Demokrasilerde seçim çoğunluk sitemine dayanır. SEÇİME KATILMA HAKKINI KULLANANLARIN BİR FAZLASIYA seçilmiş kişiler seçimleri kazanır. Yani olanların en çoğunu kazanan anlayış, bir oy bile ötekilerden fazla alsa seçimin kazananı sayılır. Bu anlayışa uygun olarak yapılan seçimlerde ,bir oy dahi olsa. Fazladan alan kişi veya anlayışlar o seçimin kazananı oluyor. Seçimlerde oy çokluğunu almış olan seçimin galibi ilan edilir. Bu tüm demokrasilerin olmazsa olmaz koşuludur,
Bizde de seçimler sürekli yapılmaktadır yaklaşık altmış yıldan beri.Kimi seçimlerde kazananla kazanamayan arasındaki farklar büyük olur kimilerinde ise daha küçüktür bu fark. Son seçimde yaşanan da bu farkın ötekilerden daha az olması olmuştur. Ancak demokrasiye inanıyorsak seçim diye bir gerçekliği kabul ediyorsak kimsenin farkın azlığı veya çocukluğunu kullanarak karşı durmasını onaylamak mümkün değildir. Yapılması gereken kazananı kutlamaktır sadece.
Seçimde yarışan düşünceler, anlayışları neden kazanıldığını neden kazanılamadığını araştırabilir. Bu sonuca uygun yapılmış eksiklikler veya yanlışlar varsa onların incelenmesini yapabilir. Hatta yapılmaları da gerekir ve demokrasi açısından yapmaları kaçınılmaz olmalıdır.
Ne yazık ki demokrasi anlayışımız bu açıdan da istenilen düzeyde ve yerde görülmemiştir. Son iki günlük tanışmalar bunu kanıtlamaktadır. Seçim öncesinde olduğu gibi eleştiri ve suçlamalar hız kesmiş değildir taraflar için. Örneğin bir uçağın kalkışmasını eleştirmek neredeyse suç bile olmaktadır bir anlayış için. Yıllar uçağın zamanında kalkmamasını eleştirirken gelen kazanan tarafın bir bakanı onlarla tartışırken şunu söylüyordu: Millî iradaye saygılı olun. Erdoğan kazandı işte.!diye bir çıkış gösteriyordu..
Bu açıklama uçağın neden zamanında kalkmadığını açıklamıyor. Yolcuların milli neredeyse saygısı olmadığını düşündüğü için tepki gösterdiğini sanıyordu bu kişi,
Bu yaklaşımla ne bir soru sormak mümkün görünüyor nede bir bir hareketin açıklanması mümkün görünüyor. Çünkü onun için her soru MİLLİ İRADEYE saygısızlık taşımaktadır. Saygılı olunsa bir soru sorulamaz herhalde.
Bu durumda şu milli irade anlayışını da sorgulamak gerekmez mi?
Örneğin seçim zaferini kutlayanlardan bir grup da Suriyeli dediğimiz insanlardı. Bunlar da ellerinde Türk bayrakları ve kimilerinin yanında kendi bayraklarını sallayarak MİLLİ İRADE tutkusunu. Coşkusunu yaşıyorlardı. Hadi bizim halkımızın bu kutlamalarını anlayabiliyoruz ama şu Suriyeli dediğimiz inanların neden böyle bir kutlamaya ihtiyaç duyduklarını çocuklarımıza nasıl açıklayacağız.? Sayılarının az veya çok olmasının hiç önemi yoktur. İster 10 kişi bile olsa onların bizimle ilgili bir seçimi kutlama çabalarının nasıl açıklayacağız?
Her oy kullananın o oyunun niçin erdiğini açıklaması gerekir. Bu ülkenin insanı oyunu kullanırken bu ülkenin kehribine sağlam ak istediği bir takım yaşam olanaklarını umut ederek sandığa gitmektedir, Acaba SURİYELİ,AFGANLİ VEYA Bir Arap ülkenin vatandaşı sandığa giderken bu toplumun geleceği için nasıl olanaklar beklemektedir. Bu olanakları neden kendi ülkesinde kazanmak için değil de bizim ülkemizde kazanmak için beklemektedir?
Suriyelinin ,Afganlının veya Arabın oyunu nasıl milli irade içinde görebiliriz.
Bunun bir açıklamasını yapmak zorundayız ,çünkü çocuklarımız bunu bizden sorabilirler..