Anadolu Selçuklu devleti en parlak günlerini Alaaddin Keykubat döneminde yaşamış, 1243 yılında Moğollar karşısında büyük hezimete uğramış devlet ortadan kaldırılmamış ama Sultanlar yetkisiz kukla haline gelmiş sultanlarla Moğol hanları arasında denge değerli devlet adamları sayesinde sağlanmış hizmetler devam edebilmiştir. Bunların başında Celalettin Karatay gelmektedir.
Celalettin Karatay kökeni konusunda net bilgiler yoktur. Zamanın tarih yazarı İbni Bibi (ölümü 1283) tarafından Rum kökenli bir esir olduğu, Alaaddin Keykubat döneminde, saraya alındığı azat edildiği ve iyi bir eğitim gördüğü belirtilmektedir. Alaaddin Keykubat tüm seferlerine katılmış ve devlet hizmetinde bulunmuştur.
Kurduğu Vakıf ve eserlerde bu doğrulanmakta Celalettin Karatay bin Abdullah olarak anılmaktadır. Abdullah İslam Peygamberinin babasının adıdır. Sonradan Müslüman olanlar bin Abdullah diye anılırlar. O dönemde Konya'da hizmet veren eserleri olan Karatay benzeri pek çok Türk büyüğü bulunmaktadır. Buradan kesinlikle sonradan Müslümanlığı kabul ettiği ve kökeninin bir Rum esir olduğu büyük olasılıkla Antalya ilinden olduğu kabul edilebilir.
Celalettin Karatay üç erkek kardeşin ortancasıdır. Büyük kardeşi Karasungur, küçüğü Kemalettin Rumtaş'tır. Bunlarda devlet hizmetinde bulunmuş kimselerdir. Konya'da eserleri vardır. Ancak her üç kardeşin ilk günleri gizemini korumaktadır.
Celalettin Karatay'ın kendi çocuğu olmamış 1251 tarihinden beri kardeşinden gelen soyundan gelenler, yaptırdığı Karatay Medresesinin Mütevellileri olarak Medreseyi Cumhuriyet dönemine kadar açık tutmuşlardır. Celalettin Karatay soyundan Rahmi (Karatay) medresenin anahtarlarını hükümete teslim etmiştir. Celalettin Karatay'ın soyu Selçuklu döneminden bugüne gelen birkaç aileden biridir. Namdar Rahmi Karatay (1896-1953) bu aileden gelen tanınmış bir şairdir. Gene bu soydan gelen Ata Karatay (1926-2013) ile tanışma onuruna sahibim, kendisi İskandinav dilleri uzmanı, Avukat idi. Kendisi ile pek çok sohbetimiz olmuştur.
Celalettin Karatay Alaaddin Keykubat döneminde devlet hizmetinde bulunmuştur. Ancak asıl unutulmaz hizmetleri Moğol döneminde olmuş, kukla sultanlar arasında ve onların Moğollarla ilişkilerinde önemli görevler üstlenmiştir.
Celalettin Karatay 1254 tarihinde Kayseri'de ölmüş, mumyalanarak Konya'da yaptırdığı türbesine defnedilmiştir. Mumyalanması İslami geleneklere uygun değildir.
Anadolu'nun pek çok yerinde eserleri bulunmaktadır. Bunların en önde gelenleri
Konya Karatay Medresesi
Kayseri Bünyan Kervansarayı
Antalya'da Medrese
Karatay Medresesinin Konya'da çok eşsiz bir yeri vardır. Konya'da daha sonraki dönemlerde pek çok medrese (dini okul) açılmıştır. Ama Karatay medresesi Selçuklu döneminden bu yana Cumhuriyet dönemine kadar eğitimini sürdüren nadir bir dini eğitim kurumudur.
Celalettin Karatay medresenin devamını sağlamak işini devlete bırakmamış ona belirli vakıflarla gelir temin etmiştir. Vakfıfın gelirleri içinde Hatunsaray (Antik Listra) yakınlarda mülkler dikkat çekicidir.
Bugün Konya Büyükşehir Belediyesi merkez ilçelerinden birine Karatay ismi verilmiştir. Diğerleri Meram ve Selçukludur.
Yazıya Konya'da Karatay Medresesi ile Kayseri Bünyan Kervansarayı eklenmiştir.