GÖKOVA, HALKIN DEYİŞİ İLE KOZLU KUYU NE ZAMAN KURULMUŞ OLABİLİR
Ben Akyaka'yı ilk defa 1975 yılında gördüm, ona âşık oldum, önce bir 1977 yılında tarla aldım, onu 1985 yılında sahilde bir ev ile değiştim, 2019 yılında da evimin arkasındaki bahçeme cephe yola Sayın Ula Belediye İsmail Akkaya ve Ula Belediye Meclisinin oy birliği ile aldığı kararla ismim verildi. Ben artık kendimi Akyakalı sayıyorum, sonsuza kadar burada uykuya dalmak istiyorum.
Çok sevdiğim Akyaka'da 1940, 1950'li yıllarda yaklaşık 10 hane yaşıyordu, yani nüfus 50 kişi, bunlarda Gökova köyü kapsamında idi. Yani benim yaşadığım Akyaka 1971 tarihinde muhtarlık olmuş Gökova köyünden ayrılmıştı. Akyaka'nın anası Gökova (Kozlukuyu) idi. Bugün itibariyle yavru Akyaka anası Gökova'yı geride bıraktığı gibi, bağlı bulunduğu Ula ilçesini de geçmek üzeredir. Akyaka'da olan bu gelişme çevreyi de canlandırmakta oralara hayat vermekte kültür götürmektedir.
Bu yazımda Gökova köyü (bugün Mahalle) ne kadar eskidir. İlk insanlar buraya ne zaman yeniden yerleşmiştir. Bunları incelemeye çalışacağım
Tabii ki ilkçağı ayırmak gereklidir. İlk çağda burada ve çevresinde yaklaşık 2400 yıl önce bir Karia kenti olan İdima kenti vardır. Burada para basılmıştır. O günlerden bu güne kaleler, yazıtlar kaya mezarlar gelmiştir. Çevresin de zamanın en güzel ve gelişmiş kentler kurulmuş, dünyanın en önemli bölgesi olmuştur.
Ama ilk çağ sona erdiğinde (M.S 4-7 yüzyıllar) Roma yönetiminin kaosa girmesi, çok uzun süren veba salgını ve yıkıcı depremler sonucu bütün Karia'daki kentler yıkılmış boşalmış, nüfus yok olmuş veya başka yerlere göçmüştür.
Menteşe Beyliği ve Osmanlı döneminde Milas ve Muğla'da parlaklık devamını korumuş, Akyaka ve Gökova'nın bulunduğu Çukur (Giova) olarak isimlendirilen bu bölgede son 100-150 yıla kadar bir gelişme olmamıştır.
Gökova diğer adıyla Kozlukuyu ne zaman yeniden kurulmuş olabilir? Bu konuda çok az belgeler vardır. Kaynak kişiler vardır. Bunlara başvuracağız.
Bodrum' da (Halikarnas) incelemeler yapan Mousolos'un anıt mezarının temellerini bulan burada bulduğu değerleri parçaları ben kaçırdı demeyeceğim, devletin önem vermediği bu parçaları devletin izni ve yardımı ile British Museum'a götüren Charles Newton (1816-1896) anılarında Marmaris'ten Muğla'ya bir yürüyüş yapmış, 1856 yılında bölgemizden geçmiştir. Bazı Türkmen çadır ve mezarlarına rastladığından söz etmekte yolu üzerinde Gökova köyünden söz etmemektedir. Buradan bu tarihe kadar köyün bulunmadığı kanısına varılabilir.
İkinci belge Zekai Eroğlu'nun Muğla Tarihinin 183 sayfasında 1938'li yıllarda nüfuslara yer verilmektedir. Burada Gökova için verilen nüfus 1.299 sayısıdır. Ula ilçe merkezi için verilen sayı 4.024. Bugün Gökova içinde Yazılıtaş, Akçapınar, Şirinköy, Gökçe (Ferek), Haşim Bahçe vs gibi yerleşimlerde Gökova içinde görülmektedir.
Üçüncüsü Fransız Araştırmacı Loui Robert 1937'li yıllarda çok kapsamlı bir araştırma yapmış, İdima kentinin Kozlukuyu üzerindeki Akrapolu'nü keşfetmiş ve Gökova köyüne ait bir fotoğraf yayınlamıştır. Renksiz çekilen fotoğraf net değildir. Ama o zamanki yerleşim bugünkü ovada değil sel çayının üzerinde tarihi İdima kaya mezarlarının bulunduğu (Nekropol) alanında sayıları yaklaşık 18 civarındadır. Çocukluğu burada geçmiş annesi Yasakçı ailesinden Gülsiye ve babası köyün önde gelenlerinden Yerkesikli Şükrü Abbak olan şair yazar Özgül Abbak (1957) ile tanışırız, zaman zaman bir araya geldiğimizde uzun sohbet ederiz. Kendisine 1937'li yıllarda çekilmiş fotoğrafı büyüterek gösterdim. Evleri tek tek tanıdı ve sahiplerini bana yazdırdı. İşte buraya ilk yeniden yerleşen 18 aile, bunların çoğu Yasakçılar ve diğerleri tahminen 3-4 ailedir.
En yukardan başlayarak
- Takma adı Hâkim olanSalih'in (Yasakçı) evi- Kanadalı Meryem Kuzey oturuyor.
-Mustafa Yasakçı (Evinde bulunmuş Helenistik döneme ait yazıt var)
-Balıkların Halil --Çobanların Ahmad--Salyangoz Osman--Bebek teyze
-Muhtar Mehmet Gökovalı (Şadan Gökovalı babası)
-Hacı Havuslar iki ev
-Kara Salihlerin evi (Grantın fotoğrafındaki ev) merdiven taşları Akropolden gelme
-Tahsin Balık-Ramazanlar -Karayaşar (Dursun)
-Ütüklerin Ali-Çallılar--Ağaların Ali -Taktaklar
-Mustantik Yasakçı olmak üzere toplam 18 ev, köken olarak 4-5 aile
Son olarak Yasakçı soyundan şair-yazar Özgül Abbak'ın annesi Gülsiye Abbak (1935) köyün yaşlılarından bu konuda onun görüşleri de bu bilgileri doğruluyor. Köye ilk yerleşenlerin Yasakçılar ailesinden babasını dedesi olduğunu köye girişte Karayolu tünelinden Çaydere'ye kadar zeytinlik dağın Yasakçı dağı olarak anıldığını söyledi.
Aynı köye ilk yerleşen aileler arasında bulunan Şadan Gökovalı da Kozlukuyu isminin de köye girişteki biri köprü yakınında ceviz ağacı yanında, biri de şimdiki cami sokağında iki kuyu bulunduğu köyün suyunu buradan temin ettiği, bunların bugün kapatılmış olduğu, köyde tarihi bir çeşme ve camii bulunmadığı ifade etmiştir..
Yazıma bana önemli bilgiler sunan köyün yaşlılarından Gülsiye Abbak'ın bir resmi ile 1937 yılında köyde çekilmiş bir fotoğraf eklenmiştir.
2 Ek