MEHMET BİLDİRİCİ
Ekim ayında leyleği havada gördüm. En son 2018 Ekim ayında İstanbul Su ve Kanalizasyon Dairesi Başkanlığı (İSKİ) tarafından gerçekleşen Tarihi su konferansına katılmış ve kendi kendime bu son demiştim. Hâlbuki son olmadı.
Toplantı iki yıl önce kaybettiğimiz Denizli Pamukkale Üniversitesi'ne görev yapan Prof Dr. Orhan Baykan (1953-2017) anısına yapılmıştır. Panele gene öğretim üyesi eşi Nesrin Baykan ve kızı da katılmıştır.
Bu yazımda da toplantıda yaptığım konuşmayı özetleyeceğim. Önce İzmir İnşaat Mühendisleri Odasına ve Ünal Öziş'e teşekkürle başlıyorum. Zira İzmir İMO her şey ile ilgilenmiş, beni davet etmiş, İzmir'in merkezinde Marla Otelinde kalmamı sağlamış Muğla'dan gelişimde beni OTOGAR''dan alıp toplantının açılışına yetiştirmiştir.
Orhan Baykan ile yaş farkından ve farklı kurumlarda eğitim almamızdan dolayı aynı sıralarda oturmadık, aynı kurumlarda birlikte çalışmadık. Ama kendisi ile 1994 yılından bu yana tanışırız. 2004 yılında yapılan Efes'te yapılan Uluslararası Tarihi Su Yapıları toplantısında, 2008 yılında DSİ II. Bölge Müdürlüğü Tarihi Su Yapıları Toplantısında, 2009 yılında İstanbul'da yapılan 5. Dünya Su Forumu ve daha pek çok toplantılarda birlikte olduk. Kendisini Denizli Pamukkale Üniversitesinde ziyaret ettim, bana çevreyi gezdirdi. O da beni Doç.Dr. Ceyhun Özçelik ile Akyaka'da evime kadar ziyarete geldiler. Yakın arkadaşımdı ama şimdi hepsi anılarda kaldı.
Ama son anımı asla unutamam, ölmeden önce bana telefon etti. Kybra (Burdur Gölhisar) basınçlı suyolları mevcut, orada benim de gördüğüm bir su ölçüm yapısı var, o dikkatini çekiyor. Tesiste 96 mm yüksekliğinde iken su ölçülüyor. Kazım Çeçen'i her kitabında bulunan LÜLE ölçü sandığında da su yüksekliği 96 mm, bunu merak ediyor, Osmanlı dönemi su ölçümü lülenin tarifini inceliyor. Burada ise içinden akan suyun kesiti tarif ediliyor. Bana durumu telefonla anlattı benim yorumumu istedi, ben Akyaka'da idim İstanbul'da durumu inceleyim dedim. Gerçekten Osmanlı Lüle tarifinde 96 mm yoktu. Orhan Baykan haklıydı. Telefon ettim, eşi Nesrin Baykan çıktı, Orhan'ı kaybettik dedi. Dondum kaldım şaşa kaldım.
96 mm olayının Roma'dan geldiğini sanıyorum. Ama konu ciddi şekilde incelenmeli ve açığa kavuşmalıdır. Bu su kültür tarihine Orhan Baykan'ın en büyük armağanı olacaktır. Ölümünü yurt dışında bulunan tarihi su araştırmacılarına bildirdim. Bunu da burada belirtmek isterim.
Ancak Orhan Baykan'a çok büyük bir saygı beslememe rağmen konu ile öz Türkçe terimler önermesi ve antik kent isimlerinin Türkçe okunuşu ile yazılmasınında ısrar etmesini uygun bulmuyorum. Zira tarihi su yapıları konusu uluslararası bir konudur. Bu konuda yabancılar bizden çok daha fazla çalışmalar yapıyorlar bu uygulamalar bizi onlara yaklaştırmaz uzaklaştırır. Ben onlarla diyalog ve bilgi alış verişi içinde çalışmadan yanayım.
Panelde bana ayrılan zamanda bu anısal konuşmalardan sonra bende bir sunum yaptım. İstanbul kentinin ilk suyolu, "Byzantion Suyolu" konusunu ekrana getirdim. İstanbul Haliç'e iki nehir akar Alibey Deresi ve Kağıthâne Deresi, Osmanlı döneminde Mimar Sinan tarafından KIRKÇEŞME Su yolu olarak adlandırılan su yolu Kağıthane Deresi üzerindedir. Alibey Deresinden gelen suyoluna ait Helenistik dönemden olduğunu sandığım galeriler Mimar Sinan Suyolları ile aynı güzergâhı (geçgiyi) paylaşmakta ve ilk kurulan Byzantion surları içine (Ayasofya) kadar gelebilmektedir.
Bu konuda toplantıda değerli Hocam Ünal Öziş konu çok ilginç, kot farkı olabilir şeklinde yorum yaptı. İlk defa tarafımdan farkına varılan konu İstanbul için çok çok önemlidir. Mutlaka yeni gelen genç meslektaşlarımca araştırılmalıdır. Benim sunumum bir ipucu kabul edilebilir. Sunumuma Web sitem içinde;
www.mehmetbildirici.com Web 2015 Türkçe 4.sayfa 31.1.8 ile ulaşılabilir.
Akşam ise değerli Ünal Hocam bizi lütfetti çok lüks bir lokantada yemeğe davet etti. Çok uzun sohbet ettik. Yemekte 6 kişi idik. Ünal Öziş, Prof. Dr. Ferhat Türkman, değerli eşleri Prof. Dr. A. Türkman, Galip Büyükyıldırım, Yalçın Özdemir ve ben Mehmet Bildirici. Her ikisi de Profesör Türkman çifti ile ilk defa bir araya geldik. Ne kadar keyif aldığımı anlatamam, ömrüm boyunca bu yemeği de unutmam mümkün değil.
Yazıma Sayın İzmir İnşaat Mühendisleri odası Başkanı Gürkan Erdoğan tarafından plâket verilmesi, Ünal Öziş ile yemekten bir kare eklenmiştir.