CERAMIC GULF- KERME KÖRFEZİ- GÖKOVA KÖRFEZİ ŞİİRİ IV


Bundan önceki yazılarımda eşi Türk ve yazları Akyaka’da yaşamış bulunan İngiliz Kültür adamı ve Şairi Alan Mounfort’un İngilizce olan üç şiirini yayınlamıştım. Benim İngilizcem bunu şiirleştirmeye yeterli olmadığından ayrıca bir şair olmadığımdan şiirleri orijinal dili ile yayınlamıştım. Güzellikleri dünyaca ünlü Gökova Körfezinin çok farklı bir kültür adamının gözünden nasıl görüldüğü çok ilgi uyandırdı.

Yorumlar geldi.

Bunların ilk büyük Şiar İbrahim Ergin’den ben Gökova’yı anlatan bir şairim ben bunları tercüme ettirip bir şair gözü ile Türkçeye kazandırmak isterim dedi. Kitabın aslını benden istedi.

İkinci destek Sayın Prof. Dr. Şadan Gökovalı’dan oldu. Şairin Akyaka’da komşusu olduğunu Gökova Körfezi şiirinin eşi Aydiz Hanım tarafından özel olarak kendisi için Türkçeye çevrilmiş halini bana gönderdi, Devrim Gazetesinde yayını istedi.

Aşağıda hiçbir harfine dokunmadan bu şiirin Türkçesine yer verilmiştir. Bu vesile ile Devrim gazetesinde yazılarımı okuyan görüş ve uyarıların bildiren Sayın Mitolog, Prof. Dr. Şadan Gökavı’ya

şükranlarımı sunuyorum.

Ayrıca Şairin eşi, hemşerim Konyalı Aydiz Hanıma da teşekkürü borç bilirim. Kendisinden diğer şiirlerin de Türkçeye kazandırmasını talep ederim. Birkaç yıl önce aramızdan ayrılan rahmetli Alan Mounfort’u saygı ve rahmetle anıyor, onun büyük bir kültür adamı olduğuna inanıyorum.

 

CERAMIC GULF- KERME KÖRFEZİ- GÖKOVA KÖRFEZİ

 

Kuzeyi hırçın dağlar

Acımasız, ataerkil !!

Tırmanılmaz uçurumlar

Salt yırtıcı kuşlar yuva kurabilir

Yabanıl, vahşi kuşlar

Yaşama uygun koşullar yok burada

Taa yukarılarda köycükler olduğu söylense de

Mahrumiyet egemendir buralara

Sert, mozaik yüzeylerde

 

Ve birbirine sarılmış dikenler arasında

Var mı yok mu belirsiz patika

Ancak kusursuz keçilerin tırmanabildiği

Kıvrılarak yükselir bulutlara doğru

Ayakları tırmalayan çalılıklar arasından

Kocaman bir kaya ki orada

Yerine getirir kırbaçlamayı

Rüzgâr güneş ve yağmur ayinlerini

Izdırap temizlemenin

 

 

Güneydeki görünüm daha kadınsı

Tepelere kendini sunar

Ilık kaderine razı bakışlarını birbirine

Sadece âşıkların yapabileceği gibi

Yukarıda rüzgârla yıkanmış kaya

Gururla yükselir

Burada bir göğüş kucaklaşırken

Mersin sandal ağacı ve meşelerle

Kertenkeleler kıpır kıpır

Çekirgeler vızır vızır

 

Aşağılarda perçemleri karışık yamaçlar

Bataklıkmış gibi çağırır huzuruna

Yaşamı besleyen yerleri

Duygularınızı okşayan sözlerle

Konuksevermiş gibi

 

 

 

Kim aklından geçirebilirdi Böyle kusursuz planı?

Türlü mizaç ve mizaç ve güzellemelerin

Sanat eserini andırır doğanın

Bilinen karmaşık ustalık

Ve rastlantı karışımının

Tüm uzlaştırıcılığıyla?

İpeksi, dalgalı deniz

Onun sevecen, duru bakışı

Katıksız seramik mavisidir

İznik çinisi

 

İnsan çaresiz kabullenmelidir

Toprakana’yı simge alarak

Onun ayrışmış, soylanmış

Gizem ve söylencelerle zengin

Yabancı ama dostça, zamandan gizlenir

Yine de onun tarafından yıpratılır

Ve sürekli sorar ve bitimsiz soruyu

-Bizim yerimiz neresi ?

Şiir kitabının kapak resmi eklenmiştir.

Ek alanı

YAZARIN DİĞER YAZILARI