Sinan Meydan'ın ''Vaiz-Mehmed Akif ile Yüzleşmek'' adlı eserini okuyunca, uydurulmuş Mehmed Akif'e karşı gerçek Mehmet Akif'in düşüncelerini öğrenmiş oldum. Eğitici ve o dönemi anlatan bu kitabı alıp okuyunuz. Yazar, Akif üzerinden Doğu, Batı, İslam, Osmanlı, Türk, bağımsızlık ve aydınlanma Savaşı ile Atatürk üzerine bir daha düşünmemizi amaçlamış.
''Bana anlat bakayım şimdi; şu biçare ocak
Zorbalar saltanatından ne zaman kurtulacak?
Hiç bu mantıkla, a divane, hükümet mi yürür
Bir cema'at ki erenler işi yumrukla görür
Ya kuzum, zabtiye ruhuyla hükümet sürenin
Yeri altındadır, üstünde değil kürenin! ''
Safahat
Akif'e göre Müslümanlar, Osmanlılar hem bilgiden hem faziletten uzaktır. Geri kalmalarının nedeni ilimsizlik ve cehalettir. Akif, ''Vaiz Kürsüde'' adlı eserinde ,toplumun genel cehaletini kitap okumamaya bağlamıştır:
''Felaketin başı, hiç şüphe yok, cehaletimiz;
Bu derde çare bulunmaz-ne olsa-mektepsiz.
Ne Kürt elifbeyi sökmüş, ne Türk okur, ne Arap;
Ne Çerkes'in , ne Laz'ın var bakın, elinde kitap!
Hülasa milletin efradı bilgiden mahrum.
Unutmayın şunu lakin; Zaman: Zaman-ı ulum!
Halkın her bakımdan yokluk, yoksulluk ve borç içinde olduğunu, sağlıksız koşullarda yaşadığını belirten Akif'e göre bu durumun temelde üç nedeni vardır: 1. Müslüman halkın yeterince çalışmaması, 2. Müslümanların dinini bilmemesi, 3. Müslümanların okumaması, iyi eğitim almaması. Akif'e göre Müslümanların içinde bulundukları cehaletin nedenlerinden biri de hurafelerdir. Falcılık, büyücülük,üfürükçülük, ölülerden yardım beklemek, çalışmadan kuru tevekkül vb,hep hurafedir ve bu hurafeler dini maskaraya çevirmiştir.Akif, hastalıkların dualarla değil, tıpla iyileşeceğini belirterek batıl inançlara karşıdır. Müslümanların miskinlikten kurtulup, uyanıp, çalışıp, mücadele etmelerini, aksi halde medeniyet karşısında ezilip silineceklerini söyleyen Akif, ''Allah, nasıl olsa Müslümana yardım eder! Müslüman çok dua edince (kuru tevekkül) isteklerine ulaşır veya ulaşmaz! Hayır ve şer Allah'tandır. Bu nedenle dünya için fazla çalışıp yorulmaya gerek yoktur; önemli olan ahret için çalışmaktır. Müslümanın görevi bir lokma bir hırka anlayışıyla elindekilerle yetinip, dua edip, sabretmektir! Biçimindeki geleneksel tevekkül ve sabır anlayışına karşıdır. Bu tür bir anlayışın İslam'ın ruhuna aykırı olduğunu düşünmektedir. Ayrıca türbelerin kutsallaştırılmasına da karşıdır. Atatürk'le arasında düşünce farkı olsa da her ikisi de bu vatan için mücadele etmiştir. Vatanseverdir. Her ikisi de Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasında çok özel yere sahiptir. Atatürk Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı, büyük önderi; Akif ise Kurtuluş Savaşı'nın direnişçi vaizi, manevi önderidir.
Yurdu baştanbaşa viraneye dönmüş Türk'ün
Sıtmadan boynu bükülmüş de o dimdik Türk'ün
Hocazadem, ne sülükmüş o meğer vay canına !
Diş bilermiş senelerden beri Türk'ün kanına
Türk eriyiz, silsilemiz kahraman.
Akif'i böylelikle daha yakından tanımış oldum. Sinan Meydan'ın ''İnkilap Kitabevi'' basımı bu eserini mutlaka okuyunuz. Akif'in bilinmeyen yönlerini sizde keşfediniz. İyi okumalar..