CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel, 20 Eylül 2024 Cuma günü saat 16.30 sıralarında Muğla'ya geldi... Muğla Büyükşehir Belediye binasında, kendi partisine ait yerel yöneticilerin çalışmaları, karşılaştıkları zorlukları dinledikten sonra, Belediye binasının Kuzeye bakan balkonundan, bahçeye toplanmış olan Muğla halkından insanlara hitap etti...
Balkonda konuşan Genel Başkan Özgür Özel'in hemen yanında Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Ahmet Aras, Menteşe Belediye Başkanı sayın Gonca Köksal, Yatağan Belediye Başkanı sayın Mesut Günay, Milas Belediye Başkanı sayın Fevzi Topuz ve partili yöneticiler bulunuyordu... Öncelikle sayın Ahmet Aras'ın göreve geldiği 5 aylık kısa sürede yaptığı çok başarılı işleri anlatıyordu ki; onu dinleyenler arasından bir vatandaşın sesi duyuldu: "Sizden, 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' sözünü duymak istiyoruz!.."
Özgür Özel orada bir Milli Bayram töreninde değildi, bir Kurtuluş Gününü kutluyor değillerdi, bu bir askerî tören de değildi; sadece gündüz vakti yerel yönetim çalışmalarını Başkanlardan dinleyip, akşam da, Muğla CHP Milletvekili sayın Av. Cumhur Uzun'un evlâdının düğününe davetli olduğu için buraya gelmişti... Vatandaşlardan böyle bir slogan isteğinin ne yeriydi, ne de zamanıydı, sayın Özel de duymazlıktan gelip, konuşmasına devam etti...
Ancak, aynı vatandaşın orada söylenenler umurunda değildi ki, yine bağırdı: "Partililer, Mustafa Kemal'in Askerleriyiz sözünü duymak istiyorlar" dedi... Sanki bu istek sırf kendisine ait değilmiş de, oradaki herkesin ortak isteğiymiş gibi, sözlerinin sonuna "-ler, -lar" çoğul eklerini de ekliyordu... Özgür Özel yine duymazdan gelip, Bodrum Belediyesi'nin Avrupa Birliği fonundan sağladığı krediyi, sayın Cumhurbaşkanı'nın uzun zamandır imzalamadan masasında beklettiğini, bu davranışıyla aslında Bodrum halkına ceza verdiğini anlatıyordu... Vatandaş yine bağırdı; "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz sloganını duymak istiyoruz!.."
Artık sabrının sonuna gelmiş olmalıydı ki, Özgür Özel patladı ve bu münasebetsiz vatandaşa; "Bu sloganın ne zaman ve nerede söyleneceğini senden öğrenecek değiliz!.. Yeri geldiğinde en etkili şekilde de bunu bizler söyleriz, çünkü bu ülkenin Kurtarıcısı ve bu partimiz CHP'nin Kurucusu Mustafa Kemal'dir !.. Biz burada sadece yerel sorunları konuşuyoruz, siz ne yapmak istiyorsunuz, sizin esas amacınız ne !?" dedi... Sonra duyduğumuza göre, bu arkadaşın bir miktar 'sarhoş' olduğu da söylendi...
Fıkrayı bilirsiniz: Vatandaşın biri Tımarhane duvarına yaklaşıp da, içeride gezinen akıl hastalarından birine sormuş; "Heyy hemşerim, siz içeride kaç delisiniz bakayım?" demiş de, deli yavaşça duvara yaklaşıp; "Bizim içerideki delilerin sayısı belli, ya siz dışarıda kaç kişisiniz, önce sen onu söyle bakayım!?" demiş, adamın ağzının payını vermiş ya?
İçimizden zaman zaman maalesef böyleleri çıkıp, küçük bir topluluk görünce orada kendilerini göstermeye çalışırlar!.. Bunların bazıları birileri tarafından kasıtlı gönderilmiş olabileceği gibi, bazıları da kendi 'Bencilliklerini' tatmin etmek için, çevredekilere de 'çok şey biliyormuş, önemli ve mücadeleci biriymiş havası vermek için' böyle çıkıntılıklar yaparlar!.. Daha doğrusu, olmadık zamanda 'delik dondan çıkar gibi' çıkarlar, orada esen güzel ortamın havasını bozarlar ya; herhalde bu vatandaş da onlardan biriydi !? Sonuçta o da, fıkradaki 'akıllı delimizin' verdiği yanıt gibi ağzının payını almıştır, bir daha böyle şeyler yapmamaya özen gösterir belki, ne bileyim ben !?
Bu yaşlara gelmiş insanlar, nerede, ne zaman ve nasıl davranmaları gerektiğini hâlâ öğrenememişlerse, bunlar için bizim de aslında yapacak bir şeyimiz yoktur!.. Her şey olup-bittikten sonra köşemize çekilip, işte böyle yazılar yazarak durumu düzeltmeye çalıştığımızı zannederiz, ama bu tipler için her şey nafiledir!.. Hiç 'huylu huyundan, domuz da yer deşmekten vazgeçer mi?' İleride başka birilerinin 'münasebetsizliklerinde' yeniden buluşmak üzere, şimdilik hepiniz hoşça kalınız efendim!.. Sakin KOŞAR...