay'ı ayrıca çok teşekkür ediyorum.

 

   

YAZARIN DİĞER YAZILARI