"Bizi iyi yönetsinler, verdiğimiz vergileri iyi ve olumlu yerlerde harcasınlar, çok titiz ve tasarruflu harcamalarıyla geleceğimiz için yatırımlar yapsınlar..." filân diye oy verip de seçtiğimiz Büyüklerimiz, bu yılki 'Ramazan Pidesi' fiyatlarını açıkladılar!.. Bize aynen dediler ki; "Kusura bakmayınız, biz sizin verdiğiniz yetkilerle bu ülke bütçesini iyi yönetemedik, enflasyonu yine azdırdık, yeterli maaşlar veremedik, vergileri kat kat arttırdık, tarımı ve hayvancılığı bitirdik, buğday ve samanı bile dışarıdan satın alır olduk, işte bu sebeplerden dolayı da; geçen yıl size '300 Gram Pideyi 10 TL'den verirken, bu yıl 250 GRAM PİDEYİ 15 TL'den veriyoruz, bu çifte zam kazığı için sakın kusura bakmayınız, bizim adımız Hıdır, elimizden gelen de budur" dediler...
Yani, küçücük bir pidede bile bu yıl hem % 50 zam yaptılar, hem de her pide başına tam '50 GRAM' eksik ekmeği % 50 zamlı sattıracaklar!.. Bu da göstere göstere bir 'Katmerli Zam Kazığı' değildir de, ya nedir sizce !?
Tabii, 22 yıl sonra da olsa, aziz halkımız bunları anladı da, yine bu iktidara oylarını verecekler mi, bunu herkes gibi biz de bilemiyoruz? Ama, bütün bu başarısızlıklarına rağmen, iktidar büyüklerimiz şimdilerde çıkıp, durumun biraz vahim olduğunu gördüklerinden midir bilinmez, önümüzdeki yerel seçimler için çıktıkları meydanlarda, artık yapacakları yeni hizmetler, ürettikleri yeni projeler için değil; bu seçimde kendilerine oy verilmezse eğer, başka partilerden seçilen Başkanlara görev yaptırmayacaklarını, ellerini-ayaklarını Başkent'ten bağlayacaklarını, halka hizmet üretemeyecekleri ve bu 5 yılın beyhude geçeceğine dair 'TEHDİTLER' savurmaya başladılar!.. Dediler ki; "Bu ülkeyi biz yönetiyoruz, başka partilerden seçeceğiniz ZAT veya ZEVATLAR bu imkâna sahip mi!? DEĞİL!.. Yani bize OY yoksa, size de HİZMET YOK!.." dediler...
Peki, bu dediklerini yapabilirler mi? Bu da soru mu yani!? Hiç başka yere bakmaya gerek yok; kaybettikleri İstanbul ve Ankara'da, geçen 5 yıl boyunca, Büyükşehir Belediye Başkanlarının yapacakları hizmetler engellenmedi mi, yeni projeleri Bakanlıklarda hasıraltı edilmedi mi, dışarıdan alacakları kredilere onay vermeyip, yapılacak hizmetleri bekletmediler mi? Taksi ve otobüs sayılarını arttırmak için yapılan teklifler, Belediye Meclislerinde AKP ve MHP oylarıyla hep engellenmedi mi !? Başkanlar Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, bu Meclis Oylamalarının canlı görüntülerini sürekli yayınladılar, siz de görmediniz mi!? Daha önce bunu yapan, bundan sonra niye yapmasındı ki !?
İyi de, zati iktidar olan bu büyüklerimiz, neden bu seçimde 'tehdit dili' kullanmaya başladılar acaba!? Bu 22 yıllık süreçte büyük oy kaybına uğradılar, var oluşlarının tek sebebi olan "İstanbul" u, tam "806 Bin" oy farkıyla kaybettiler!.. Şimdi de yeni bir seçime giderken, yeni projeler üretemiyorlar, yeni vaatlerini halka inandıramıyorlar, çünkü daha önce verdikleri çoğu sözü yerine getirmediler, üstelik de enflasyon-pahalılık tavan yaparken, söz verdikleri "Yolsuzluk-Yoksulluk-Yasaklar" yani, "3 - Y" sözünü asla tutamadılar!.. Sokağa çıkan iktidarın Başkan Adayları ve Milletvekillerinin duymadıkları sitem kalmadı, bu yüzden sinirliler ve tehdit dilini de onun için kullanıyorlar!.. Çünkü çaresizler!.. Daha önceleri de bunun benzeri 'Korkutma' yöntemlerini merhum Menderes, Özal, Evren, Çiller dönemlerinde de görmüş, ama bu yöntem onlara hiç de iyi gelmemiş, siyasi desteklerini çabuk kaybetmiş, sonlarını çabuklaştırmıştı!.. Bugünkü gidişat, aynen ANAVATAN partisinin bittiği 1989 Yerel Seçimlerine benzemeye başladı, bu işin sonu nasıl olur, bunca pahalılıktan sağ kalırsak eğer, hepimiz göreceğiz inşallah !?
Bugünkü yazımızı da Yunus Emre'nin iki dörtlüğü ile bitirelim bari:
"Aldatmasın seni dünya sefası/ Giyersin kefen, koyasın libâsı/ Vücudun şehrinde ruhun hümâsı/ Geçer bu eyyamlar, ellere girmez!..// Türlü donlar ile kendini bezersin/ Kitaplar okuyup, sözler yazarsın/ 'Bildim' dersin, niçin gafil gezersin/ Geçer bu eyyamlar, ellere girmez !.." Sakin KOŞAR...