İLK ÇAĞIN EN BÜYÜK ASKERİ DEHASI KARTACA'LI HANNIBAL (ANİBAL) ANADOLU GEBZE'DE SONSUZ UYKUSUNDA (M.Ö 247-182)

İLK ÇAĞIN EN BÜYÜK ASKERİ DEHASI KARTACA'LI HANNIBAL (ANİBAL) ANADOLU GEBZE'DE SONSUZ UYKUSUNDA (M.Ö 247-182)

MEHMET BİLDİRİCİ

İlk çağda çağın değerleriyle uygar uluslar ve yerel ilkel kabileler vardır. Uygar uluslar Grekler, Romalılar ve Fenikeliler (Kenaniler- Phocenicians) en önde gelenlerdir. İlgi çekicidir. Ulus ve dilleri her biri birbirinden çok farklıdır. Bunlar arasında alfabe dünyaya Fenikelilerden yayılmıştır. Fenikeliler bugünkü Lübnan'da yaşayan Sami dil grubuna mensuptur ve deniz ticaretinde çok ileri gitmişlerdir.

Grekler gibi Fenikeliler de Akdeniz sahillerinde pek çok koloni kurmuşlardır. Bunların en önde geleni bugün Tunus başkentine yakın Kartaca (Carthaga) kentidir.

Bir de şu durumu açıklamak gerekir. İlkçağda ülke bazında kurulmuş devletler vardır. Mısır, İran, Asur bunlara örnektir. Bunun yanında da zenginleşen kentler ordular kurarak imparatorluk haline gelmişlerdir. Babil, Kartaca ve Roma örnek verilebilir.

Şunu da hatırlatmak gerekir. Özellikle İngilizce ve Türkçe kitaplarda ve internette çok çok doküman bulunmaktadır. O halde ben niye yazıyorum. Tarihi kişiyi tanımak Anadolu ve Türkiye açısından önemini vurgulamak ve bazı yorumlar yapmak içindir.

Hannibal Kartaca kentinde M.Ö 247 tarihinde doğmuştur. Babası da büyük bir asker ve devlet adamı Hamilcar Barka'dır (M.Ö 276-228). Kartaca ve Roma kent devletlerinin büyümesi karşısında Akdeniz dar gelmiş ve iki devleti karşı karşıya getirmiştir. Hamilkar Barka Roma'ya karşı 1. Pön (Punic) savaşını gerçekleştirmiş ve oğluna Roma'ya dost olmaması için çocukken kendisine yemin ettirmiştir. Hamilkar Barka İspanya'da Barcelona kentinin de kurucusu olduğu bilinir.

Hannibal M.Ö 221 yılında o zaman bir Kartaca toprağı olan İspanya'da Kartaca Ordusu başına geçirilmiştir. M.Ö 218 yılında İspanya'da Roma müttefiki olan Soguntun kentini almış Roma ile savaş durumuna girmiştir. İkinci Pön savaşını başlatmıştır. Ordusu ile Pirene dağlarını aşarak İtalya'ya girmiş, İtalya'nın belirli yerlerine hâkim olmuştur. Özellikle 30.000 üstünde ordusu ve filleri ile Alpleri aşması bugün bile hala açıklanamamaktadır. Hannibal'ın İtalya'daki varlığı 16 yıl sürmüş çeşitli savaşlar yapmıştır. Durum ekli haritada görülmektedir.

M.Ö 202 de Romalı general ve devlet adamı Scipio Afrikanus (M.Ö 236-183) Zama savaşı ile Hannibal'ı yenilgiye uğratmıştır.

Hannibal Romalılar da büyük bir korku, büyük bir hayranlık uyandırmıştır. Onun heykellerini bile dikmişlerdir. "Hanibal kapıda" bir deyim haline bile gelmiştir.

Romalı komutan Scipio Afrikanus ile savaştan sonra bir görüşmede komutan Hannibal'e en büyük komutan sence kimdir diye sorar, Hannibal'ın cevabı "Makedonyalı Büyük İskender"  olur. Ardından da bana yenildin, yenilmeseydin durum ne olurdu. Hannibal'ın cevabı "Kendimi Büyük İskender'in önüne koyardım" olur.

Gerçekten antik ve modern tarihçiler Hannibal'i çok büyük bir askeri stratecisi ve taktikçi kabul ederler.

M.Ö 221-202 yılları arası Kartaca'nın başında, M.Ö 198-188 yılları arası Selefkos'larla birlikte, M.Ö 188-182 arası Bitinya Krallığı (Bursa) geçer.

M.Ö 195 yılında sürgün hayatı başlar bu ise Anadolu'da geçecektir. Önce Fenikelilerin ana kenti olan Tyre, ardından Antakya (Hatay), Efes'i ziyaret eder. Selefkoslar Büyük İskender'in ardından başkenti Antakya olan krallıktır. Kral III Antiokhus (M.Ö 241-187) tarafından törenlerle karşılanır. Ona askeri danışman olur Roma'ya karşı yapılan savaşlara katılır,

M.Ö 190 yılında Ermenistan'a gider ama orada soğuk karşılanır ve M.Ö 188 yılında ölümüne kadar yaşayacağı Bitinya kralı Prusias'a (M.Ö 228-182 ) sığınır.

Bitinya Kralı'na danışman olur. Uludağ eteklerinde bir kent kurmasını ona önerir, bu kent Bursa'dır. İçme suyu tesislerinde de danışman olduğu söylenir. Ancak Bursa kenti daha sonraları hızlı kentleşmeden dolayı ilk çağdaki izler kaybolmuştur.

Kral Prusias'a Roma tarafından Hannibal'ın teslimi konusunda büyük baskı vardır. Kralın kendini düşman eline teslim edeceği korkusuna kapılarak intihar eder, Mezarının Libyssa (Gebze) de olduğu kabul edilir. Eşi İmilce olduğu bilinir.

 

Mezarın yeri tam bilinmez ama ismi Gebze'de yaşar. 1934 yılında ATATÜRK Gebze'yi ziyaretinde büyük kahramanın acıklı hikâyesinden çok etkilenir, muhtemelen üzerine sembolik büyük bir taş dikilmesini emreder. Etrafı bir park haline getirilen Anibal'ın Mezarı bugün TÜBİTAK arazisinin içinde ziyaret edilebilmektedir.

Bende bu mezarı saygı ile ziyaret ettim ve bir fotoğraf çektirdim. Bunun ötesinde Gebze'de Anibal ismini taşıyan bir semt onun adına açılmış ANİBAL ANADOLU LİSESİ var.

Ama bu büyük komutanın burada yaşadığını doğrulayan 24 yüzyıldan beri bir Halk geleneği var. BU DA ÇOK ÖNEMLİ BİR OLAY...
Atatürk'ün vasiyeti bize bir emirdir. Mezarının bulunması ve üstüne Anibal adına bir anıt yapılmalıdır diye hayal ediyorum

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI