Bundan önceki yazılarımda eşi Türk ve yazları Akyaka’da yaşamış bulunan İngiliz Kültür adamı ve Şairi Alan Mounfort’un İngilizce olan üç şiirini yayınlamıştım. Benim İngilizcem bunu şiirleştirmeye yeterli olmadığından ayrıca bir şair olmadığımdan şiirleri orijinal dili ile yayınlamıştım. Güzellikleri dünyaca ünlü Gökova Körfezinin çok farklı bir kültür adamının gözünden nasıl görüldüğü çok ilgi uyandırdı.
Yorumlar geldi.
Bunların ilk büyük Şiar İbrahim Ergin’den ben Gökova’yı anlatan bir şairim ben bunları tercüme ettirip bir şair gözü ile Türkçeye kazandırmak isterim dedi. Kitabın aslını benden istedi.
İkinci destek Sayın Prof. Dr. Şadan Gökovalı’dan oldu. Şairin Akyaka’da komşusu olduğunu Gökova Körfezi şiirinin eşi Aydiz Hanım tarafından özel olarak kendisi için Türkçeye çevrilmiş halini bana gönderdi, Devrim Gazetesinde yayını istedi.
Aşağıda hiçbir harfine dokunmadan bu şiirin Türkçesine yer verilmiştir. Bu vesile ile Devrim gazetesinde yazılarımı okuyan görüş ve uyarıların bildiren Sayın Mitolog, Prof. Dr. Şadan Gökavı’ya
şükranlarımı sunuyorum.
Ayrıca Şairin eşi, hemşerim Konyalı Aydiz Hanıma da teşekkürü borç bilirim. Kendisinden diğer şiirlerin de Türkçeye kazandırmasını talep ederim. Birkaç yıl önce aramızdan ayrılan rahmetli Alan Mounfort’u saygı ve rahmetle anıyor, onun büyük bir kültür adamı olduğuna inanıyorum.
CERAMIC GULF- KERME KÖRFEZİ- GÖKOVA KÖRFEZİ
Kuzeyi hırçın dağlar
Acımasız, ataerkil !!
Tırmanılmaz uçurumlar
Salt yırtıcı kuşlar yuva kurabilir
Yabanıl, vahşi kuşlar
Yaşama uygun koşullar yok burada
Taa yukarılarda köycükler olduğu söylense de
Mahrumiyet egemendir buralara
Sert, mozaik yüzeylerde
Ve birbirine sarılmış dikenler arasında
Var mı yok mu belirsiz patika
Ancak kusursuz keçilerin tırmanabildiği
Kıvrılarak yükselir bulutlara doğru
Ayakları tırmalayan çalılıklar arasından
Kocaman bir kaya ki orada
Yerine getirir kırbaçlamayı
Rüzgâr güneş ve yağmur ayinlerini
Izdırap temizlemenin
Güneydeki görünüm daha kadınsı
Tepelere kendini sunar
Ilık kaderine razı bakışlarını birbirine
Sadece âşıkların yapabileceği gibi
Yukarıda rüzgârla yıkanmış kaya
Gururla yükselir
Burada bir göğüş kucaklaşırken
Mersin sandal ağacı ve meşelerle
Kertenkeleler kıpır kıpır
Çekirgeler vızır vızır
Aşağılarda perçemleri karışık yamaçlar
Bataklıkmış gibi çağırır huzuruna
Yaşamı besleyen yerleri
Duygularınızı okşayan sözlerle
Konuksevermiş gibi
Kim aklından geçirebilirdi Böyle kusursuz planı?
Türlü mizaç ve mizaç ve güzellemelerin
Sanat eserini andırır doğanın
Bilinen karmaşık ustalık
Ve rastlantı karışımının
Tüm uzlaştırıcılığıyla?
İpeksi, dalgalı deniz
Onun sevecen, duru bakışı
Katıksız seramik mavisidir
İznik çinisi
İnsan çaresiz kabullenmelidir
Toprakana’yı simge alarak
Onun ayrışmış, soylanmış
Gizem ve söylencelerle zengin
Yabancı ama dostça, zamandan gizlenir
Yine de onun tarafından yıpratılır
Ve sürekli sorar ve bitimsiz soruyu
-Bizim yerimiz neresi ?
Şiir kitabının kapak resmi eklenmiştir.
Ek alanı