VATAN üstüne çok şeyler söylendi, çok değerler bile üretildi. Ama bu değerler arasında ve söylenenlerin içinde " vatandan kaçmak" üstüne olan bir tek söz yoktur. Dünyanın tüm dilleri için bu böyledir. Hiç bir dilde gerektiği zaman vatandan kaçınız öğüdü yer almıyor. Ancak son yıllarda vatanlarını terk etmek insanlara bir hak olarak verilmiş gibi bir görüntü var dünyamızda. Yani, "başınız sıkışınca vatandan kaçınız, başkalarının vatanlarına sığınınız" anlayışı yerleştirildi dünya dillerine. Bunun sonucu olarak da kendi vatanlarında zoru görenlerin başkalarının vatanlarına sığınma gibi bir hak bile yaratıldı. Üstelik kapitalist dünya görüşü yarattığı değer anlayışıyla vatanlarından kaçanları korumak, kollamak gibi bir görev bile yükledi yönetim anlayışlarına.. Onun içi bu g üne dek vatan üstüne söylene tüm sözleri çöpe attı. ÖRNEĞİN PARASI OLANA BAŞKA VATANLARA KAÇABİLİR, diye bir anlayışı bile yerleştirdi. O sığınılacak vatanlarda ucuz işçi gücü yaratmak için göçmenler diye bir olguyu yerleştirdi bilinç altlarına.. Bu da DÜZENSİZ GÖÇMEN,KAAÇAK GÖÇMEN diye bir anlayışı getirdi dünyamız a.. Hatta bunu körüklemek için ,teşvik için Birleşmiş Milletleri devreye sokarak göçmenlere parasal destek sağlama gibi bir anlayışı fonladı. VATANLARINDAN KAÇANLARA PARASAL DESTEK SAĞLAMAK ÜZERE TÜM ÜLKELERRİ BUNA YARDIMA ÇAĞIRDI. Bu yardımdan kaçınanları da neredeyse aforoz etmeğe kalkışıyor..
Bununla önce ülkelerinden kaçışı yasallaştırmak istemekte. Sonra bu göçmenleri ekonomik olarak zor durumda bırakacak ülkelere doğru yönlendirmeğe çalışmaktadır. EN UCUZ İŞÇİ YARATMAK İÇİN İZLENEN BİR YOL BU. Ayrıca dünyadaki işçi hareketlerini etkisizleştirmek gibi bir niyetleri de var bunun gerisinde. İŞÇİLERİN EKONOMİK PAZARLAMA GÜCÜNÜ SIFIRLAMAK İÇİN YAPILIYOR BU HAREKET. Yani bir yerde çalışanların pazarlık gücünü kısıtlamak için göçmen işçi olgusunu yaratıyorlar. Hak peşinde koşan çalışanlara, İSTERSEN BU FİYATA ÇALIŞ YOKSA KAPIDA BEKLEYEN BİNLERCE GÖÇMEN İŞÇİ VAR. Onlara yaptırırım senin yapacağın tüm işlere.. İşte çalışanlara bu korkuyu verebilmek için göçmen işçiler olgusunu desteklemekte ve körüklemektedir Birleşmiş Milletler..
Yani özelleştirme denilen vurgunun amacı nasıl dünyada emeğin pazarlık gücünü kırmak ve yok etmek idiyse bu göçmen işçilerle de yapılabilmektedir.
Bakınız yakın zamanda siyasetimizdeki bir tartışma neyi getirmişti; SURİYELİLER GİDERSE EKONOMİ ÇÖKER. Bu söylem baştan beri söylediklerimizi kanıtlamıyor mu?
Dünyada göçmen işçi olgusunu geliştirmek için bu işçileri kabul edecek ülkelere parasal destekler bile sağlanıyor. Örneğin şu kadar göçmenin gelmesine veya gelip geçmesine katkıdan dolayı o desteği sağlayan devletlere parasal destekler bile sağlanıyor. Yani devletlerin önde gelenlerine belirli paralar veriliyor ki sizin devletiniz bu göçmenleri kabul etsin veya geçişlerine yardım etsin diye. Yoksa hiçbir devlet göçmenlerin yüzünden kendi ekonomisinin zarara uğramasını istemez. Ama kapitalizm bu zararların karşılanacağı vaadini ermiştir
BU GÖÇMENLERİN BELKİ HAKLI GEREKELERİ VARDIR. Öreğin vatanlarında gördükleri baskılardan kaçıp kurtulmak için seçiyorlar bu yolu. Belki doğru bir gerekçedir ama vatanlarını terk etme şansları bulunmayanlara neyi bırakıyor bu sözde göçmenler. Vatların yakındıkları şikayetlerden kurtarmaları için mücadele etmeleri gerekmiyor mu? Demek ki kalanlar vatanımızı kurtarsın biz ondan sonra döneriz dedikleri için kaçışı tercih ediyorlar.
Buna göre vatan oradan kaçanların olmuyor da kalanların oluyor. Kalanlar tek sahipleri midir vatanlarının?