Dünyanın neresinde demokrasi ile ilgili bir söylem gerçekleşse en çok ses çıkaran ülkelerin başında Amerika olmaktadır. Amerika kendini dünyanın demokrasi alanında tek lider veya tek güç ABD olmaktadır. Neredeyse "demokrasi gerekirse onu ancak biz getiririz! diyen bir mantık kullanmaktadır. Tıpkı bizde bir tarihte "memlekete komünizm gerekirse onu da biz getiririz,2 diyen mantıkla aynı. Hangisi hangisinden esinlenmiştir derseniz onu belemeyiz .ANCAK ABD'nin dünyada demokrasiyi onaylayan tek ülke olduğu görüntüsü verilmektedir bu bakış açısıyla.
Nitekim Biden yön son günlerde demokrasi liderliğini sürdürmek için dünya pek çok ülkeyi toplantıya çağırmıştır. Kendisine göre dünyadaki en demokratik ülke saydıklarını çağırmıştır elbet. Örneğin çağırılan ülkeler arasında bulunmayan yani çağrılmayan ülkeler şunlar olmuştur: Çin, Rusya, İran, Türkiye, Venezüella, Macaristan, Suudi Arabistan.
ABD'ye göre bu ülkelerde demokrasi örnekleri bulunmadığı için çağrılmamıştır.
Çağırılıp çağırılmama bizim için hayırlı olmuş mudur dersek galiba olmuştur dememiz gerekir. Çünkü ABD'nin savunduğu demokrasi örneklerini geçmişte açık bir şekilde Irakta, Libya'da, Yugoslavya'da tüm dünya gördü.
Buralara hangi demokrasi anlayışını getirdi ki?
Demokrasiyi getireceğim diye bu ülkelerin haritada yeri kaldı mı acaba?
Diyelim ki bu günün gençleri ,demokrasinin getirileceği söylenen bu ülkelerin yerlerini haritada gösterebilirler mi?
Onun için ABD bizi demokrasi zirvesine davet etmedi diye üzülmeyelim. Etmiş olsaydı başımıza nelerin gelebileceğini gösteren ülkeler çok çünkü..
ABD'nin bu Demokrasi zirvesine davet ettiği ve etmediği ülkelerle ilgili özel bir düşüncesi mi var yoksa?
Örneğin yakın zamana kadar SUUDİ Arabistan'la neredeyse et-tırnak ortaklığı olan ABD nedense bu ülkeyi bu gün zirveye almamıştır. Çünkü bu ülkenin ABD çıkarlarına aykırı görünen bir politikası ortaya çıkmıştır. Örneğin SUUDİ Arabistan son aylarda Rusya ile bazı ticari ilişkilere girmiş ve bunlara geliştirmiştir. Aynı zamanda bu Arap ülkesi son zamanlarda Çin ile yakın ilişkiler kurmuştur. Çin'in Ortadoğu'da önemli bir rol üstlenmesine yardımcı olmuştur. Aynı zamanda bu ülkelerle olan ticaretinde Doların yerine Örneğin Yunan ile satış yapılmasını sağlamıştır, son zamanlarda Çinin Ortadoğu siyasetine doğrudan sokulmasında öncülük etmiştir. İran'la yakınlaşmada Çinin önemli bir katkısı olmuştur,
Tüm bu gelişmeler ABD çıkarlarıyla örtüşmeyen etkenlerdir. Dolayısıyla aynı zamanda bunlar ABD'nin demokrasi anlayışına hiç uymamaktadır. Onun için ABD.Suudi Arabistan'a kendisinden uzaklaşıyor diye bakmaktadır.
Bundan dolayı da hazırladığı Demokrasi zirvesine bu Arap ülkesini davet emmemiştir..
Türkiye'nin Putin'le olan ilişkilerini de hoş görmüyor ABD, İran zaten öteden beri düşman ülkeleri arasında anılıyor. Venezüella ise ABD'nin istediği petrol politikasına yeterli destek vermediği için hedefte görünüyor.
Böyle olunca da demokrasi zirvesinde bu ülkelere yer yoktur ABD ye göre. Bu zirveye çağrılmayan Avrupa ülkesi de Macaristan'dır.