MEHMET BİLDİRİCİ
Bu topraklara en son yerleşen biz Türklerin de Anadolu'nun tarihine, yaşanmış uygarlıklara Türk uygarlığı ile birlikte ilgilenmemiz gerektiğine ve bunun Türkiye ve insanlık adına boynumuzun borcu olduğuna inanıyorum. Ayrıca Anadolu'nun tarihteki iklimini hayvanlarını, bitkilerini, burada yaşamış toplumları çok iyi bilmeliyiz. Ayrıca bugün içimizde yaşayan bu topluluklara ve tarihi anıtlarına saygılı davranmalıyız diye düşünüyorum.
Bir de şu noktayı belirtmek isterim. Dinler ve Uygarlıkların üzerine hep yenileri gelmiştir. Ancak yenileri asla sıfırdan başlamamıştır. Eskiler daima yeniler üzerinde izler bırakmıştır. Bunları Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarından başlayarak incelersek;
Eski Mısır'da Nil nehri onların tek hayat kaynağıdır. Tarım ülkesidir, uzun gözlemler sonucu güneş yılının farkına varırlar bunun 365 gün olduğunu bulurlar. Bu dünyada çok önemli buluşlarındandır. Ama sadece 365 gün bunun artıkları hesaba alınmaz.
Roma'nın babası Julius Caesar MÖ 46 yılında Jülyen takvimini düzenler Temmuz ayına kendi ismini verir, JULIUS. Yılın ilk ayı Ocak'tır. Bu yılın 365,25 gün olduğuna göredir. Yani 365 gün 4 saat. Asında daha artıklar da vardır.
Julius Sezar'ın takviminde sonraları artık dakikalardan dolayı gecikmeler ortaya çıktığı belirlenmiştir. Papa Gregorius (1502-1585) zamanın uzmanları ile görüşerek Gregoryen takvimi düzenler bu takvim bugün kullandığımız takvimdir. Jülyen takviminde yıl 365,25 gün alınmıştır. Bunun dışında saat ve dakikalar alınmamıştır
Bu düzenleme daha sonra 1752 yılında uygulamaya konur Ekim ayında takvim 10 gün ileri alınır Zaman bu uygulama tüm Avrupa ülkelerine yayılır. Türkiye ise 1 Ocak 1926 yılında bu uygulamaya geçer. Sovyetler Birliği ve Yunanistan da yüzyılın başında uygulamaya konur.
Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul ettiğinde eski ve yeni Mart arasında 13 gün fark vardır. Türk halkı hep eski Mart girmedi diye söylenir.
YILBAŞI KABULÜ VE KUTLAMALARI
Hz. İsa yaklaşık MS 30 yılında çarmıha gerilme şeklinde öldükten sonra Hıristiyanlık tamamen yer altına indi. İsa'nın söylemlerinin bulunduğu ve dört havarisi tarafından yazılan kutsal kitap (İNCİL-MÜJDE) birinci yüzyıl sonuna kadar düzenlendiği kabul edilir.
Roma İmparatoru İstanbul kentinin kurucusu Büyük Konstantin (Roma İmp 306-337) önce tolerans yasasını 311 yılında çıkardı. İnsanlar İsa dinine girmekle ve eski pagan inançlarını korumakla serbest oldu. 324 yılında İznik'te ilk Hıristiyan dini toplantısını yaptı ve ölmeden 65 yaşında 337 yılında vaftiz edildi Hıristiyan oldu.
Romalılarca 24 Aralık güneşli günlerin başlangıcı olarak sevinçle kutlanır, güneş tanrısına tapılırdı. Bu tarih İsa'nın doğum günü kabul edildi. Bugün Batı dünyası 24 Aralık günü NOEL, CHRISTMAS olarak kutlar ve toplum hayatında çok önemli bir yeri vardır. Ortodoks ve Ermeni toplumu ise doğum gününü İsa'nın doğumunu 6 Ocak günü kutlar ve dini bayramlarıdır.
Bugün 31 Aralığı 1 Ocak bağlayan gece yılbaşı kutlamaları yapılır. Dinle ilgisi olmayan bu kutlamalar ne zamandan beri yapılır, Bu konuda bir bilgiye ulaşamadım.
İlk defa 1829 yılında İstanbul'da Osmanlı devlet adamları yabancı elçiliklerce yapılan yılbaşı kutlama törenlerine katıldıkları kayıtlara geçmiştir.
Ben 1954 yılında Orta Okula giderken ilk yılbaşı kutlamasını yaptım ve o zamandan beri kutlamaya önem veririm. Bence bu bir yılın muhasebesidir. Türkiye'de dünyada neler olmuş. kimler dünyadan göçmüş hangi sanat etkinlikleri gerçekleşmiştir heyecanla takip ederim
MİLADİ YILIN BAŞLANGICI 0 YILI İSA'NIN DOĞUMUnu ESAS ALINMIŞTIR. DAHA SONRA MİLATTAN ÖNCE OLMUŞ OLAYLAR ÖRNEĞİN BÜYÜK İSKENDER'İN ÖLÜMÜ, II RAMSES'İN ÖLÜMÜ TEK TEK HESAPLANMIŞTIR. MİLADİ YILIN O YILINA UYARLANMASI NE ZAMAN UYGULANMAYA KONULDU. BİR BİLGİYE ULAŞAMADIM. İşin ilginç yani İsa'nın 0 yılında değiş MÖ 4 yılında doğduğu hesaplanmıştır
Babil ve İslam dininde ay yılı kullanılır. Bir ay yılı 354 gündür. Dini bayramların hesabında bu takvim kullanılır.