'5 YAŞLI PAŞA' NİHAYET SERBEST BIRAKILDI !?
"Erbakan-Çiller Koalisyon Hükümetini 28 Şubat 1997'de Darbeyle Devirmek" suçundan hapse atılan, 1003 gün sonra bu durumun Anayasa hükümlerine uygun olmadığı, yaşlı 5 Paşa'nın serbest bırakılması gerektiği, basında ve kamuoyunda sıkça gündeme geldiği için, sayın Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla Paşalar serbest bırakıldılar!.. Toplumda bu karar çok olumlu karşılandıysa da, bazı siyasiler yine vicdanları kanatan açıklamalar yapmışlardı...
Ancak, aynı günlerde 2019 Yerel Seçimleri sırasında, Saadet Partisi'nin Malatya'daki bir sandık başındaki müşahitleri 'Hasan ve İlyas Aktaş'ı öldürenlerden, AKP Pötürge Belediye Başkanı Mikail Sülük'ün babası, 67 yaşındaki "Hacı Sülük"ün müebbet hapis cezası da, durduk yerde ve her ne hikmettense, yine sayın Cumhurbaşkanı tarafından kaldırılmıştı!.. Başta SP Lideri sayın Temel Karamollaoğlu olmak üzere, partilerinin müşahitlerini öldürenin affedilmesini şiddetle karşı çıktılar!.. İşte ülkemizde 'Adalet' adına yapılanlar, işte uygulamalar, işte olumlu-olumsuz tepkileri...
Salıverilen yaşlı ve hasta Paşalardan sayın Çetin Doğan (84), hapisten çıktığı gün ailesiyle kucaklaşırken, gazetecilerin soruları üzerine aynen şöyle dedi; "Şu halimizle tam 1003 gündür hapisteyiz çok büyük sıkıntılar yaşadık; bu bir af, bize gösterilmiş bir iyi niyet-iyi hal değil, tamamen Anayasa hükümlerinin gereğidir!.." demişti... Bu sözler üzerine yine hepinizce bilinen, keskin ve acımasız tehditleriyle bilinen bir siyasi lider çıkıp; "Bu iyilikten anlamaz adamı, o sözlerinden sonra derhal tutuklayıp, yeniden içeri tıkmak lâzımdı!.." diye görüş bildirmişti... Hiç huylu huyundan vazgeçer mi !? Bütün açıklamaları; "Asmak, Kesmek, Vurmak, Kırmak..." üzerine olan bu kişi de, bizde ne yazık ki 'Lider' konumunda işte...
Haberiniz var mı bilmiyorum; Diyanet İşleri Başkanımız, lüks ve zırhlı otomobil düşkünü sayın Prof. Dr. Ali Erbaş, basının günlerce eleştirdiği 15 Milyon TL'lik "Audi A8" marka, Hıristiyan yapımı lüks aracı, büyük tepkiler sonucu geri iade etmiş!.. Peki, bunca basın ve kamuoyu tepkisi olmasa, bu aracı sizce geri iade eder miydi? Sizleri bilemem, ama ben hiç zannetmiyorum ve düşünemiyorum bile !?
Haa... 'Diyanet' demişken yine aklıma geldi; geçen Cuma Hutbesinde demişlerdi ki: "...Ailenin, özgürlükler önündeki engelmiş gibi gösterilerek, insanların tek başına yaşamaları teşvik ediliyor!.. Tek başına yaşamak fıtrata da, dinimize de aykırıdır!.." İyi de kardeşim, dünyanın bütün 'Çağdaş Anayasaları' kişilerin özgürlükleri ve bağımsızlıkları üzerine kuruludur!.. Yahu insan ister tek yaşar, ister çift yaşar, isterse de 18 kişilik ailesiyle birlikte yaşar, bundan size ne !? Bireyin özgür düşünce ve özgür yaşama hakları yok mu? Ne demek bu özgürlüklerini "Fıtrata Aykırı, Dine Aykırı" diyerek engellemeye kimin hakkı var da, siz bu hutbede insanlara böyle dayatıyorsunuz kardeşim!?
Peki, yaşlı generaller hapisten çıkarılırken, o meşhur 'Kobani Davasında' yağmur gibi yağan cezalara ne demeli? Aynı günlere rastlayan bu iki garip olay için neler düşünmeliyiz? Burada da 'Nihayet Adalet Tecelli Etti' deme şansımız ve lüksümüz var mı sizce !? Sonuçta verilen her karar, eğer tüm insanların vicdanlarını rahatlatıyorsa eğer, işte orada adalet vardır, eşit davranışlar ve özgürlükler vardır!.. Aksi halde, bir tarafımızda 'Bahar' rahatlığı ve huzuru yaşarken, işte böyle bir tarafımızda da 'Kara Kış' rahatsızlığını yaşarız tabii...
Bu arada bir sevindirici haber de Samsun-Yakakent'te yaşayan ve eczaneye ilâç almaya gittiğinde "Sen ölüsün arkadaş, biz ölülere ilâç veremeyiz" denilen Şaban Er (67) isimli bir vatandaşımız vardı ya? Geçende ben de bu olay üzerine Aziz Nesin'in; 'Yaşar Ne Yaşar, Ne Yaşamaz' eserini örnek vermiştim ya? Tam 12 gün sonra Nüfus Müdürlüğü'ne gidip, aziz büyüklerimize 'Sağ' olduğunu ispatlayıp, ilâçlarını da alabilmiş... Kendisine büyük geçmiş olsun diyor, zati sağ ve sağlıklı olmasına rağmen, bir imzayla tekrar aramıza sağ-salim döndürüldüğü için pek sevindik!.. Sakin KOŞAR...