Gazeteci Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre, Tarım Bakanı Vahit Kirişçi'nin AKP milletvekillerine yaptığı sunumda; "Türkiye, 10 ülkeden arazi kiralayacak, özel sektör de devreye sokularak, iklimsel koşullarda Türkiye'de yeterince yetiştirilemeyen ayçiçeği, mısır, susam, şeker kamışı, yonca ve diğer yem bitkileri, ihracata dönük şekilde üretilecek" demiş.
Bu haber üzerine, hepinizin bildiği bazı art niyetliler yine ortaya çıkıp; "Bu ülkenin mümbit, verimli, adam diksen fışkıracak arazilerine ne oldu? Hani biz 'kendi kendine yeten dünyanın 7 ülkesinden' biriydik? Bizim topraklarımızı sel mi aldı, rüzgâr mı götürdü, sularımızı inekler yutup, buğdaylarımızı kargalar mı kaptı!?" demeye başladılar!..
Ba ba baaa. Bu işin altından da yine 'Ce Ha Pe Zihniyeti' çıktı, gördünüz mü? Başta Niğde CHP Vekili Ömer Fethi Gürer olmak üzere, iktidarın bu samimi ve çok ileriye dönük, derin anlamlar ifade eden 'fikrini-zikrini' sezemeyip, bu teşebbüslerine de demediklerini komadılar!.. "Buğday'ın ana vatanı Türkiye imiş de, tahıl ambarı Anadolu topraklarının suyu mu çıkmış da, eloğlunun ne idiğü belirsiz topraklarını niye kiralıyorlarmış da, bu işe neden yine özel sektörü karıştırıyorlarmış da." filân.
Yahu bu Ce Ha Pe zihniyetinin bir türlü aklı ermiyor, ileri göremiyor, derinlemesine düşünüp de, çağın gelişmelerine ayak uyduramıyorlar işte (!..) İktidar büyüklerimizin her ağızları açıldığında neden '2053'lerden, neden hep '2071'lerden bahsediyorlar bir düşünsenize!? Bu tarihlerin, bizim köklü geçmişimizde önemli yerleri var!.. O tarihler geldiğinde göreceksiniz ki; biz Türler yine dünyayı titretiyor, yine önünde herkesin saygıyla eğildiği bir ülke olacağız!.. Haa, kafalar bu 'Ce Ha Pe Zihniyeti' gibi olursa eğer, biz sadece 'kuyruğu titretiriz' o kadar!..
Bakmayın şimdi Avrupa'nın en borçlu, en işsiz, enflasyonu en yüksek, doktorları yurt dışına en çok tüyen ülkesi, halkı 'askıda ekmek -çöpte yiyecek' toplayan ülke halkı olduğumuza!.. Hele şu 2053 ve 2071 bir gelsin, görecek onlar!.. Başımızda herhalde yine bu iktidar olup, biraz yaşlansalar da, yöneticilerimiz de aynı kişiler olacaktır!? Hele biraz 'şükretmesini' ve biraz da 'sabretmesini' bilelim!..
Neyse, dikkatimizi dağıtmadan konumuza dönelim: Efendim, ilk etapta toprak kiralayacağımız yerler Ukrayna, Sudan, Venezuela gibi ülkelermiş!.. Yetmez efendim, madem ileride bu aç kalacak dünyaya ihracatı düşünüyoruz; ne diye yüzölçümü 9.985.000 Kilometre karelik 'Kanada'dan da, yüzölçümü 2.516.000 Kilometre karelik 'Brezilya'dan da, yüzölçümü 1.964.000 kilometre kare olan 'Meksika'dan da toprak kiralamıyoruz!? Böylece, bugün Çin'in elinde olan 'dünya ticareti' ile Rusya'nın tekelinde olan 'tahıl ambarı' unvanını ellerinden almıyoruz ki!? Siz art niyetlilerin sözlerine bakmayınız, doğru bildiğiniz yolda yürüyünüz, biz size inanıyor ve güveniyoruz!.. Biz ki daha dün; 'Altaylardan attığımız oklar Kafkasları geçen, at üzerinde yatıp kalkarak, işgal etmedik yurt bırakmayan' bir neslin torunlarıyız!..
Madem bugünleri gördük, işimizi yarım bırakmadan, bugün de size şair M. Akalın Eğinlioğlu'nun yazdığı "Türk'te Bulacaksın" adlı şiirle veda edeyim:
"Açık alnı göğe eren/ Yağıların yere seren/ Saygı gören, korku veren/ Yayı; Türk'te göreceksin!..// İçi, dışı doğru eri/ Alt üst eden göğü yeri/ Fatih, Kürşâd, Meteleri/ Soyu Türk'te bulacaksın!..// Ak yüzünden terler sızan/ Palasıyla destan yazan/ Hem bogatır, hem de ozan/ Dili, Türk'te bulacaksın!..// Yurt âşıkı kahramanı/Bilge, Yavuz, Arslan'ı/ Kül Tigin'i, Oğuz Han'ı/ Özü, Türk'te bulacaksın!..// Yatağında ölmek bilmez/ Atıldı mı dönmek bilmez/ Derya gelse sönmek bilmez/ Közü, Türk'te bulacaksın!.." Sakin KOŞAR.