SENİN İÇİN

                                       SENİN  İÇİN

                   ''Senin için ölmeliyim!'' dediğim zaman merhametli dudakların sitemkar bir ağlayışın kıvrımlarıyla sanki düğümlenerek bir zaman suskun durur, durur; sonra kaşlarını kaldırarak, siyah kirpiklerinin masum gölgeleri içinden bir elmas damlası yuvarlanarak boynunu bükersin: ''Hayır ölme!''

                Her gün tekrarlanan bu acı şakama her gün yeni, her gün daha dokunaklı bir üzülme tavrıyla boyun büküyor; beni her gün biraz daha şefkatli, daha sıcak bir hassas kalple seviyorsun. Buna karşı benden gördüğün ihtimal ki heyecanlı fakat adi bir aşk.En küçük vesileyle haşin bir tahakküm pençesi olmaya hazır bir okşayış.Her gün biraz daha yorgun, her gün biraz daha buruşuk, her gün biraz daha endişeli bir alın.Bulanık sözler.Bulanık bakışlar.Sen olmasan belki hayalime uğramayacak, rüyama girmeyecek birçok zevk alma istekleri, huzur bulma istekleri.

                Bu isteklerin hepsini ben senden bekliyor, bunların hepsine mutlaka senin yorgunluğunla, senin rahatsızlığınla ulaşacağımı da bildiğim halde yine bekliyorum. Şimdiye kadar her gün hayatından, gençliğinden, güzelliğinden bir parça ayırarak bana verdin; şimdiye kadar her gün şefkatli bir anne fedakarlığıyla kendini vererek, kendini bitirerek beni besledin; beni her gün rahatınla, sağlığınla, mutluluğunla besliyorsun.

                       Ve ben ''Senin için ölmeliyim!'' dediğim zaman.Bu sözü- bütün o çektiğin sıkıntılara, verdiğin mutluluklara, verdiğin hayata karşılık hayatım sanki fedaya değer bir şeymiş gibi- bu soğuk sözü karşında sıkılmadan tekrar ettiğim zaman kalbinin titrediğini, gözlerinin yaşardığını, boynunun büküldüğünü görüyorum. Sonra da, ah kalpsiz! Sonra da senden.senin kendi hayatın, bende mahvolacak hayatın için ağladığına inanarak senden şüpheleniyor, siyah gözlerinin masum yaşına inanmamak istiyorum!

                                                                                                                 14 Ağustos 1899

                                                                                                              Aşiyan-Tevfik Fikret

YAZARIN DİĞER YAZILARI