"LİDERİN KİTABI" RECEP MUHLİS GÜR

"LİDERİN KİTABI" RECEP MUHLİS GÜR

Değerli okurlar,  Çandır' da Mehmet Amca ile kitabı üzerine sohbet ederken masanın üzerine blok tuğla gibi bir kitap koydu. Kitabı elime alıp şöyle bir tarttım, ön sözüne, son sözüne, basımına, sayfalarına göz gezdirdim. Konular beni büyüledi, daha içimden "bu kitabı okumak için alabilir miyim?" diye geçirirken Mehmet Amca, "İstersen al götür, oku getir!" dedi. Alıp getirdim. Recep Bey, Ortaca' da Kaymakamlık yaparken Çandır' da Yörük çadırına gelmiş ve orada tanışmışlar, kitabını da Mehmet Amca' ya imzalamış.

            Kastamonu' lu bir ailenin evladı olan Recep Muhlis, 1955 yılında İstanbul'da dünyaya gelir. Hukuk Fakültesi de dâhil tahsil hayatını Ankara' da tamamlar.  Bir buçuk yıl İmar ve İskân Bakanlığında çalışır ve Kaymakamlık sınavını kazanır.  Kastamonu' da adaylık dönemini tamamladıktan sonra Edirne/Enez Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı, Ankara/Kalecik ve Kızılcahamam,  Trabzon/Yomra, Van/Gürpınar ve Muğla/Ortaca Kaymakamlıklarında bulunur. İçişleri Bakanlığında Eğitim Şube Müdürlüğü, Araştırma Planlama ve Koordinasyon Kurulu Daire Başkanlığı ve Olağanüstü Hal Personel Daire Başkanlığı görevlerinde bulunur ayrıca. Bakanlıkça yabancı dilini geliştirmek için ABD ve İngiltere' ye gönderilir. Daha sonra Mülkiye Baş Müfettişi olarak görevlerde bulunmuş ve geçtiğimiz günlerde emekli olmuştur. Sayın GÜR' ün telefonunu Mehmet Amca'dan almıştım. Telefonunu arayarak kendisiyle görüşüp/konuştum ve kitabı için tebrik edip yazmak istediğimi söyledim. Memnun oldu.

Sayın GÜR, bu kitap için uzun yıllar araştırma yapıp çalışmalarda bulunmuş. Bakın nasıl: " Belirlediğim konularda 900' e yakın kitap satın aldım. Bunların tamamını gözden geçirmekle birlikte daha çok işime yarayan 500' e yakınını okudum ve alıntılar yaptım.  Dünya kurulduğundan beri günümüze kadar gelmiş geçmiş, Peygamberler de dâhil olmak üzere Doğu' da ve Batı' da büyük dediğimiz hükümdar, kral, hakan, cumhurbaşkanı, başbakan, vali, komutan gibi ne kadar isim yapmış Lider varsa bunların tamamının hayatlarını okudum ve inceledim. Bu arada kötü şöhrete sahip olanları da ihmal etmedim. Tilkinin peşinde koştuğu bir avcı gibi bilginin peşinden koştum. Çeşit çeşit çiçeklerden öz toplayan bir arı gibi bilgi topladım. Acele etmeden bir karınca gibi bunları depoladım. 1988 senesinden başlayarak tam 26 sene, yoğun bir iş yüküme rağmen tatil ve izin günlerim ile gecelerimi değerlendirmek suretiyle okudum, araştırdım, tetkik ettim. Okumaya devam etmekle birlikte bunun son 12 senesini yazmakla geçirdim.  Mükemmeli yakalamak için bu kadar hacimli bir kitabı tam 22 defa elden geçirmek zorunda kaldım. Zaman zaman bir köstebek olup derinlere daldım. Sonra bir kartal gibi yücelere çıktım. Bazen bir yarasa gibi karanlıklarda düşündüm; bazen de bir kelebek olup aydınlıklarda gezindim de düşündüm. İcap ettiği yerlerde konulara kendimi verebilmek için bütün lambaları söndürdüm de mum ışığında çalıştım.  Sonunda sabrın ve tahammülün mekiğinde aşk ve terle ilmik ilmik dokuduğum bu eseri vücuda getirdim"  780 sayfalık büyük boy bir kitabı yıllarca ilmik ilmik dokuyup bitirmek kolay bir iş değil. Kitabı okurken işaretlediğim ilginç ve örnek yaşam örneklerinden seçkilerle yazımızı sürdürelim.

            "Halil Rıfat Paşa, zamanında 4 sancağı,  26 ilçesi ve 247 bucağı olan ve 194.800 km. kare yüzölçümüne sahip Sivas vilayetinde;  Trabzon-Samsun ve Elazığ-Malatya arasındaki 410 km. lik Bağdat Cad. bu yol üzerinde tam 314 köprü, 829 menfez, ayrıca bağlantı yollarında şose, köprü ve menfezler.  Tokat-Ünye arasında 76 km. şose, Kelkit ırmağı üzerinde 630 m. Uzunluğunda 41 gözlü HAMİDİYE adlı büyük bir köprü ile bu yol üzerinde köprü ve menfezler. Şebinkarahisar' dan Trabzon ve  Giresun illeri sınırına kadar  mühim bir kısmı kayalık olan 64 km. lik yol, birçok köprü ve menfezler  ve bir de tünel, Kelkit ırmağı üzerinde 3 köprünün inşası, Kızılırmak üzerindeki 18 gözlü köprünün tamiratı. Sivas' tan Ordu iline kadar 212 km. lik bir şose ve bunun üzerinde 92 köprü ve 300' den fazla menfez ve bütün bunlardan başka hemen hemen Sivas' ın bütün kasabalarının birçok köylerinin yolları. Ayrıca Sivas il merkezinde yontma taştan 2 katlı, 42 odalı Hükümet Konağı, arkasında Adliye Binası, Hapishane, Milli Eğitim Binası, Mülkiye ve Askeri Rüştiye Okulları ile Öğretmen Okulu." Paşa'nın bütün bu işler için "TEMBİHNAMELER" adıyla emirler yayınladığı ve çift atlı bir fayton arabasıyla takip ederek insanları teşvik ettiği, görevlileri denetlediği belirtilir. Ve halen günümüzde de O'nun yaptığı binalarda oturulmakta ve yollardan geçilmekte olduğu da kaydedilir.  Paşa, bütün bunları ne kadar zamanda yapmış biliyor musunuz? 1882 senesinde göreve başladığı Sivas' ta sadece üç seneden daha az bir zamanda! " GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR!" veciz sözü de O'na aitmiş. Bu Vali, bize eski valilerden RECEP YAZICIOĞLU' nu ve yine eski Muğla Valilerinden Recai GÜRELİ' yi anımsatıyor.

            O kadar çok ve değişik liderlerden özgün örnekler verilmiş ki saymak, işaretlemekle bitmiyor. Atatürk' ün silah arkadaşlarından Ali Fuat CEBESOY diyor ki: "Biz Kurtuluş Savaşı'nı beş bekâr arkadaş başlattık. Eğer Atatürk başa geçmese idi, hiç birimiz bu işi başa götüremezdik. Çünkü hiç birimiz, diğerinin liderliğini, kumandanlığını kabul edecek karakterde kişiler değildik. Ancak Atatürk'ün üstün kuvvet ve kudreti, cesareti, niteliği ve dürüstlüğü hepimizi bir araya getirmiş ve bir arada tutmuştur."

HAFTAYA BAŞKA VECİZ ÖRNEKLERLE YAZIYA DEVAM EDECEĞİZ. HOŞÇA ve DOZTÇA KALINIZ.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI