"Cumhuriyeti Kucaklayan Muğla!.. - Ünal TÜRKEŞ."

 

 "Cumhuriyeti Kucaklayan Muğla!.. - Ünal TÜRKEŞ."

2019 yılının Şubat ayında aziz ve Cumhuriyetçi Muğlalıların hizmetine sunulmuş, hazırlığı ve araştırması uzunca bir zaman sürmüş, tam da bir başvuru kaynağı bir kitaptı bu... Cumhuriyet döneminde Muğla'da yetişip de, ülkeye ve Muğla'ya hizmet edenlerin kimliklerini, aile yakınlarını ve anılarını anlatıyordu... Hâlâ almadıysanız eğer, vakit geçmiş sayılmaz...

Ben şimdi uzun uzun bu kitapta yer alanları yazmaya kalksam, herhalde bir yıl boyunca köşemde başka konuya yer veremem!.. Bugün, çok ilgimi çeken bir fotoğrafa, kendi yaşadığım ve büyüklerimden duyduğum anılarımı da anlatacağım...

Tarih; 09 Temmuz 1940... Bir Yaz günü Muğla Belediyesi önündeki bahçede çekilen bir fotoğraf... Bu kitabın '34.' sayfasında yer alıyor... Fotoğrafta ayakta olanlar soldan sağa: Sarraf Ahmet Apaydın, Dr. Muhsin Ertuğlu, Dr. Şükrü Ülman, Süleyman Aksoy, Sarraf Fevzi Altınay, Tüccar Şevket Gölcüklü, Diş Dt. Neşet Dişçigil, Muğla Belediye Başkanı İskender Alper ve Sihirbaz Zati Sungur!.. Oturanlar soldan sağa: CHP İl Başkanı Abidin Çakır,  Ecz. Ethem Serim, Ecz. Hilmi Şerif Baydur, Gazeteci Cavit Aker, Fevzi Onay ve Fehmi Katırcıoğlu... 

Bu isimlerin hepsi, o günlerde Muğla'nın en ileri gelenleri, en büyük esnafları olan insanlar!.. Şehre ünlü bir sihirbaz geliyor, 'Zati Sungur' ile fotoğraf çektirerek, ona değer verip, saygı duyarak topluca oradalar!.. Bugünlerde böyle bir şey olabilir mi? Bu insanlar böyle bir poz verirler miydi acaba? Hiç ama, hiç sanmıyorum!..

Büyüklerimden  duyduğuma göre, 1940 yılı Haziran sonlarında bir Pazartesi günü, ünlü sihirbaz Zati Sungur, ekibiyle Milâs'a gelir... Önce bir bavulla, zamanın tek Ziraat Bankası şubesine gider... Müdüre çıkıp; bavulda 150 Bin TL olduğunu, bunu birkaç günlüğüne bankada tutmak istediğini söyler!.. Birden gözleri parlayan Müdür, Zati Sungur'u oturtacak yerler bulamaz; çay, kahve, çikolata, kolonya ikramları, yemek daveti, yatacak yerinin olup olmadığını sorarak, akşam da sahilde bir balık lokantasına davet eder!.. Kırk yıllık dostuymuş gibi etrafında dört döner!.. Çünkü o yıllarda TL kıymetli, bir adamda bu kadar nakit bulunması rastlanan şey değil, bir banka için de nimetti!..

Müdür hemen memurları çağırıp, parayı sayıp da kasaya yatırmalarını, banka cüzdanını buraya getirmelerini emreder!.. İşlemler bitince, Zati Sungur izin ister, akşama buluşmak üzere ayrılırlar... Müdür sevinçten havalara uçmaktadır, bu nakit para, onun hemen terfisini sağlayacaktır çünkü... Sık sık gidip kasayı kontrol eder, yerinde duramaz!.. Öğleden sonra bankaya dönen sihirbaz, yatırdığı parayı geri almak ister... Müdür çok dil döker ama fayda etmez, parayı getirmeye giderler; ama bir de bakarlar ki, kâğıt paraların hepsi de kasada gazete kâğıdı olmuştur!.. Müdür ve memurlar çıldırmak üzeredir, Zati Sungur daha çok onları üzmez, banka cüzdanını geri verirken; "Ben Sihirbaz Zati Sungur, yatırdığım paralar sihrimin bir parçasıydı, akşam gösterime gelirseniz çok sevinirim!" deyince, hepsi rahatlarlar teşekkür ederler, akşam da topluca gösterisine giderler!..

 Birkaç gün sonra bir Perşembe günü Muğla'ya varır... Pazarın en kalabalık yerinde Karcı Seyfi'nin dondurma masasına yanaşır, bardağını 25 kuruşa sattığı dondurmayı 10 kuruştan vermesini ister!.. Zati sinirli biri olan Seyfi, dondurma keskisini kaptığı gibi ardına düşer, sihirbaz kaçarken de bütün bardaklar ardından sırayla yuvarlanıp iderler!.. Pazar karışır, herkes merak içindedir, Seyfi yalvarır; "Tamam dur, sana 10 kuruşa vereceğim, geri dön!" der... Sihirbaz o zaman herkese der ki; "Ben Zati Sungur, akşam gösterime gelin, hadi eyvallah!" der, akşam herkes gösteriye koşar!.. Gösteri sonunda aşırı bir yağmur yağar, Zati Sungur onlara birer şemsiye verir, giderler... Eve vardıklarında bir de bakarlar ki, ellerindeki şemsiye, meğerse birer 'pırasadır!..' İşte bu fotoğraf da, bu sevgi ve saygıdan dolayı Muğla'da çekilmiştir!.. Bu, sanata ve sanatçıya saygı fotoğrafıdır yani...        Sakin KOŞAR...

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI