NEREYE VARMIŞ ŞU YOKSULLUK SINIRI
Zaman zaman kimi sendikalar açlık-yoksulluk sınırı diye bir takım rakamları dile getirirler. yok bu ayın açlık sınırı şu yoksulluk sınıra şu diyerek raporlar yayınlarlar.
Elbette bunu yandaş anlayışlar değil yandaş olmayanlar yapıyor. Yandaşların böyle bir sorunu yoktur çünkü. Onların tek derdi var yandaşı olduğu anlayışın hoşuna gitmeyen şeylerin yazılması çizilmesidir. Onlar bunu gördükçe kendilerinden geçerler ve hemen bunu örtecek veya gizleyecek söylemleri öne çıkarırlar. Hatta unutturmak için yeni gündemler üretirler.
Son olarak ir sendikanın raporunda Eylül ayı için açlık sınırının 27,270 Lira yoksulluk sınırının da 74 Bin lira civarında seyrettiğini yayınladı. Oysa yetkililer adına yapılan bir açıklamada ülkede yoksulluğun bitirildiği söylenmişti çok yakın bir zaman öncesinde..
Bu rakamlara bakarsak ülkemizde asgari üretin açlık sınırı altında seyrettiğini görüyoruz.
Çalışanların %50,sinden fazlası asgari ücretle çalıştırıldığını düşünürsek bu kesimin sendika açıklamalarına göre açlık sınırı altında yaşamak zorunda olduğunu görüyoruz. Rakamlar bunu göstermesine karşın yandaş anlayış çalışanların asgari ücret tarafından ezilmediğini söylüyorlar. Hele yetkili anlayışa sorarsanız kimsenin yaşam pahalılık altında ezilmediğini duyacaksınız.
O zaman birileri ortada doğru olmayanı bir şeyleri söylüyor. Acaba kimler?
Açlık-yoksulluk sınırı ile ilgili rakamlar her ay bir öncekine göre seriki bin arasında onamaktadır.
Örneğin bir ay öncesinin rakamı bir ay sonrası hiçbir zaman aynı olmamıştır. Nitekim yılbaşından beri bu rakamlarda 10 Bin liraya akın bir farklılığın olduğunu görüyoruz.
Açlık ve yoksulluk sınırındaki görünüşler bize şunu net ve açık olarak gösteriyor bir kısım insanımız çalıştıkça yoksullaşmaktadır. Her ay alabilecekleri ihtiyaç maddelerini alırken daha rahat değil daha zorlanarak alabiliyorlar. K.Marks bunu İŞÇİLER ÇALIŞTIKÇA YOKSULLAŞIR formülü ile ifade ettiği zaman birileri epey kızmıştı..
Açlık-yoksulluk sınırındaki artışın ne olduğunu bilmeyen ve anlamayanların buna karşı ilginç yanıtları da oluyor. Örneğin bu sınır büyüyor diyenlere onlar bazı türkün maddelerine yönelik taleplerdeki artışlarla yanıt veriyorlar. Bunlara göre açlık yoksulluk olsaydı pek çok kuyruk olmayacaktı. Oysa lüks satışların olduğu alanlarda insanların harcamaları hiç de bu sınırla açıklanamaz. Onlara göre millette para var yok diyenler yalan söylüyor
Bizde diyoruz ki paranın olduğu kesimler belli. O kesimlerin harcamalarını ölçü olarak alırsanız bizde değil dünyanın hiçbir yerinde yoksulluktan söz edilemez. Oysa hemen hemen her toplumda harcama olanakları fazla olan kesimler vardır ve bunlar nüfusu %10 ile 15'inin geçmezler.
En yoksul toplumlarda bile bu böyledir.