MEHMET BİLDİRİCİ
Toplumun yarısı kadın, ama tarihte kadının adı yok, daha doğrusu sesi daha cılız çıkmış, sesini az duyurabilmiş.
Devamlı söylüyoruz ve yazıyoruz. Anadolu uygarlıkların yeşerdiği, dünyaya ışık verdiği bir ülke diye. Bu uygarlıkları tanımamız için bunları kimlerin temsil ettiği bilinmelidir. Müslüman Anadolu'da Cumhuriyete kadar kadına yer verilmemiş, özellikle dini konularda sahanın dışında kalmış, ilk çağda ise durum biraz farklı önemli din adamları ve kuramcılar arasında kadınlara da az da olsa rastlıyoruz. Bunların başında Konya'dan Azize Tekla (1 yüzyıl) başı çekmektedir.
Bu yazımda da 4. yüzyılda Hıristiyanlığı şekillendiren büyük kilise babası daha önce incelediğimiz Aziz Basilious'un ablası Azize Makrina'yı konu edeceğiz. Bununla o çağda yaşamış ve azize ilan edilen bir kadının giyimi kuşamı yaşamı bize o günü anlatacaktır.
Aya Makrina Aziz Basilious ve Gregory of Nyssa (Kayseri civarında bir yer) ablaları olarak 327 tarihinde Kayseri'de doğmuştur. Annesi de azize kabul edilen EMILIA'dır. Makrina'lar dokuz kardeştirler.
İnanılan geleneksel bilgilere göre Emilia rüyasında bir melek görür ve kızına Thekla adını vermesini ister, ama doğumdan sonra ismini babaannesinin adı Makrina konulur. Zira babaannesi İmparator Galerius döneminde büyük acılar çekmiştir.
Annesi Emilia onun eğitimi ile bizzat ilgilenir, Onu okumayı, yazmayı, dini kitapları okumayı ve bu arada kendisine dönemin geçerli el sanatlarını öğretir. Kiliseye devam eder. Konuşulan ve yazılan dil Grekçe'dir.
Büyüyünce dindar geçlerden biri ile nişanlanır, ama evlenmeden nişanlısı ölür, pek çok isteyeni vardır, ama o kendini dine adar ve bakire kalır. Bir abla olarak devamlı çalışmaları ile ailesine destek olur.
Kardeşleri büyüdükten ve annesi öldükten sonra ailesine ait esirleri serbest bırakır. Bunu örnek alıp başkaları da takip eder.
Makrina daha sonraki hayatında bir Manastıra çekilir ve tamamen kendini dine adar.
Manastırda hep birlikte bir aile gibi yaşanır, birlikte çalışılır, birlikte üretilir, birlikte Tanrı'ya dua edilir.
Sonuç olarak Makrina üzerinde etkili olduğu küçük kardeşi ve diğer din büyükleri gibi zamanın kültür merkezlerinde öğrenim görmemiştir. Ama sonraki dönemlerle kıyaslandığında önemli sayılacak bir eğitim aldığı görülmektedir.
Genel kaynaklarda ölümü ile aile mezarlığına gömüldüğü yazılmakla birlikte daha önceki 19.09.2019 günü Devrim gazetesinde yayınlanan bir yazımda Niğde Hassaköy'de Makrina'ya ait mezar odası resmi verilmişti. Kanımca Makrina'nın burada gömülü olduğu kanısındayım. Ailesine ait başka mezarlar olduğu bilgisine ulaşamadım.
Yazıya onun daha sonradan yapılmış bir ikonasına yer verilmiştir.
Ek alanı