"ULUS DEVLETLER 1919'DAN BERİ ÖNÜMÜZDE ENGEL !.."


Kim söylemiş bu can sıkıcı sözleri? ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Yunan basınına verdiği bu demeci, ulusal egemenlik fikrinin artık 'açık bir hedef' olduğunun itirafı niteliğindeydi... (03.12.2025...)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack, İstanbul Fener'deki Patrikhane ziyareti sırasında, Yunan Kathimerini Gazetesi'ne verdiği mülakatta, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması talebinin yanı sıra, Ankara ile Atina arasındaki sorunları 'çözme' niyetine de işaret etti... Biz onların problem çözme yöntemlerini, becerilerini ve arkasındaki bütün niyetlerini taa 'Osmanlı' dönemlerinden beri biliriz!.. Bunlar kendilerini ne sanıyorlar da, koca burunlarını bütün bizim devlet işleri ve dış politikalarımıza o koca burunlarını sürekli sokmaya çalışıyorlar acaba?

Doğu Akdeniz'deki durumu da değerlendiren Barrack, şöyle demiş: "Dünyada gördüğümüz şey, geçmişin pişmanlıklarını bir kenara bırakıp yeni bir paradigma yaratma yönünde yeni bir ivme... Ve bu, Yunanistan ve Türkiye ile başlamalı. Birbirine bağlı iki büyük ülkenin, yüzlerce, binlerce yıl önce yaşanan olaylar yüzünden hâlâ birbirlerine kin beslemesi mantıklı değil..."

İyi de kardeşim; taa 15 Mayıs 1919'da İngilizlerin ağzına bakarak, bizim en gözde şehrimiz İzmir'i işgale gelenler bunlar değil miydi? Kurtarıcımız ve Kurucumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun değerli silah arkadaşlarıyla beraber, herkesin parmak ısırdığı askerî taktiklerle bütün işgalcileri 30 Ağustos 1922 kesin zaferiyle bunlardan temizlememiş miydi !? O tarihten bu yana, tam 103 yıldır aynı 'Yunan' sürekli bizimle uğraşmıyor mu? Her kötülüğü yapmak için çırpınıp durmuyor mu? Onların bu çabalarında, taa 1919'dan beri sizlerin de onlara destek verdiğinizi bizler bilmiyor muyuz !? En son çok haklı 'Kıbrıs Davamızda' bile sizler hep Yunan-Rum tarafını tutup, bizleri her türlü baskılarla bunalttığınızı bilmeyen mi var !? Şimdi gelmiş, bu kinin bitmesini yine bizden istiyorsunuz; hadi işinize be !..

Yine röportajında diyor ki Tom Barrack; "İki ülke arasında Doğu Akdeniz konulu bir tür forum oluşturmanın etkili bir yol haritası olabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna yanıt olarak ise şu cevabı verdi: Kesinlikle. Yüzde 100. Öyle olmalı. Her şey iletişimle başlar. Ve iletişim, korkudan çok refahtan kaynaklanır. Öyleyse, iki ülkenin bir araya gelmesiyle neler yaratılabileceğini düşünün: Her iki ülke ve tüm insanlık için Doğu Akdeniz'de yeni bir yapı, birlik ve refah, çocuklar için daha iyi bir yaşam..." diyor... Yok yaa, bundan size ne kardeşim !?

"ULUS DEVLETLER' ÖNÜMÜZDE ENGEL" : Daha önce de Hazar Denizi'nden Akdeniz'e uzanan bir hattan bahsettiği hatırlatılan Barrack, Baharat Yolu ve İpek Yolu'nun Doğu ile Batıyı 'üç veya dört farklı rotada' birbirine bağladığını ve 'bu refah yolunda medeniyetlerin kaynaşmasının gerçekleştiğini' ifade etti. Barrack, bunun tekrar olabileceğini, ancak; "1919'dan beri ulus devletler tarafından engellendiklerini. Her ülkenin, her eyaletin farklı bir yönetim biçimi tarafından idare edilmesi fikrinin pek de işe yaramadığını" öne sürerek şöyle devam ediyor: "Yeni bir refah modeli oluşturmak için şunu düşünün: Hazar Denizi'nde, Akdeniz'e ulaşması siyasi nedenlerle engellenen büyük fosil yakıt kaynakları var. Akdeniz'in kapısı konumundaki Yunanistan ve Türkiye varken bu kaynaklar nasıl kapalı kalabilir? Bu siyasi engeli nasıl kaldıracaksınız? Siyasi müdahaleyi ancak refah yaratarak ortadan kaldırabilirsiniz. Umudumuz bu..." diyor...

1984'ten beri PKK belâsını başımıza belâ edenler bunlar, Kıbrıs'ta hep karşımızda olanlar bunlar, AB'ye girmemize çeşitli engeller çıkaranlar bunlar değil mi? Yukarıdaki Tom Barrack'ın sözlerine bir bakınız; yıllardan beri Müslüman katili olan işgalci 'İsrail' yöneticilerinin de bu sözleri defalarca tekrar ettiklerini asla unutmayınız!..     Sakin KOŞAR...               

YAZARIN DİĞER YAZILARI